Sovyetler Birliği ile Batı arasında on yıllardır süren Soğuk Savaş'ın ve Rusya ile Batı arasında uzun yıllar süren çatışmanın ürünü olan, iki taraf arasındaki ilişkilerin ve dünya genelinde uluslararası ilişkilerin geleceğini tesis eden, savaşın üzerinden bir yıl geçti.
Soğuk Savaşı Batı kazandı ve Sovyetler Birliği dağıldı. Batı, Rusya'ya ona yaklaşmama ve NATO'yu sınırlarına doğru genişletmeme sözü verdi, ama tutmadı; Rusya'ya yaklaştı ve sınırlarına doğru genişledi.
Batı'nın ve dünyanın lideri ABD ise tarihi bir anda Obama, yardımcısı (Biden) ve çalışma ekibinin vizyonu gereğince, dünyadan çekilmeyi ve kendini ondan izole etmeyi seçti.
Bunun üzerine Rusya Kırım'a girdi ve ilhak etti (2014) ve Obama buna sessiz kaldı, ardından doğu Ukrayna'ya girdi ve Obama sessiz kaldı, daha sonra Suriye'ye girdi ve Ortadoğu'ya iki Rus askeri üssü yerleştirdi ve Obama yine sessiz kaldı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Başarısız köktendinci Arap Baharı'nı desteklemekten, dünyadan çekilmeye Amerikan dış politikasının Obama dönemindeki başarısızlığı tam anlamıyla bir başarısızlıktır.
Teokratik İran rejimiyle imzaladığı "nükleer anlaşma"nın dış politikasını kurtaracak ve başarısızlığını örtecek şey olduğuna inandı ve bu sebeple anlaşmanın imzalanması için her şeye göz yumdu.
Siyasette bir şey için diğer şeyler ihmal edilmemeli, Obama yönetimi anlaşma için bunu yaptı ama yine de bu meşum anlaşma uzun süre yürürlükte kalmadı.
Trump anlaşmayı bozdu, kendisine katılmayan Arap ülkeleri onu bozdu, inşa sürecinin aceleci ve bozuk doğası onu başarısızlığa uğrattı.
Bugün Obama'nın Beyaz Saray'daki adamlarının onu canlandırmak için yaptıkları tüm girişimler de, her seferinde başarısız oluyor.
Başkan Biden, eski Başkan Obama'nın yardımcısıydı ve Başkan olarak Beyaz Saray'a döndüğünde, yanında Obama’nın eski adamlarını getirdi.
Böylece Amerikan dış politikası ile uluslararası ilişkilerindeki karışıklıklar da geri döndü; İran ile imzaladıkları "nükleer anlaşma"yı yeniden canlandırmak için her şeyi göze aldılar ve dikkate almadıkları nesnel nedenlerle başarısız oldular.
Eski başarısızlıklarının (Obama dönemi Rusya politikası) mirasının farkına vardılar ve Ukrayna ile Avrupa pahasına da olsa Rusya'dan intikam almaya kalkıştılar.
Bir yıl içinde Ukrayna ve Avrupa yeni bir savaş felaketi yaşadı, ağır bedeller ödedi, ödemeye de devam ediyor.
Aceleci ve tam anlamıyla başarısız bir şekilde Afganistan'dan çekildiler ve Afgan halkı bu çekilmenin bedelini "Taliban" hareketinin vahşi kararlarıyla ödemeye başladı.
Başkan Putin’in hataları olduğuna şüphe yok, ancak her halükarda bu sıcak dosyada, Ukrayna'da sıcak, Avrupa ve dünyada soğuk bu savaşta tek suçlu o değil.
Bu savaş uğruna ABD ve Batılı ülkeler, inşa ettikleri ve korudukları uluslararası sistemi benzeri görülmemiş yaptırımlarla ve başaramadıkları dünyayı yeniden iki kampa bölme girişimleriyle tehdit ettiler.
Yine enerji piyasalarını "siyasileştirmek" amacıyla müttefikleri ve ortakları tehdit ettiler ve başarısız oldular.
Bugün iki taraf da pozisyonlarında ısrar ediyor ve iki taraf arasında diyaloğu kabul ettiklerine dair işaretler ortaya çıkmaya başlasa da henüz gerçek bir iradeye dönüşmüş değil.
Ağır Batı silahları Ukrayna'ya akıyor ve Rusya ilk elden yıkıma devam ediyor. İki taraf silahlarını test ediyor ve çatışmayı sürdürüyor.
Akan devasa milyarlardan sonra geniş çaplı yolsuzluk, Ukrayna'da devasa yüzünü gösteriyor.
En başta savaştan kaçınmayanlar, sonra savaşı yönetemeyenler barışı inşa etmeyi de başaramazlar. Bu, gerçekliğin sözü ve tarihin mantığıdır.
İdeoloji, ne kadar mükemmel görünürse görünsün, siyasette kazanamaz ve eski başarısızlık, yeni bir başarısızlıkla düzeltilemez.
Dünya ülkeleri artık kendi çıkarlarına gerçekçi, rasyonel ve tamamen çıkar odaklı bakıyorlar.
Bu nedenle, kar ve zararları düşünmeden, bir devletin veya doğulu ya da batılı olsun ittifakların emellerinin ardından sürüklenmiyorlar.
Dünyada üçüncü bir yol göründü ve uluslararası ilişkiler karışmaya, yeniden formüle edilmeye ve dengeleri kurulmaya başlandı.
Çin her geçen gün gücünü artırıyor, ittifaklarını ve ortaklıklarını genişletiyor. Batılı ülkelerdeki karar alma çevrelerinde kendilerine ve etraflarındaki dünyaya dair görüşlerinin dışına çıkamayanlardan uzakta, dünyanın birçok ülkesi için gelinen aşamada Çin daha iyi bir seçeneği temsil ediyor.
Politika, deneyimli politikacıların ve büyük stratejik düşünürlerin parlak zihinleri tarafından üretilir.
Bugün muteber uluslararası güçlerden bazıları bu tür zihinlerdeki kıtlıktan muzdarip görünüyor; bu ülkelerin politikacıları ortada ve önerileri gizli değil.
Farklı ve değişen dengeler zamanında (Soğuk Savaşın) zeki galibi ruhunu yeniden canlandırmak ne uygulanabilir bir çözüm ne de başarıya götüren bir yol gibi görünüyor.
Sağlam bir gelecek vizyonu ve başarıyı garanti edecek uzun vadeli stratejiler olmadan, sürekli tırmandırma ile uluslararası zorluklarla mücadele edilemez.
Uluslararası arenada güçlü bir şekilde yükselen Çin, bir yıllık savaşın ardından çatışmayı yatıştırmak, müzakere yollarını belirlemek ve çözüm aramak için bir "barış planı" önerdi. Ukrayna Devlet Başkanı planı ihtiyatla karşılarken, Biden "mantıksız" olduğuna inandı ve şunu sordu:
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin planı onaylıyorsa, nasıl iyi olabilir?!.
Savaşı ve çatışmayı sona erdirme iradesi olduğunda, faydalı olmasa bile "Çin planı" bir temel oluşturabilir.
Şimdi, dünyadaki diğer ülkelerden benzer plan önerilerinin yapılması için doğru zaman ve barış, müzakere ve çözüm arayışında olan tüm planlar, devam eden çatışmadan ve gerilimi tırmandırmaktan daha iyidir.
Ukrayna'yı onlarca yıl önceki Afganistan örneğine benzetme ve eski Sovyetler Birliği gibi yıkılana kadar Rusya'yı tüketmek için bir "tuzak" haline getirme girişimi, yeni ve faydalı olanı arayan parlak beyinler değil, taklitten hoşlanan küçük beyinler tarafından teşvik edilen çaresiz bir çaba gibi görünüyor.
Sahadaki savaşın seyrinde herhangi bir büyük değişiklik, bu değişikliği sona erdirmek için öncelikle ağır silahları, ardından yıkıcı taktiksel nükleer silahları kullanmaya kışkırtacaktır.
Bu ise sonuç olarak, çatışmak için çatışmak ya da savaşmak için savaşmaktır ve bu da, Rusya ve Ukrayna olsun tüm taraflar ve bir bütün olarak dünya ülkeleri için en kötü koşullardan biridir.
Çin planını reddetmek, onu gelecekte farklı pozisyonlar almaya itecektir ve o bunu belli dengeler içinde yapabilecek güçtedir.
Kartlar yeniden karılacaktır. Tüm taraflar için ikna edici bir plan inşa etme vizyonu olmadan bu durumun devam etmesi herkes için bir felaket ve başarılı bir stratejiden çok bir acıya dayanıklılığı ölçme testine benzemektedir.
ABD'nin Rusya'ya yönelik yeni yaptırımları, Avrupa Birliği'nin yaptırımları ve Avrupalı liderlerin siyasi tutum ve açıklamalarındaki tırmandırma, tüm bunlar, müzakere koşullarını iyileştirme planına zemin hazırlamayı amaçlıyorsa anlaşılabilir.
Ancak vizyonsuz kesin pozisyonlarsa, çatışma beklendiği gibi uzayacak, uluslararası sahneyi yeniden inşa eden, yeni dengeleri hesaba katan, farklı vizyona sahip yeni liderlere ihtiyaç duyacaktır.
Son olarak; savaştan bir yıl sonra, koşullar kesin bir çözüm yoluna yönelmiş değil, aksine yerinde sayıyor ve siyasette beklemek tehlikelidir.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Asasmedia