Depremlerin kültür mirasını vurması, gözleri İstanbul'daki tarihi yapılara çevirdi

4 Unesco Dünya Miras Alanı, 3 bin 715 sit alanı ve 7 bin 987 tescilli taşınmaz kültür varlığının yanı sıra binlerce müzenin bulunduğu alandaki hasarı ve yapılması gerekenleri, arkeolog-editör Nezih Başgelen'le konuştuk

Kolaj: Indigo 

6 Şubat'ta gerçekleşen ve Türkiye'yi yasa boğan depremlerde 50 bini aşkın kişi yaşamını yitirirken, 10 kentte ağır yıkım meydana geldi.

Aralarında cami, sinagog ve kiliselerin yer aldığı inanç merkezleri ile müzelerin bulunduğu kültürel ve tarihi varlıkların birçoğunda da hasar oluştu.

Kültürel ve tarihi varlıkların aldığı hasar sadece resmi sayılarla ya da para birimiyle açıklanamaz.

Hasarın boyutunu ortaya koyarken mevcut tabloya göz atmak şart. Kültür mirası ve müzelerdeki hasarın 1 milyar TL'yi bulduğu açıklandı.

Hasar alan ya da yıkılan tarihi yapıların yeniden ihya çalışmaları için ise 23 milyar TL'den fazlasının gerektiği kaydedildi.

 

Antakya Rum Ortodoks Kilisesi AA.jpg
Antakya Rum Ortodoks Kilisesi / Fotoğraf: AA

 

Depremin vurduğu alanda, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne bağlı 28 müze ve 22 ören yeri bulunuyor.

Kültür mirası kategorisinde yer alan 8 bin 444 eserin 2 bin 863'ünün incelemesinde bu yapıların 169'unun yıkıldığı, 535'inin ağır hasarlı, 390'ının orta hasarlı, 721'inin az hasarlı ve bin 48'inin hasarsız olduğu belirlendi.

Şanlıurfa Göbeklitepe ve Adıyaman Nemrut Dağı gibi dünya miras alanlarındaki ön incelemelerde ise herhangi bir olumsuzluk tespit edilmese de hasar gören pek çok kültür mirası var.

Bölgede 4 Unesco Dünya Miras Alanı, 3 bin 715 sit alanı ve 7 bin 987 tescilli taşınmaz kültür varlığı var

Vakıf eseri kapsamındaki cami ve benzeri anıt yapılarda da yıkım büyük. 

Resmi kayıtlara göre bölgede 4 Unesco Dünya Miras Alanı, 3 bin 715 sit alanı ve 7 bin 987 tescilli taşınmaz kültür varlığı mevcut.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, depremde zarar gören tarihi yapıların enkazındaki kültür varlıklarının kurtarılması için Afet Bölgesi Kazı Başkanlığı oluşturulduğunu açıkladı.

Bölgedeki hasar tespiti tamamlanırken, yeniden ihya çalışmalarının sürdürüldüğü belirtildi.

 

Malatya Sultan 2. Abdülhamid'in yapıına destek verdiği tarihi Hacu Yusuf Camisi AA.jpg
Malatya Sultan 2. Abdülhamid'in yapımına destek verdiği tarihi Hacı Yusuf Camisi depremde hasar gören yerler arasında / Fotoğraf: AA 

 

"Antakya gibi yoğun arkeolojik katmanların olduğu yerlerde enkazların kaldırılması sırasında uzman bulundurulması şart"

Depremin kültürel mirasa verdiği hasarı, yapılar ile müzelerdeki eserlerin mevcut durumunu ve olası İstanbul depremine karşı alınması gereken önlemleri, Kültürel ve Doğal Mirası İzleme Platformu yöneticisi Nezih Başgelen'le konuştuk.

Kültürel varlıkların durumuna ilişkin il bazında değerlendirmede bulunan arkeolog-editör Başgelen, özellikle enkazların kaldırılması sırasında uzman bulundurulması ve zemin kazılarının ilgili müzenin gözetiminde yapılmasının şart olduğunu vurguladı.

Malatya'da UNESCO tarihi miras listesindeki arkeolojik alanlarından Arslantepe'de kazıların sürdüğü alandaki üst örtü ile kerpiç blokların bir kısmı yıkıldığını özellikle en eski saray kalıntılarının ayakta kalabildiğini söyleyen Başgelen, "Malatya'nın simge anıtlarından Yeni Cami, 7.6 büyüklüğündeki ikinci depremde tamamen yıkıldı. Malatya bölgesindeki Balaban benzeri pek çok geleneksel yerleşim ise zarar gördü" dedi.

"Adıyaman merkezde Ulu Camii  ile Süryani Kadim Kilisesi'nde ciddi yıkımların olduğu görüldü" diyen Başgelen, "Kahta yakınındaki ünlü Karakuş Tümülüsü'nün kuzeybatısında üzerinde Kommagene Kralı II. Mithridates (MÖ 36-20) ile kız kardeşi Kraliçe Laodike'nin tokalaşma kabartması olan sütun da devrilmiş vaziyette. Kabartma Adıyaman Müzesi'ne nakledilip koruma altına alındı. Geçen yıllarda restore edilen Kahta Kalesi de depremde hasar gördü" diye konuştu.

Kahramanmaraş'ta Kapalı Çarşı başta olmak üzere, birçok tarihi yapının zarar gördüğünü aktaran Başgelen, "Vakıflara bağlı, 39'u cami, 42 tarihi yapıdan kimisi tamamen yıkıldı, kimisi ise hasar aldı. Kentin simgelerinden tarihi kalenin iç ve çevre duvarları, kısmen yıkıldı, içindeki bazı bölümlerde yer yer çökmeler oluştu. Ulu Camii, Eski Maraş Evleri, Şıh Camii zarar gördü. Beyazıt oğullarından Hacı Abdullah Bey tarafından 1618 yılında yapılan cami tamamen yıkıldı. Belediye bünyesindeki Mutfak Müzesi, Üdürgücü Konağı, Somut Olmayan Değer Müzesi de hasar gördü. Kahramanmaraş Elbistan'da ve il genelinde kültürel varlıklarında ciddi hasarlar oldu" ifadelerini kullandı. 

Başgelen, Antakya'da şehrin merkezindeki Kurtuluş Caddesi ve çevresinin enkaz alanına dönüştüğünü belirterek şu bilgileri verdi: 

Anadolu'nun ilk camilerinden kabul edilen Habib-i Neccar Camisi'nin kubbesi çöktü, minaresi ve duvarları yıkıldı. Tarihi Sarımiye Camisi de karakteristik minaresiyle birlikte yıkıldı. Aynı kesimde yer alan tarihi Sinagog ve Katolik Kilisesi de zarar gördü. Ulu Camii, İhsaniye Camisi ile birlikte diğer cemaatlerinin dini anıtları da yıkılmış durumda. Fransız mimar Leon Benju tarafından 1927 'de Köprübaşı olarak anılan meydanda inşa edilen ve 1938'den Hatay Devleti'nin Türkiye'ye katıldığı 29 Haziran 1939'a kadar meclis binası olarak hizmet veren yapı da yerle bir oldu. Tarihi Uzun Çarşı da depremde büyük hasar gördü. Antakya gibi yoğun arkeolojik katmanların olduğu yerlerde enkazların kaldırılması sırasında uzman bulundurulması ve zemin kazılarının ilgili müzenin gözetiminde yapılması şart. Hatay'ın Samandağ ilçesindeki Vakıflı Mahallesi'ndeki Meryem Ana Kilisesi ile Altınözü ilçesindeki tarihi Aziz Georgios Rum Ortodoks Kilisesi'nde hasar meydana geldi."

 

Arkeolog Nezih Başgelen Independent Türkçe
Nezih Başgelen / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Bölgedeki müzelerin depremleri nispeten iyi durumda atlattığını kaydeden Nezih Başgelen; Kahramanmaraş, Adıyaman ve Malatya'da yıkıma bağlı bazı çatlakların yaşandığını söyledi.

Başgelen'in verdiği bilgilere göre Hatay Arkeoloji Müzesi'nin bir bölümü hasara uğrardı. Bölgede yeni deprem risklerine karşı bazı eserler müze yetkilileri tarafından 150 adet mühürlü kutuyla Kırşehir Müzesi Müdürlüğü depolarına nakledildi. Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Osmaniye, Diyarbakır ve Adana müzeleri ise zarar görmedi.

Gaziantep Kalesi'nin doğu, güney ve güneydoğu kısımlarındaki bazı burçlar yıkıldı. Enkazı yola saçıldı. 1892'de kilise olarak yaptırılan, cumhuriyet döneminde cezaevine ve 1984'te ibadethaneye dönüştürülen Kurtuluş Camisi'nin kubbe ve minarelerinin yıkıldı. Ayrıca tarihi yapılardan Şirvani Camii, Ömeriye Camii, Eyüpoğlu Camii, Bayazhan ve Ukkaşe Türbesi gibi yerler depremde ağır hasar aldı. Diyarbakır surlarında ve iç kaledeki Saint George Kilisesi'nde ise kısmi hasar oluştu. 

 

Hatay Aziz Georgios Rum Ortodoks Kilisesi AA.jpg
Hatay Aziz Georgios Rum Ortodoks Kilisesi / Fotoğraf: AA

 

Kırsal mimari miras dokularında ve kültürel peyzaj değerlerindeki kayıplara da değinen Nezih Başgelen, yıkılan ya da kısmi hasar gören tarihi eserlere ait enkazların gerekli belgelemeler yapılana kadar kendi parselleri içinde muhafaza edilmeleri gerektiğini de kaydetti.

Başgelen, Kültür ve Turizm Bakanlığının ilk günden itibaren deprem bölgesinde yerini aldığını da savundu. 

"İstanbul depremi öncesinde acil müdahaleye ilişkin yeni yönetmeliklerin hazırlanması hayati önem taşıyor"

Depremler nedeniyle oluşan yıkım sonrası gözler İstanbul'a çevrildi. Kız Kulesi, Galata Kulesi, Ayasofya Ulu Camii, Eyüp Sultan Camii, Rumeli Hisarı ve Beylerbeyi Sarayı gibi pek çok tarihi mirasa ev sahipliği yapan kette meydana gelebilecek depremin yıkımının ağır olmaması için çalışmalar sürüyor.

İstanbul'un kültürel mirası ve kentteki tarihi yapıların çoğunun geçmiş depremlerin etkilerini üzerlerinde taşıdığını ve olası bir depremde geri dönüşü olmayan hasar ihtimalinin yükseldiğine dikkati çeken Başgelen, özellikle müzelerin riskli durumda olduğu uyarısı yaptı. 

 

İstanbul manzarası tarihi yapılar AA.jpg

19 Ağustos 1999'daki Gölcük depreminden bu yana İstanbul'daki 545 tarihi yapının depreme dayanıklı şekilde restore edildiği açıklandı. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğü, 300 tarihi yapının restorasyonunu tamamlarken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Miras ekiplerinin de aralarında Yerebatan Sarnıcı, Hasanpaşa Gazhanesi ve Troleybüs Kuvvet Merkezi ile türbe, çeşme ve hazirelerin yer aldığı 245 tarihi yapının restorasyonunu tamamladığı açıklandı / Fotoğraf: AA

 

Özellikle tarihi yapılarda deprem hasarını önlemek ya da azaltmak için ivedilikle statik ve dinamik sorunları en doğru biçimde tanımlamak gerektiğini kaydeden Başgelen, yeni yönetmelik ihtiyacına da vurgu yaptı: 

Tarihi yapıların deprem performanslarına ve bir deprem sırasında ayakta kalıp kalmayacağına dair bir görüş oluşturulması, ancak detaylı deneysel ve analitik incelemeler sonunda gerçekleşebilir. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun 2012'de aldığı karara göre afet ve tarihi yapı arasındaki ilişkiyi tanımlayan mevcut yasa ve yönetmelikler, genel olarak tarihi yapılarda afet sonrası iyileştirme aşamasında yapılması gereken çalışmalara odaklanıyor. Deprem öncesinde acil müdahaleye ilişkin düzenlemeler maalesef bulunmamakta. Bu açıdan yeni yönetmeliklerin hazırlanması hayati önem taşıyor."

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU