Akşener'den Erdoğan'a Sinan Ateş çağrısı: Sen bostan korkuluğu musun?

"Senin yönettiğini iddia ettiğin ama belli ki yönetemediğin bu devletin içinde, neler dönüyor?"

Fotoğraf: AA 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesi konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çağrı yaptı ve "Sen bostan korkuluğu musun?" diye sordu. İYİ Parti lideri, "Sayın Erdoğan! Dicle’nin kenarında değil, başkentin göbeğinde aşağılık bir suikastla bir vatan evladına kıydılar! Üstelik bunu, herkesin gözü önünde yaptılar! Ve şimdi de devletin gücünü kullanarak gerçek failleri, örtbas etmeye çalışıyorlar" diye konuştu.

Akşener’in partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmasında ilk olarak İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakılması konusuna değindi ve özetle şunları kaydetti:

Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’i yakmaya çalışarak değerlerimize saldıran bu vandallık, bu barbarlık, bu düşmanlık dünyanın hiçbir yerinde, fikir hürriyeti olarak, pazarlanamaz. Bu düpedüz bir nefret suçudur!

Meselenin önemli bir yanı daha var: Türkiye’de hemen her kesim siyasetin her renk ve düşüncesi benzer bir şekilde bu eylemi reddediyor. Bu konuda, ülkemizdeki tüm toplumsal kesimler yekvücut olarak tepki gösteriyor.

Ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yöneten bir iktidar böyle ciddi bir konuda sadece eleştiriyle göstermelik tepkilerle yetinemez.  Siyaset üstü gördüğümüz bu tip konularda iktidarın, yapması gereken “dostlar alışverişte görsün” anlayışının ötesine geçmektir.

Devleti yönetenler, bu sorumlulukla ve yetki sahibi olmanın, ciddiyetiyle hareket etmek, zorundadır Yani, esas hedef bu tip eylemlerin tekrarlanmasını, önlemek olmalıdır.

Ama maalesef Sayın Erdoğan ve arkadaşları, bu tarz konularda genellikle “Oh ne güzel! Seçim için malzeme çıktı…” diye, sevinmeyi tercih ediyorlar. İç politika için, siyasi rant devşirmeyi tercih ediyorlar. Bol bol gürültü çıkartmayı, ama iş icraata gelince, arazi olmayı tercih ediyorlar.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Sinan Ateş cinayeti

Akşener, konuşmasının devamında Ankara’da öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in cinayete kurban gitmesiyle ilgili olarak şunları söyledi:

Suikastın üzerinden geçen 26 günün ardından görüyorum ki bu olay artık aileyi aşmış ve devlet yönetiminde ciddiyetin ne denli kaybolduğu bir kez daha, gözler önüne serilmiştir. Ülkemizde can güvenliğinin hukukun ve adaletin ne denli tahrip edildiği bir kez daha karşımıza çıkmıştır. 

Sayın Erdoğan! O hâlde, ben de sana soruyorum: Senin yönettiğini iddia ettiğin ama belli ki yönetemediğin bu devletin içinde, neler dönüyor? Söyler misin bu nasıl bir ciddiyetsizliktir? Bu nasıl bir yönetim boşluğudur? Bu nasıl bir lakaytlıktır?

Hani Dicle'nin kenarında, kurdun kaptığı koyun bile senin mesuliyetin altındaydı?... Madem öyle mesuliyet senin Sayın Erdoğan! Dicle’nin kenarında değil, başkentin göbeğinde aşağılık bir suikastla bir vatan evladına kıydılar! Üstelik bunu, herkesin gözü önünde yaptılar! Ve şimdi de devletin gücünü kullanarak gerçek failleri, örtbas etmeye çalışıyorlar! Sen bostan korkuluğu musun? Görevini yerine getir Erdoğan!

Böyle bir cinayete kurban giden Allah muhafaza oğlunu, damadını düşün ve torunlarının o tabutların arkasında ağlayamadan gözleri kupkuru “Baba” diye bağrışını hisset. Hisset sayın Erdoğan.

Nebati’ye tepki: En azından dürüst olun

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin "Türk Lirası'nı, değerli hale getirirseniz sanayi yavaşlar, işsizlik olur.  Türk Lirası'nı değersiz hâle getirirseniz ise, bunun tam tersi olur” şeklindeki sözlerine tepki gösteren İYİ Parti lideri, şunları kaydetti:

Muhteremler hem enflasyonla mücadeleyi hem de Türk Lirası’nı, değersiz hâle getirmeyi aynı anda hedefleyemezsiniz. Birinden birini öncelemeniz gerekir. Eğer ki Türk Lirası’nın değersiz olmasını savunuyorsanız “Yaşasın enflasyon!” demeniz gerekir. Ki zaten siz, düpedüz bunu savunuyorsunuz. En azından dürüst olun. Hadi, açık açık söyleyin. Hadi gidin “Yaşasın enflasyon!” yazan, enflasyon canavarlı tişörtler bastırın. “Yaşasın yoksulluk!” yazan, billboardlar yaptırın. “Kahrolsun zenginlik, yaşasın fakirlik!” yazan broşürler yaptırın.

“Seferberlik başlatıyoruz”

14 Mayıs 2023’te yapılması planlanan seçimlere değinen Akşener, ikametgahlarından farklı şehirlerde okuyan öğrencilerin oy kullanabilmesi için bir seferberlik başlattıklarını açıkladı:

İYİ Parti Gençlik Politikaları olarak bir seferberlik başlatıyoruz! İster şehir içinde, ister şehir dışında otursunlar, fark etmeksizin gençlerimizin bulundukları şehirlerde oy kullanabilmeleri için atmaları gereken adımlara yapmaları gereken başvurulara dair onları tek tek bilgilendireceğiz. Gerekirse kapı kapı dolaşacak her bir gencimizin oyunu kullanması için tüm gücümüzle çalışacağız! Eğer ki başvuru gününü kaçıranlar olursa da hangi siyasi düşünceden olduğunu hangi partiye oy vereceğini sormadan, sorgulamadan ikametgahlarının bulunduğu şehirlere ücretsiz olarak götürülmelerini oy kullandıktan sonra da geri getirilmelerini İYİ Parti olarak biz sağlayacağız! Bunun için yakın zamanda partimiz üzerinden yürüteceğimiz sürecin başvuru yollarını kolaylaştıracak adımlarımızı da teker teker sizlerle paylaşacağız.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU