ABD'li yetkililer Suriye'deki Kürt müttefiklerine olası bir operasyonu önlemek için Türkiye'de

Toplantı Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hiçbir anlaşmaya varılmaması halinde Suriye’ye girmekle tehdit etmesinin sonrasında gerçekleşiyor

Suriye'nin kuzeyindeki Amuda'da 2017'de ABD'ye ait askeri bir aracın geçişini selamlayan bölge halkı (Reuters)

ABD ordusundan yetkililer, Washington’ın Suriye’nin kuzeyindeki Kürt müttefiklerine Türkiye’nin saldırı düzenlemesini önleme amacıyla toplantı yapmak üzere Ankara’da.

ABD’li yetkililer üst düzey görüşmeleri Türkiye’yi, Donald Trump yönetiminin IŞİD’le mücadeleye zarar vereceği uyarısını yaptığı tek taraflı saldırıda bulunmadan caydırmak için son çaba olarak nitelendiriyor.

Türkiye terör örgütü saydığı Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) bağlı savaşçıların yer almadığı bir “güvenli bölgenin" Suriye içlerinde oluşturulması için bastırıyor. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, güvenli bölge oluşturulması şartı yerine getirilmediği takdirde ABD’nin onayı olmadan Suriye içlerine geçme tehdidini pazar günü yinelemişti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Konuşmasında Suriye içlerine gerçekleştirilen önceki akınlara atıfta bulunan Erdoğan, “Afrin’e, Cerablus’a, El-Bab’a girdik. Şimdi de Fırat’ın doğusuna gireceğiz (…) Biz bir yere kadar sabrederiz. O sabrın bir sonu var” demişti.

ABD ve Türkiye güvenli bölge koşullarıyla ilgili aylardır anlaşmazlık yaşıyor. NATO üyesi iki ülke arasındaki gerilimin merkezindeyse, Suriye tarafında Fırat Nehri’nden Irak sınırına kadar bölgeyi kontrol eden SDG konusundaki fikir ayrılığı yer alıyor.

ABD tarafından havadan ve teknik açıdan desteklenen SDG, Suriye’nin kuzey kuşağını IŞİD’den geri almıştı. Milis kuvvetlerin en büyük askeri birliğini, Halk Koruma Birlikleri (YPG) adlı Kürt milisler oluşturuyor. ABD, YPG’yi müttefik sayarken, Türkiye ise onlarca yıldır Türk devletiyle savaşan yasa dışı Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) bir parçası ve terör örgütü olarak görüyor.

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey geçen hafta yaptığı açıklamada, Washington’ın “kendileriyle birlikte savaşanların herhangi bir tarafın saldırısına uğramaması ve zarar görmemesine dair taahhütte bulunduğunu” ifade etmişti.

Türkiye, Suriye sınırından 30-40 kilometre içeride kalan bir alanı askerlerinin kontrol etmesini istiyor. Söz konusu bölgenin çok daha küçük olması gerektiğini savunan ABD ise buna itiraz ediyor. Bununla birlikte SDG, Türkiye’nin tek taraflı akınının bir işgal olarak görüleceğini ve bu duruma güçle karşılık vereceklerini ileri sürüyor.

SDG komutanı Nevruz Ahmed pazar günkü açıklamasında “Türk devleti çözüm için diyalog yolunu seçmezse savaş için hazırlık yapacağız” demişti.

Ahmed, “Herhangi bir bölgeye saldırı başlatılırsa bu saldırı o alanla sınırlı kalmayacaktır. Bilakis, Türk devletiyle uzun bir sınıra sahip olunduğu için bölgesel bir savaş yaşanacaktır” diye eklemişti.

 

 

Bölgeyi kontrol eden Kürt idaresindeki yönetim, Türkiye’den gelecek bir saldırının, halifeliğin yenilgiye uğratılmasından yalnızca aylar sonra IŞİD’in yeniden ortaya çıkma riskini beraberinde getirebileceğini söyledi.

Yönetimin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

Bu tehditler bölge ve Suriye’de barışçıl bir çözüm için tehlike arz ediyor ve bölgeye Türkiye’den gelecek herhangi bir saldırı DAEŞ’in (IŞİD) dönüşüne zemin hazırlayacak. Bu saldırı ayrıca Türkiye’nin Suriye’deki işgal çemberinin genişlemesine de katkı yapacak.

ABD iki müttefiki arasında arabuluculuk yapmaya çalışıyor ancak Trump yönetiminin güvenli bölge planlarını ağırdan alması Ankara’nın yaşadığı hayal kırıklığını artırıyor. Analistler, güvenli bölge önerisinde Türkiye’nin herhangi bir rolünün olmasına başlangıçta itiraz eden SDG’nin ABD-Türkiye ortak operasyonunu kabul etmek zorunda kalabileceğini belirtiyor.

Yeni Amerikan Güvenliği Merkezi (CNAS) adlı düşünce kuruluşundan Nicholas Heras, The Independent’a yaptığı değerlendirmede “ABD ekibi Türkiye’yi aylardır oyaladıktan sonra şimdi Türk ordusunu istiladan uzak tutmanın tek yolunun, Türk askeri birliklerinin Suriye’nin kuzeyinde ve doğusunda koalisyonla birlikte devriye gezmesine izin vermek olduğuna inanıyor” dedi.

Heras şöyle konuştu:

ABD cephesi, Türk ordusunun ABD ve belki bir ihtimal Fransız güçleriyle birlikte devriye görevinde kendilerine eşlik etmesine izin verip Erdoğan’a Fırat’ın doğusundaki bazı bölgelerde Türk askeri varlığını dayatma ‘zaferi’ sunarlarsa, Türk ordusunun daha da ileriye gitmesine dair tehdidi bertaraf edeceklerini düşünüyor. ABD, SDG’ye Türk askeri varlığını kabul edip etmeyeceğini sormuyor, onlara emrivaki yapıyor. Aslına bakılırsa Amerikalılar SDG’ye Türk askeri varlığının Fırat’ın doğusunda bazı bölgelerle sınırlandırılmasının, Türkiye’yi onları yok etmekten koruyacak tek şey olduğunu söylüyor.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/world

Independent Türkçe için çeviren: Ayşe Yıldız

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU