Ukrayna, Libya ve Suriye başta olmak üzere bazı devletlerde Rusya adına savaşan Wagner'in, silahlarını Kremlin'e doğrultmasının yankıları sürüyor.

Bilindiği üzere paralı askerlerin Moskova'ya karşı başlattığı isyanda kısa sürede birkaç kenti kontrolü Moskova'nın elinden çıktı. 

Başkente doğru ilerleyen Wagner'in paralı askerlerinin isyanı Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko'un arabuluculuğuyla çok büyütmeden sonlandı.

"Bu girişimle Josef Stalin'den sonra ülkede en uzun süre görev yapan ikinci isim Vladimir Putin'in 23 yıllık iktidarı büyük darbe aldı" yorumların yapılmasına yol açtı. 

Moskova yönetiminin itibar kaybı yaşadığını belirten askeri ve siyasi analistlere göre isyanın Putin'e maliyetinin çok ağır olacağı gibi eski gücünü koruması da çok zor.

Vladimir Putin / Fotoğraf: Reuters

Peki Kremlin itibar kaybını nasıl telafi edebilir?

İsyanın, Ukrayna'ya yansımaları ne olacak?

Kiev yönetimi bundan nasıl faydalanabilir mi?

Uzmanlar konuyu Independent Türkçe'ye yorumladı.

"Putin kendi hırsızlar grubunu yarattı"

Esenyurt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Yılmaz, Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan istediği sonucu alamayan Rusya'nın birçok sorunla karşı karşıya kalacağı görüşünde.

Putin'e karşı 3 muhalif gruptan söz eden Yılmaz'a göre Rusya'nın içinde iktidar kırılmaları yaşanıyor.

Rus devletinin içinde eski asker, istihbaratçı ve iş adamlarından oluşan bir menfaat çetesinin olduğunu söyleyen Yılmaz, "Ukrayna ile savaş iyi gitmedi. Putin kendi hırsızlar grubunu yarattı. Batı'nın yaptırımlarıyla beraber bunların para kaynakları azaldı ve şikayetler başladı" dedi.

Sait Yılmaz / Fotoğraf: Twitter

"Putin Ukrayna'dan tamamen çekilecek"

Ukrayna'ya destek veren Batı'nın savaşı bitirmek istemediğini, Moskova'da kırılma yaratmak için uğraş verdiğini kaydeden Yılmaz, "Önümüzdeki bir yıl içinde orduda bir kırılma bekliyorum. Zira son olaylar sıradan bir şey değil. Putin şimdilik geçiştirdi ama geleceği olmadığını görmüş olmazı lazım. Batı Putin'i değil, sonrasını konuşuyor" yorumunda bulundu.

Batı'nın "Rusya'yı bölelim mi, yoksa rejimi mi değiştirelim?" şeklinde bir çalışma içerisinde olduğunu savunan Yılmaz, "Rusya'yı bölmek işlerine gelmiyor. Rusya bölünürse Çin bundan faydalanacak. Dolayısıyla ‘sadece rejimi değiştirelim' diye bir senaryoda var" dedi ve şunları ekledi:

Putin'in kalıcı olduğunu düşünmüyorum. Savaş ve yaptırımlar Rusya'yı bataklığa sapladı. Putin ile bir anlaşma yapılacak. Bunun sonucunda Putin, iktidarı bırakacak ve Ukrayna'dan tamamen çekilecek. Rusya ancak bu şekilde Batı ile yürüyebilir. Bunun dışında Batı hiçbir şartı kabul etmeyecektir. Yani Ukrayna'dan tamamen çıkmadan, Batı yanlısı bir iktidar gelmeden, Moskova ile herhangi bir anlaşmaya gitmez."

Wagner isyanın etkileri sürüyor / Fotoğraf: Reuters

"Rusya gün geçtikçe itibar kaybediyor"

Emekli tuğgeneral Osman Aydoğan da Putin'in Ukrayna'ya saldırmakla çok büyük hata yaptığını düşünenlerden.

Amerika'nın 2014'ten beri Kiev yönetimine silah verdiğini ve askerlerini eğittiğini ama Putin'in bunu göremediğini kaydeden Aydoğan'a göre ilk harekatta hedefine ulaşamayan Rusya'nın hem ekonomik hem de askeri güç olarak zayıfladı.

Kremlin'in itibar kaybını telafi etmek için yapacağı tek şeyin işgal ettiği Ukrayna topraklarından çıkmak olduğunun altını çizen Aydoğan, "Tek mantıklı çözümü bu" yorumunda bulundu. 

"Rusya, Ukrayna'da kaldığı sürece savaş uzayacak" diyen Aydoğan, "Çinli düşünürün de dediği gibi ‘uzayan savaş önce orduyu sonra toplumu yozlaştırır'. Rusya gün geçtikçe itibar kaybediyor. Moskova sağlıklı ve onurlu bir barış yaparak kazanabilir. Savaşa son veren bir barış değil de barışı daha da pekiştirecek bir anlaşma Rusya'nın itibarını kurtarabilir" ifadelerini kullandı.

Osman Aydoğan / Fotoğraf: Twitter

"Başarı umudu için Batı desteğini artıracaktır"

Wagner'in isyanı sonrası Ukrayna güçlerinin taarruzunu daha hızlandıracağına değinen Aydoğan, devamında şunları kaydetti:

Bilindiği gibi kesin bir netice alınmasa da Ukrayna'nın Rus güçlerine karşı bir taarruzu söz konusuydu. İnisiyatifi alan Ukrayna, savunmada kalan Rusya'ydı. Wagner'in bu isyanı Putin'i çaresiz bıraktı. İsyan ile birlikte moral ve psikolojik üstünlük Ukrayna'ya geçti. Kiev yönetimi kaybettiği yerleri alana kadar taarruzlarına devam edecek. Dünyanın birçok ülkesi de Kiev taarruzlarını artırmak için destek veriyor ve bir başarı umudu görüldüğü için bu desteği daha da artıracaktır."

"Kiev yönetimi faydadan çok zarar görecek"

Emekli tümgeneral Armağan Kuloğlu ise meslektaşı Aydoğan'dan farklı görüş dile getirdi.

Kuloğlu'na göre Moskova itibar kaybını Ukrayna'daki savaşı daha güçlü devam ettirerek hedeflerine ulaşmasıyla itibarını geri kazanabilir.

Kiev yönetiminin Wagner'in isyanından faydadan çok zarar göreceğini aktaran Kuloğlu, "Çünkü Rusya kaybettiği prestijini Ukrayna üzerinden kazanmaya çalışacağı için bütün gücünü, dikkatini ve enerjisini Ukrayna savaşına verecektir. Burada kaybettiği prestiji, etkinlik ve itibarı Ukrayna üzerinden kazanmaya çalışacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Armağan Kuloğlu / Fotoğraf: Twitter

"ABD ve İngiliz istihbaratların rolü büyük"

Batı'nın Ukrayna'yı NATO'ya alma iddiasıyla Rusya'yı tahrik ettiğini ve savaşın başlamasına neden olduğuna değinen Kuloğlu, "Bütün amaçları vekaleten bir savaş ile Rusya'yı mümkün olduğu zayıflatmak, cephede yıpratmaktı. Bu bir türlü bitmediği gibi Batı istediği sonucu da alamadı" dedi ve sözlerini şöyle tamamladı:

Moskova, Ukrayna'ya karşı bir etkinlik sağladı. Ukrayna'nın tekrar gücünü toplayıp Batı'dan aldığı destekle kaybettiği toprakları alması pek mümkün görünmüyor. Bunun için Batı Rusya'yı başka bir cepheden zayıflatma ihtiyacı hissetti. Bu da iç cephe oldu. Bunda ABD'nin CIA ve İngiliz M16'ın etkisi çok. Zaten birkaç aydır Wagner ile Rusya arasında bir sürtüşme vardı. Batı bununla Rusya içinde bir cepheyi açarak hedeflerine ulaşmaya çalışıyor."