Arınç: Eskiden 70 TL'ye doldurduğumuz file, şimdi 400 liraya dolamıyorsa, bir şey var kardeşim, bunu görmezden gelemeyiz

Arınç, "Ben dindarım' diyen insanın hiçbir yolsuzlukla anılmaması lazım, hiçbir suç örgütü ile anılmaması lazım" dedi

Fotoğraf: AA

Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Elips TV’de Ömer Şahin’in Portreler programına konuk olarak açıklamalarda bulundu.

Türkiye'deki din ve sekülerleşme ile ilgili yorumlarda bulunan Arınç, "Oruç tutanların sayısının azaldığını tahmin ediyorum. Tutmayanların sayısı artıyor. Bir de teravih namazına giden kişi sayısı çok azaldı. Bir sekülerleşme içindeyiz. Vakit namazlarında da aynı şeyi görmeye başladık. Belki birkaç sebebi var. Bunun eğitim sistemi ile ilgisi olabilir, görsel yayınlarla ilgisi olabilir. Lüks bir hayat, seküler bir hayat yaşama özlemi olabilir. Dini temsil etme iddiası olan iddialar, farklı bir hayat yaşamaya başlarlar. Dindarlık, içinden ahlakı kaybetmişse, sadece bir şekilden ibaret kalır. Dinin siyasallaşması da mutlaka önemli etkenlerden bir tanesidir"dedi.

 

"Ben dindarım' diyen insanın hiçbir yolsuzlukla anılmaması lazım"

"Ahlak olmadan dindarlık veya İslamiyet olmaz" diyen Arınç, "Bugün ‘ben dindarım’, ‘ben imam hatipliyim’ diyen insanın hiçbir yolsuzlukla anılmaması lazım, hiçbir suç örgütü ile anılmaması lazım" diye konuştu.

Arınç şunları söyledi:

Başörtüsü mücadelesi verip de ‘ben bunun için mi mücadele ettim’ diyerek bugün başörtüsünü çıkaranlar… Başörtülü bir polisin başörtülü kadına zulmettiği bir Türkiye’de ben kime ne anlatacağım? Bunların çözülmesi lazım. Başörtüsü için eşiyle, kızıyla mücadele etmiş bir insan olarak bugün başörtüsünü kurtarmış ama pek çok şeyini kaybetmiş insanlarla muhatap olmaktan üzülüyorum. Başörtüsüne biz Allah’ın emri diye sahip çıktık… Ama ben nasıl olsa başörtümü kurtardım, bunu bir aksesuar olarak kullanıp, başındaki örtüsü ile insanlara zulmedebilirim anlayışı bizi İslamiyet’ten uzaklaştırır… Bu bir avantaj değil. Bu mağduriyetini bugün, kullanarak belli yerlere sıçramış, hatta bütün ailesi ile devlete yük olmuş insanlar da var.

"Sorunu rahatlıkla kabul edeceksiniz, bu dürüstlüktür"

Türkiye'deki enflasyon ve hayat pahalılığı konusuna da değinen Arınç şunları kaydetti:

Ben üç sene evvel söyledim. Ben bunu söylediğim zaman bana kızmışlardı, ‘pahalılık var’ demekten dolayı... Bize söylediler ki, ‘Bu gidişle siz 500 liraya da et bulamayacaksınız’ dediler. Bu işi bilenler söyledi. Biz boş oturmuyoruz. Süt veren ineklerin kesildiği bir ülkede, bunun kaçınılmaz olduğunu bilmemiz lazım. 

Eskiden 70 TL’ye doldurduğunuz file, şimdi 400 liraya dolamıyorsa… Bir şey var kardeşim… Bunu görmezden gelmeyin… Benden iki gün sonra Berat Albayrak istifa etti. Onu da bana yordular. Ben çok basit söyledim. Sorunu rahatlıkla kabul edeceksiniz. Bu dürüstlüktür. ‘Ey halkım, pahalılık var.’ Bunun sebepleri de var. Biliyorsanız, makul sebepleri, bunları söyleyeceksiniz. ‘Ama ben bunların hepsini çözeceğim, bana güvenin.’ Millete güven vererek, onların biraz daha sabırlı olmalarını istersin. Ama birisi, ‘Efendim pahalılık yok, bu psikolojik bir olaydır’ demez mi? Ben daha çok kızdım o zaman. Hanımla pazara çıkıyoruz.  Pazar yerlerindeki fiyatlar bazen marketlerin de üzerinde. Günün sonunda bu krizi üç harfliler diyerek marketlere bağladılar. Yapmayın, bu kadar basit değil bu olay. Bunun sebebi maliyet enflasyonudur. Maliyet artıkça bunların fiyatı da artar.

 

ANKA

DAHA FAZLA HABER OKU