"Milli marş" Cezayir ile Fransa arasında soğuk bir savaşı ateşledi

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun, Fransız sömürgeciliğini kınayan ve milli marşlarından çıkarılan metnin yeniden eklenmesine karar verdi. Paris "tercihli" göçmen yasasını revize ediyor

Fransa Başbakanı Elisabeth Borne, Cezayir'e yaptığı son ziyaret sırasında / Fotoğraf: AFP

Görünen o ki, Cezayir ile Fransa arasındaki gerginlik sona ermiyor ve "belden aşağı vurmak" ikili ilişkilerin öne çıkan özelliği haline geldi.

Fransa'nın "tercihli" göç yasasını gözden geçirme çağrılarının artmasıyla birlikte, Cezayir yetkilileri, Paris tarafından "reddedilmiş" kabul edilen milli marşa silinen bir metnin yeniden eklenmesine karar verdi.

Bu, karşılıklı ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcı mı?


Sildikten sonra tekrar yerine koyma

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun tarafından imzalanan ve Resmi Gazete'de yayımlanan kararnameye göre, resmî marşın tam şekli, sözleri ve müziği, beş heceli olarak ihtiyaç duyulan siyasi ve askeri durumlarda, cumhurbaşkanının katıldığı anma törenleri ve buna uygun tören ve etkinlikler gibi, icra edilecek.

Milli marştan silinip tekrar eklenen kısmın metni şöyle:

Ey Fransa, nasihat vakti geçti, biz onu bir kitap gibi katladık.
Ey Fransa, hesap günü geliyor, hazırlan da bizden cevap al.
Devrimimizde söylemimiz ayrılıyor ve Cezayir'in yaşayacağına kararlıyız.


Cezayir, iki ülke arasındaki "gizli" etkileşimleri tanımlayan kesitleri, gün yüzüne çıkmadan silmiş.

Ülkede çeşitli düzeylerde hüküm süren zor koşullar nedeniyle, Fransa çıkarları için, reddettiği kesit dahil, onları sömürdü.

Bu, 1986 yılındaydı. O dönemde yetkililer tarafından söz konusu kesitin marşın resmi metninden kaldırılmasına yönelik bir kararname çıkarılmış, daha sonra kesit 2007 yılında okul kitaplarından silinmişti.


Kararın arkasındaki niyet

Yeni kararnamede Cezayir marşının beş kesitten oluştuğunun belirtilmesiyle yapılan vurgudan arkasındaki niyet anlaşılıyor.

Özellikle resmi ziyaretler sırasında devlet başkanlarını kabul etmek gibi durumlarda veya cumhurbaşkanının millete hitaben yaptığı konuşmalarda, savunma bakanlığının askeri törenleri ve başka törenlerde kısa müziklerin çalınmasına izin veriliyor.

Karar, Cezayir-Fransa ilişkilerinin, Paris'in tercihli gördüğü ve artık durumun bunu gerektirmediğini düşündüğü göçmen yasasının gözden geçirilmesi çağrısıyla ortaya çıkan sessiz gerginliğe tanık olunan bir zamanda verildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Paris'in söz konusu tutumu Cezayir'i kızdırdı. Aynı zamanda karar, Başkan Tebbun'un planlanan Fransa ziyareti hakkında konuşması bağlamında verildi.

Cezayir milli marşını 1950'li yıllarda esareti sırasında şair Müfdi Zekeriya'nın yazdığı, bestesini ise Mısırlı müzisyen Muhammed Fevzi'nin yaptığı ve dünyada başka bir ülkenin adının geçtiği tek marş olduğu kabul ediliyor.


Fransa'nın reddi

Fransa Senatosu Başkanı Gerard Larcher, Cezayirlilerin Fransa'ya girişi, ikameti ve istihdamına ilişkin 1968 tarihli Fransa-Cezayir anlaşmasının gözden geçirilmesi çağrısında bulundu.

Büyükelçiliğin resmi Twitter hesabından yapılan açıklamaya göre bu, Fransız yetkiliyle görüşen Cezayir'in Paris Büyükelçisi Said Musa'yı "harekete geçirdi."

Musa, görüşmeyi "verimli" olarak nitelendirdi ve ikili ilişkiler ile meclis işbirliğinin pekiştirilmesi üzerinde durduklarını söyledi.

Eski Fransa Başbakanı Edouard Philippe, Cezayir ile göçmenlik konularında 1968 anlaşmasını yeniden müzakere etme çağrısında bulundu.

Bu, dosyanın bir kez daha Paris'teki siyasi tartışmaların merkezine geldiği bir dönemde, sağcı yetkililer tarafından aktarılan bir tutum.

Philippe, L'Express dergisine verdiği röportajda "Tabii ki Fransa ile Cezayir arasında çok güçlü tarihsel ilişkiler var, ancak bugün karmaşık ilişkilere sahip olduğumuz bir ülkeyle bu tür anlaşmaları sürdürmenin artık haklı bir yanı yok" dedi.

Fransız Dışişleri Bakanlığı, anlaşma ve incelemesine ilişkin devam eden tartışmalarla ile ilgili olarak şunları söyledi:

1968 anlaşması ve genel olarak iki ülke arasındaki işbirliği ve alışveriş, Cezayirli ortaklarımızla düzenli diyaloğun konusu.


Cezayir baskısı

Ayrıca Cezayirlilerin hakları konusunda uzman olan Abid Numan, Independent Arabia'ya yaptığı açıklamada, silinen bölümün Cezayir marşına geri döndürülmesinin birkaç boyutta beklendiğini düşünüyor.

Birincisi, Fransızların Fransız işgalinden önce Cezayir diye bir ulusun olmadığına dair provokatif açıklamalarından bu yana çatışan ikili ilişkiler, hafıza meselesinden devletin iç işlerine karışmaya ve Fransa bölgesinde Cezayir karşıtı faaliyetleri desteklemeye kadar uzanıyor.

Numan, "Fransa'nın, Cezayir'in Libya, Tunus, Sudan ve Lübnan'daki bölgesel çabalarını engellemedeki şüpheli rolüne" işaret etti.

Bunun yanında Batı Sahra konusunda Fas'ın desteklenmesi konusuna da değindi. Üçüncüsü ise en önemlisi.

Çünkü iki ülke Rusya-Çin ve Amerika-Avrupa olmak üzere iki ana eksende karşı karşıya geliyor.

Numan kararın, ister bir ülke, ister bir Avrupa temsilcisi, hatta Amerika-Avrupa ekseni sözcüsü olsun, Fransız tarafını sınırlayacak ve köşeye sıkıştıracak bir mesafe oluşturmak için resmi bir açıklama olabileceğine işaret etti.

Kararnamenin Fransa ile ilişkilerde köklü bir değişikliğin başlangıcı olduğunu söyledi ve Tebbun'un Paris ziyaretiyle ilgili olarak "iptal edilmiş" gibi göründüğünü ancak "adımı dikkatlice incelersek, bunun bir tür baskı olduğunun görüldüğünü" ifade etti.
 


Savaş ilanı

Ayrıca, yeni göç yasasını hazırlamakla görevli komiteden sorumlu olan Fransa'nın eski Cezayir Büyükelçisi Xavier Driancourt, 1968 anlaşmasının Cezayir'in nüfusunun 10 milyonu geçmediği bir zamanda gerçekleştiğini düşünüyor.

Fransa o zamanlar emek gerektiren büyük bir ekonomik rönesans yaşıyordu, bu nedenle Fransız yetkililer Cezayirlilerin ülkeye girişini ve topraklarında ikamet etmelerini kolaylaştırmaya çalıştı.

Driancourt, Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un, boğucu ekonomik krizlerle boğuşan ülkesi için önemi göz önüne alındığında, 1968 anlaşmasını iptal etmenin savaş ilanına eşdeğer olacağını defalarca söylediğini de sözlerine ekledi.

Driancourt, bilinmeyen bir gelecekle karşı karşıya olduklarına dikkat çekerek, "Cezayirli gençler kendilerine spor, dindarlık ve şiddet dışında çıkış yolu bulamıyor ve vizeli veya vizesiz Fransa'ya göç ediyor" dedi.

Driancourt, Fransız yetkililerin söz konusu anlaşmayı iptal etme ve bundan doğabilecek sonuçlardan korktukları için Cezayirli yetkililerle müzakere etme konusunda tereddütte olduklarını düşünüyor.

Cezayir büyükelçisini geri çekebilir ve Cezayir asıllı Fransızlar bu yüzden protesto için ayaklanabilir. Driancourt, Sovyet "Brejnev" okulunda yetişen Cezayirli yetkililerin "1968 anlaşmasının artık yeni gerçekleri yansıtmadığını çok iyi bildiklerine, ancak Fransızların aptallığına gülmek istediklerine" dikkat çekti.

 

 

Independent Arabia

DAHA FAZLA HABER OKU