Güney Afrikalı sinirbilimci ve yazar Dr. Caroline Leaf, duygusal zekası yüksek çocuklar yetiştirmek isteyen ebeveynlerin ağızlarına almaması gereken belirli ifadeler olduğu görüşünde.
How to Help Your Child Clean Up Their Mental Mess (Çocuğunuzun Zihinsel Dağınıklığını Temizlemesine Nasıl Yardımcı Olursunuz?) de dahil olmak üzere konuyla ilgili birçok kitap yazan Leaf, "Çocuklarımızın duygularına nasıl tepki verdiğimizin onların hayatı işleme ve anlama biçimleri üzerinde büyük bir etkisi olduğunu keşfettim" diyor.
Yıllar boyunca memleketi Güney Afrika'da ve ABD'de konuyla ilgili eğitimler veren bilim insanı, yetenekli ve duygusal açıdan zeki çocuklar yetiştirmenin zor olduğunu ifade ediyor.
Ancak sinirbilimci "Destekleyici iletişim, bu işin anahtarı" diye ekliyor.
CNBC'de bu konuyu ele alan bir yazı yayımlayan Leaf, ebeveynlerin özellikle şu 5 cümleyi kurmaktan kaçınmasını tavsiye ediyor:
1. "Çok kötüsün"
Leaf'in aktarımına göre bir çocuk benlik duygusunu kaybettiğinde öfke, kaygı, kendine acıma veya umutsuzluk gibi duygular hissedebilir. Bu, onların kötü, yaramaz veya zor olduğu anlamına gelmiyor. Aslında bir kimlik krizi yaşıyorlar.
"Çocuklarımla mücadele ederken, suçlayıcı bir ses tonu kullanmam. O anda gördüklerimi tarif etmeye çalışıyorum" diyen Leaf, genellikle şu cümleyi tercih ettiğini aktarıyor:
Hayal kırıklığına uğramış gibi hissettiğini ve normalde yapmadığın şeyler yaptığını görüyorum. Neler olduğunu anlamana yardım edebilir miyim?
2. "Aşırı tepki veriyorsun"
Sinirbilimci, "Çocuğunuzun söylediklerine katılmasanız bile duygularını göz ardı etmek zarar vericidir" diyor.
Anlamlandıramadığı bir tepkiyle karşılaştığında sakin kafayla düşünmek için zamana ihtiyaç duyduğunu aktaran bilim insanı, çocuklarına şu cümleyi kuruyor:
Sakinleşmek için bir dakikaya ihtiyacım var. Kısa bir ara verelim ve daha sonra tekrar deneyelim.
3. "O kadar da kötü değil. Üstesinden gelirsin"
Leaf'e göre bir çocuğa bir sorunun "üstesinden geleceğini" söylediğinizde, onun deneyimlerini geçersiz kılmış olabilirsiniz. Bu da normal insani duygulara sahip oldukları için kendilerini kötü hissetmelerine yol açabilir. Bu duygular nedeniyle kendilerinde bir sorun olduğunu düşünebilirler.
Sinirbilimci, "Bunun yerine, 'Seni anlıyorum. Kulağa zor geliyor! Yardım etmek için ne yapabilirim?' diyorum" ifadelerini kullanıyor.
4. "Ağlamayı kes!"
Ağlamak, zihin, beyin ve vücutta biriken bastırılmış enerjiyle başa çıkmamıza yardımcı olan nörobiyolojik bir mekanizma. Leaf'e göre duyguların bastırılmasını önlemek için inanılmaz derecede önemli bir araç.
Sinirbilimci, çocuklarını susturmaya çalışmak yerine şu ifadeleri kullandığını söylüyor:
Sana sarılıp teselli etmemi ister misin?
5. "Çünkü ben öyle istiyorum!"
Leaf ayrıca, "Ebeveyn olarak ne zaman bir sınır koysam, çocuklarıma her zaman nedenini söylerim. Açıklama yapmayı reddederseniz, bu, çocuğun doğal merakını ve muhakeme gücünü engeller" diyor.
Sinirbilimci örneğin ağaca tırmanmak isteyen bir çocuğa, "Tehlikeli olduğu için o ağaca tırmanmanı istemiyorum. Düşebilir ve kendine zarar verebilirsin" açıklamasının yapılmasını tavsiye ediyor.
Independent Türkçe, CNBC
Derleyen: Çağla Üren