DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan: Suriye Arap'sız, Alevi'siz, Kürt'süz olmaz

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, İmralı görüşmelerine ve iktidarın tutumuna dikkat çekerek, "Barış zehirli bir dilde kurulmaz eğer barış olacaksa en başta da iktidar dilini değiştirmek zorundadır" dedi

Fotoğraf: DEM Parti

DEM Parti Mersin İl Örgütü’nün düzenlediği dayanışma yemeğine katılan Bakırhan; İmralı görüşmelerine işaret etti. Bakırhan, “Bugün o tecridin kırıldığını ve Türkiye’de bir barış sürecinin tesis edilmesi konusunda umarım iktidar ikna oldu” dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Eğer samimiyseniz” diyen Bakırhan, halen iktidarın gözaltı, tutuklama, kayyım atama ve “zehirli bir dil” kullanmaya devam ettiğine değinerek, “Barış zehirli bir dilde kurulmaz eğer barış olacaksa en başta da iktidar dilini değiştirmek zorundadır. Bugün sayın cumhurbaşkanının dili barışı getiremez. Barışı zehirler. Hem barış yapalım diyeceksiniz. Barış zorla olmaz, barış zulümle olmaz… Barış muhatabını tanımakla, muhatabını kabul etmekle, barış diliyle oluşturulur. Onun için en başta hükümeti, iktidarı ve onun adına konuşanları bir an önce zehirli dili terk etmeye ve barış dili kullanmaya davet ediyorum” şeklinde konuştu.

Bakırhan sözlerini şöyle sürdürdü:

Şimdi bir rejim gitti, yerine kurulacak yeni rejim, bir öncekinin kötülüklerini, yapmış olduğu zulmü devam ettirecekse biz oraya zulümistan deriz. Ve zulümistana asla izin vermeyiz. Orada bir zulümistanın kurulmasını asla kabul etmeyiz. Suriye Arap'sız, Alevi'siz, Kürt'süz olmaz. O zaman Suriye olmaz. O zaman başka bir isim koymak gerekiyor.

Mersin’den iktidara çağrıda bulunmak istiyorum: Barış için önce dilinizi değiştirin, barış için önce inkar siyasetini, inkar politikalarını değiştirin. Bir taraftan Türkiye’de barışıyorlar diğer taraftan Rojava‘ya saldırılar yapıyorlar. Saldırıların önünü açıyorlar. Türkiye’de barış Rojava'da savaş olmaz. Rojava'da da Kürt halkının tanımasıdır. Kürtlerin orada kanıyla canıyla sağlamış oldukları statü tanınmalıdır. Eğer Türkiye’de barış olacaksa Rojava'ya barışçıl politikaların uygulanması gerekiyor. Rojava'ya dönük barışçıl bir dilin kullanılması gerekiyor. Rojava'da Suriye’de Türkiye’de barış politikaları uygulamak ve hayata geçirmek zorundadır. Biz bu sürecin bir kandırmaca bir aldatma süreci olmasını istemiyoruz bu süreçten umutluyuz, biz bu sürece umutla yaklaşıyoruz. Bu sürecin barışa ve çözüme evirilmesini istiyoruz.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU