Ve korku yüzleri soldurdu; evler, aileler
Minareler bile ser-be-zemin,
Önünde zelzeleler, arkasında zelzeleler.Tevfik Fikret
Osmanlı döneminde kayıtlara geçen depremler 1509 Büyük İstanbul Depremi, 24 Mayıs 1719 Depremi, 22 Mayıs 1766 Depremi, 10 Temmuz 1894 Depremi, 27 Aralık 1939 Büyük Erzincan Depremi, 26 Kasım 1943 Ladik Depremi, 19 Ağustos 1966 Varto Depremi ve 24 Kasım 1976 Muradiye Depremi olarak biliniyor. 1
Osmanlı döneminde çok geniş sahada hissedildikleri için ülkeyi etkileyen bu büyük depremler tarihî kaynaklarda, "Büyük Hareket-i Arz", "Zelzele-i Azîme" ya da "Zelzele-i Müdhişe" olarak anıldılar.
Bu depremlerin bazılarında Osmanlı hanedanı mensuplarının da yaralandığı ve 130 bin kişi öldüğü düşünüldüğünde depremin Anadolu coğrafyasının bir kaderi olduğu ve ona göre önlem alınması gerektiği daha iyi anlaşılıyor. 2
Cumhuriyet devrinden önceki tarihlerde meydana gelen depremlerden ötürü zelzeleyi önceden kestirebilmek için bazı çalışmalar yapılmıştı.
Osmanlı Devleti'nin meşhur mimarı Mimar Sinan'ın kullandığı deprem terazisi bir dönen taş parçasını tasarladığı camilere entegre ettiği görülüyor.
Bu nazariyeye göre mezkûr parça, depremden sonra döndürülemezse, bina depremde yapısal hasar görmüş demekti.
Osmanlı'da bazı minyatürlerde karşımıza çıkan deprem hareket-i arz diye anılmış ve "gökyüzü tepetaklak oldu, gaz lambası gibi birden söndü, yeryüzü o depremden kurtulduğunda Gökyüzü bundan korktu" şeklinde kaydedildi. 3
Bazı belgelerde ise Osmanlı Devleti'nin depremzedeleri kayırıp kolladığı anlaşılıyor.
İstanbul kadısı faziletlü efendi,
Vuku bulan zelzeleyi fırsat bilerek inşaat malzemeleri ile usta ve amele ücretlerine zam yapılmaması hususundaki kanunu çiğneyip haddini aşanların derhal haklarından gelineceği...
Sene 1765
Bunun haricinde mesela 1894 depreminin tüm Anadolu'da, hatta Yunanistan'da ve Girit'te de hissedildiği, Rusya ve İngiltere'de sismik kayıtlara girdiği anlaşılıyor.
O dönemde Osmanlı için uluslararası yardım kampanyası başlatıldığı ve devlet de yurtiçinde resmi yardım kampanyası başlatıp bağış yapanlara Deprem (Hareket-i Arz) Madalyası verildiği belgelerde görülüyor. 4
Evliya Çelebi Seyahatname'sinde zelzele için "yaratıp yer yüzüne kilit vurmuştur ki yer yüzünde zelzele meydana geldiğinde bu dağlar çivi gibi zemini tutar" demiştir.
Osmanlı döneminde evlerin yeniden inşasında (o dönemde yangın sebebiyle) dışarısı taş içi ahşap olması için şart koşmuş ve "bi'l-cümle ahşabdan binâsına zinhâr ruhsat verilmeye" şeklinde bu hususu kanuna bağlamıştı. 5
Resul Mesti Efendi'nin Siper-i Zelzele kitabı
Bin yıldır yaşadığımız Anadolu coğrafyasında birçok deprem görmüş bir millet olduğumuz halde genelde bu doğal afetin çarelerini dikkate almamış her zaman ihmal etmişiz.
Musul Vilayeti Maarif Müdürü Resul Mesti Efendi'nin 1903 yılında yazdığı Siper-i Zelzele kitabı depreme bir çözüm sunmuştur.
Resul Efendi kitabında çözümünü sunmadan önce, dünyada ve Anadolu'da depremin nelere mâl olduğundan bahsetmektedir.
Çare olarak kitabında deprem anında hareketli bir mekanizmanın binadan tekerlekli bir düzenekle ayrıldığını ve saniyeler içinde hane halkını nasıl kurtardığını izah eder. 6
Çözümün haricinde kitapta "zelzele derun-i arzda bulunan havanın tazyikinden vukua gelir. İşte Tebriz, Erzurum, Malatya şehirlerinde vukua gelen zelzele buharın kuvvet-i sugdundandır. Japon'da zikrolunan zelzele te'siratına müteallik bir büyük kitab te'lif lazım gelir" demiştir.
Kitabın girişinde, "es-Sultan el-Gazi ibnü's-sultan el-Gazi Abdülhamid Han Efendimiz Hazretleri'nin (..) zelzele hadisesi neden neşet eylediği ve def'-i nazar-ratı mümkün olduğunu" kaydeder.
Arka kapağında, "Ehibbaya hediye-i âsâr Cafer Beyefendi hazretlerine hediyedir" yazmaktadır.
Resul Efendi'nin sadece bu kitabı bile depremlerden canımız yandığı için çareler aradığımızı gösteriyor.
Fakat zannetmiyorum ki o zaman dahi biri çıkıp Resul Efendi'nin siper-i zelzele dediği sistemi bir binada uygulamamıştır.
Depremlerden kaçınmanın çözümü elbette elimizdedir ve bu esasında önlem almaktan başka bir şey değildir.
Bu vesileyle tekrar 2023 depreminde vefat eden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, kalanlara baş sağlığı diliyorum.
Notlar:
1. 1926 yılında Ermenistan'da deprem olmuş. İlk yardım gönderen devletlerden birisi Türkiye Cumhuriyeti idi. "...altmış bin nüfusun meskensiz kaldığı cihetle harap olan binaların inşaası için..." Belgenin altında reis-i cumhur Mustafa Kemal Paşa ve bakanların imzaları mevcuttur.
2. Rafii Nejad Poupak. 2011. “Seyrī Dar Joġrāfiyā-Ye Ostān-E Kermān Bā Tekye Bar Masā’El-E Ṭabī‘ī (Zelzele) Ensānī Va Tārīḫī. Kermān Markaz-E Kermān-Šenāsī 1386/[2007] 400 P. Ill.” Abstracta Iranica (20110515). http://abstractairanica.revues.org/39832.
3. İbrahim Yılmazçelik. 2018. “Xviii. Ve Xix. Yüzyilda Osmanli Devleti’Nde (Anadolu’Da) Meydana Gelen Tabiî Afetler.” Tarih Ve Gelecek Dergisi 8–37. https://doi.org/10.21551/jhf.407939.
4. Mazlum Deniz and Mimarlık Fakültesi. 2001. “Osmanlı Arşiv Belgeleri Işığında 22 Mayıs 1766 İstanbul Depremi Ve Ardından Gerçekleştirilen Yapı Onarımları.” Dissertation.
5. Cemal SEZER. 2014. “1914 Isparta-Burdur Depreminde Hilâl-I Ahmer Cemiyeti’Nin Yapmiş Olduğu Yardimlar.” Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (20140601): 17-34: 17–34. https://paperity.org/p/197516871.
6. NUH ARSLANTAŞ. 2014. “Ll. Abdülhamid Zamanında Kaleme Alınan Bir Deprem Risalesi: Resul Mest1 Efendi'nin Siper-I Zelzele'si [Paratremblements De Terre].” Marmara Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Dergisi (20140305): 129-168: 129–68. https://doi.org/10.15370/muifd.29981.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish