Türkiye, bir kez daha seçimlere hazırlanıyor. Seçim denildiğinde de sloganlar, bunların yazılı olduğu afişler, broşürler, mitingler ilk akla geliyor.
Kimi seçimler, slogan ve afişleriyle zihinlerde yer ediniyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gelecek seçim tarihini işaret ederken atıf yaptığı 14 Mayıs 1950 seçiminde Demokrat Parti'nin afiş ve "Yeter! Söz Milletin" sloganı Türk siyasi hafızasındaki yerini hala koruyor.
Yine 1970'lerde Bülent Ecevit'in liderliğinde CHP'nin sıklıkla kullandığı "Toprak işleyenin, su kullananın" sloganı gerek afişleri duvarları süslemişti.
Tabii teknolojinin gelişmesiyle birlikte siyasi iletişim araçları da arttı.
Dolayısıyla seçimlerde siyasi partiler, kitlelere ulaşmak için artık birçok farklı argümana da sahip.
Ancak afişler halen gerek siyasette gerekse gündelik reklamcılık faaliyetlerinde önemli rol oynuyor.
Tek bir farkla eskiden duvarlara asılan afişler artık daha büyük boyutlarla ve parası da ödenerek billboardlara da asılıyor.
"Propaganda Afiş Sanatının İdeolojik Bir Aygıt Olarak Söyleme Tezahürü" isimli kitabın yazarı, İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Begüm Aylin Önder ile afişlerin siyasetteki etkisini konuştuk.
"Bir şeyi ne kadar tekrarlarsanız o kadar kitlenin zihnine yerleşirsiniz"
Seçim afişlerinin seçmen nezdinde etkisi nedir? Çok afiş asmak ya da etkili afişler seçmende nasıl bir etki yaratıyor?
Seçim afişleri özeline baktığımızda bu aslında bir ikna meselesi. Siz ne kadar bir şeyi sürekli tekrarlarsanız o kadar kitlenin zihnine yerleşirsiniz. Tıpkı reklamlar gibi. 2023 seçimlerinde oy kullanması beklenen 64 milyon seçmenin, yaklaşık yüzde 16'sını Z kuşağı oluşacak. Onlara öyle uzun uzun şeyler söyleyemezsiniz. Olabildiğince yalın ve net olmak gerekmekte. Nitekim özellikle afiş tasarımları ile kurulan iletişimde vaktiniz çok sınırlı. Siz hedefinizdeki kitleyi saniyeler içinde yakalamak durumundasınız. Dolayısıyla verdiğiniz her gereksiz abartı ya da over doz detay sizin görünürlüğünüzü düşürür. Kaliteli tasarımlar elde etmek, doğrudan seçmen zihnine yerleşme hedefinizin gerçekleşmesi için kullandığınız renklerden kullandığınız sembollere kadar akılda kalıcı, sade, net ve okunabilir olmaya özen göstermek gerekiyor.
"Afişler, demokratik bir ortamda olduğunun bir göstergesi"
Kendi mahallesinde desteklediği partinin veya tam karşıtı partilerin afişini görmek insanda bir güven ya da tehdit algısına da neden oluyor mu?
Bu durum bir tehdit değil aksine demokratik bir ortamda olduğunun bir göstergesi olduğu için dolaylı açıdan güven algısının oluşmasına olanak sağladığını söyleyebilirim. Dahası, bu tür bir rekabet farklı görüşlerin vadettikleri ya da empoze etmek istedikleri ideolojilerin anlaşılır ya da tartışılabilir olmasına olanak sağlayabilir.
"Afişlerin günümüzde de hükümdarlığını kaybetmediğini görüyoruz"
Dijitalleşmenin arttığı bu dönemde seçimde afişlere ağırlık vermek gerekli mi?
"Afiş, sadece gelenekselde var olan bir iletişim aracı değil. Onu yeni medyada da görmek mümkün. Örneğin bir siyasi partinin ortalama 60 saniyelik devingen iletilerine ait bilgilerin devamını ve sürekliliğini hem gelenekselde hem yeni medya da sürdürebileceğiniz bir güç. Bu durum her alanda seçmen ile sizin buluşmanıza olanak sağlıyor. Sizin inşa ettiğiniz bir söylem ya da vermek istediğiniz bir mesaj dış cephede bir afişten/billboarddan çıkarak yeni medyada viral hale dönüşebiliyor. Ya da gelenekselde durağan gibi gözüken bir afiş çeşitli teknik ve teknolojiler ile sanal hale evrilerek hibritleşebiliyor. Dolayısıyla afişlerin ideolojik bir araç olarak tıpkı geçmişte olduğu gibi günümüzde de hükümdarlığını kaybetmediğini görüyoruz.
"2000'lerde lideri karizmatik, güçlü göstermeye çalışan afişler ön plana çıktı"
Geçmişte siyasi partilerin kullandığı afişler günümüzdekilere oranla daha mı etkiliydi?
Bu pek tabi mümkün. Bunu özellikle cumhuriyet afişlerinin bulunduğu dönemde yoğun olarak görüyoruz. Günümüze geldiğimizde ise özellikle siyasal propaganda süreçlerinde afişlerin gücünün çok dikkate alınmadığı kanaatindeyim. Evet bahse konu tüm partilerin öyle ya da böyle ürettiği afişler var ama kaçı aklımızda kalıyor bilmek çok mümkün değil. 2000'li yılların başı ile ülkemizdeki siyasi afişlerde lider kullanımının imaj yaratımında oldukça yaygın hale geldi. Geçmişte afişlerde sloganların olduğu sembolik, illüstratif anlatımlar, kolaj tekniği tipografi kullanırken bilhassa 2000 sonrası lider görsellerinin öne çıktığını görüyoruz. Liderin karizmatik ve güçlü duruşlarıyla tasarlanan afişlerde sloganlaşan ifadelere yer verilerek siyasi parti liderleri ön plana çıkarılmıştır. Böylece siyasi partiler inşa etmek istedikleri algıyı toplumun istediği lider yaratma üzerinden gerçekleştirmeye başlamıştır."
"Liderleri öne çıkaran afişlerde yaratıcılık ikinci plana düştü"
Siyasi partiler için yaygınlaşan bu eğilim sonraları birbirine benzeyen ve sadece siyasi liderler ile beslenen afişlerin oluşmasına dolayısıyla yaratıcılığın ikinci plana atılmasına neden olmuştur. 2023 yılına geldiğimizde bu kullanımın artık yeterli olmadığını görüyoruz. Seçmen halka vaat edilenin ne olduğunu ne yapılacağını görebilmeli. Farkınızı gösterebilmelisiniz. Bu açıdan teknolojin verdiği imkanları değerlendirmek, kullanmak gerekiyor.
"Günümüzde afişlerde mavi ve beyaz renkler ön planda"
Afişlerde hangi renklerin ve şekillerin seçimi insanların aklında daha kalıcı etki bırakıyor? Geçmişten günümüze renk seçimlerinde ne değişti?
"Afişlerde kullanılan tüm elemanlar gibi bu elemanlardan biri olan renkler hedef kitlede yarattığı psikolojik etkiler dolayısıyla oldukça önemlidir. Bu bakımdan iletilmek istenilen mesaj kadar kullanılan renklerin de izleyici tarafından anlaşılır ortak bir bilince işaret etmesi gerektiği unutulmamalıdır. 20. yüzyıl başında devrim ya da savaş dönemlerinde gerçekleştirilen ve çeşitli nedenlerle üretilen propaganda afişlerinde yoğun olarak kırmızı, sarı ve siyah renkler ile karşılaşmaktayız. Devrimin, yeniliğin ya da var olan ideolojinin pekiştirilmesine, devamlı kılınmasına katkı sağlayan bu renkler duygusal anlamda hareketi, öfkeyi, militarize olmuş kitleyi, gücü, ulusalcılığı kısaca toplumsal gerçekçiliği sembolize etmiştir.
"Partiler, renklerin kullanımında aşırıya kaçmadan akılda kalıcı tercihlerde bulunmalı"
Günümüze ve Türkiye'nin siyasi afişlerine bakıldığında ise bu renklerin insan üzerinde yarattığı duygu durumlarını harekete geçirmesi dolayısıyla sıklıkla tercih edildiğini ancak umut, gelecek gibi aktarımları olan mavi ve beyaz gibi renklerin de partilerce tercih edildiğini görüyoruz. Akılda kalıcı olmak ve kitleleri harekete geçirmek, yeni ideolojilere açık olmak ya da var olanın sürekliliğini pekiştirmesi gibi yönleri olması birey üzerinde psikolojik etkiler yaratmasından dolayı siyasette renk seçimlerinin önemli olduğunu söylemek mümkündür. Dahası bunu sadece afişler üzerinden değil lider giyim kuşamından, parti bayrak, logo, bina iç ve dış cephesi ile araç üstü giydirmelerine kadar geniş ölçekte düşünmek gerekmektedir. Bu bakımdan siyasi partiler tüm bu süreçlerde seçmen kitle üzerinde ortak bir bilinç oluşturacak renklere yönelmeli bu renklerin kullanımında ise aşırıya kaçmayacak karmaşık olmaktan imtina eden akılda kalıcı, duygusal boyutu yüksek renk tercihlerinde bulunmaları önerilebilir.
© The Independentturkish