Suriye'de 2011'de Beşşar Esad yönetimine yönelik başlayan protestoların zaman içinde iç savaşa dönüşmesiyle birlikte milyonlarca insan yerini yurdunu terk etti.
Yine yüzbinlerce kişinin yaşadığı alanların bir kısmı da devlet otoritesinden çıkarak muhaliflerin eline geçti.
Kimisi şiddetli savaştan kaçmak, kimisi de Esad karşıtlığından dolayı askere gitmemek için firar etti.
Hal böyle olunca Suriye yönetimini en çok zorlayan olayların başında da asker toplama sıkıntısı geldi.
Suriye yönetimi, gerek asker toplamayı kolaylaştırmak gerekirse muhalefet saflarından kopuşu sağlamak amacıyla savaşın ilk günlerinden beri "af" silahına başvurdu.
Son olarak dün de Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın imzasıyla 21 Aralık 2022'den önce işlenen suçlara ve asker kaçaklarına "genel af" getirildi.
Suriye'ye dönüşü kolaylaştırmak için de çıkarıldı
Özellikle son yıllarda ilan edilen afların bir nedeninin de çatışmaların geçmişe oranla göreceli olarak azalmasıyla ülke dışına çıkan ancak mevcut yönetime karşı silahlı eylemlere de fazla katılmayan Suriyelilerin dönüşünü kolaylaştırmak olduğu belirtiliyor.
Dönüş önünde en büyük engel askere alınma endişesi
Ancak süreç içerisinde birçoğu asker kaçağı durumuna düşen bu kişilerin dönmeleri halinde ceza alma kaygısının Suriye'ye geri dönüşlerin yeniden başlaması noktasında en büyük engel olduğu iddialar arasında.
Ceza almak dışında normalde 18 ay zorunlu askerliğin olduğu Suriye'de kişilerin görev süresi bitse dahi güvenlik sorunundan dolayı insanların hemen terhis olması mümkün olmuyor.
2011'de olayların başlamasının ardından askerde olan veya sonradan silah altına alınanların ezici çoğunluğu asker sıkıntısından dolayı en az 6-7 yıl hatta daha fazla sürelerle terhis edilemedi.
"Askere gitsem bile görev sürem bittiğinde terhis edilmem" endişesi Suriyeli gençleri korkutuyor.
Son af, 21 Aralık 2022 öncesi uçları kapsayacak
Suriye yönetimiyse bu kaygılara karşın peş peşe gerek asker kaçaklarına gerekse de casusluk -düşmanla işbirliği ya da kişilere yönelik işlenen cinayet gibi suçlar hariç- ve diğer suçlara yönelik aflar ilan ediyor.
Sonuç olarak 2011'den bugüne kadar pek çok kere ya genel ya da daha çok asker kaçaklarına yönelik kısmi af çıkarıldı.
Aradan geçen 11 yılda neredeyse af çıkmayan yıl olmadığı gibi bazı seneler içinde 2 hatta 3 af çıkartıldığı da oldu.
Örneğin dün duyurulanla birlikte 2022 yılı içerisinde çıkarılan af sayısı 3'ü buldu.
Bu yılın başında 25 Ocak 2022'de asker kaçaklarına, 30 Nisan 2022'de ise bu tarihten önce işlenen terör suçları için genel af çıkartıldı.
"Savaştan önce de 2 yılda 1 af çıkardı"
Peki neden bu kadar sık af ilan ediliyor? Bu Suriye'de rutin bir uygulama mı?
Savaştan önce de sık af ilan edilir miydi? Aflara çok başvuran oluyor mu?
Yapılan başvurular hayata geçiyor mu? Bu soruları Suriye'nin başkenti Şam'da yaşayan avukat Husni Sofan'a sorduk.
Sofan, öncelikle son afla birlikte savaşın başladığı 2011'den beri ilan edilen af sayısının 24'e ulaştığını bunlardan 13'ünün genel af, geri kalanların ise özel aflar olduğunu kaydetti.
Sık sık af ilan edilmesinin Suriye açısından sıradışı olmadığının altını çizen Sofan, "Savaştan önce de her sene değilse bile 2 senede bir çıkıyordu. Yani yeni bir şey değil. Savaşta şartlar değişti ve daha kapsamlı aflar çıkmaya başladı. Her ilan edilen afların kapsamına önceden olmayan suçlar da eklendi. Örneğin eskiden terör suçları çok görülmüyordu ve afların kapsamına girmiyordu ama şimdi var" dedi.
"Yurtiçindeki asker kaçakları 3, yurtdışındakiler 4 aya kadar başvurunca aftan faydalanıyor"
Afların daha çok asker kaçaklarını kapsadığına dikkati çeken Sofan, "Suriye'de iki tür asker kaçakları var. Birincisi iç kaçaklar. Bunlar Suriye içinde olup teslim olmayanlardır. İkincisi ise ülke dışında olan asker kaçaklarıdır. Önceden yaygın olmadığından bu kaçaklara yönelik özel düzenleme yoktu. Savaştan sonra yaygınlaştı. Savaş döneminde çıkarılan aflarla içeride olan kaçaklar 3, ülke dışında olanlar ise 4 aya kadar başvurduklarında aftan yararlanabiliyorlar" diye konuştu.
"Türkiye'den de af için başvuran var ancak sayı yüksek değil"
"Peki aflardan çok faydalanan oluyor mu?" ve "Türkiye'deki Suriyelilerden de başvuruda bulunan oluyor mu?"...
Sofan, bu sorulara şu cevabı verdi:
Tabii ki oluyor. Yurtdışında kalmak istemeyen insanlar müracaat ediyor. En çok Türkiye ve Lübnan'da bulunup dönmek isteyenlerden başvurular geliyor. Ama yüksek sayıda değil. Çünkü dönüşün önündeki en büyük engel sadece güven sorunu değil. Asıl sorun ekonomi ve kalkınmadan kaynaklanıyor. Birçok yerleşim birimi halen yıkık durumda.
"Başvuranların işlemleri hızlıca bitiriliyor"
Peki ilan edilen aflara muhalifler nasıl yaklaşıyor.
Pek çok muhalif, afların göstermelik olduğu iddiasında bulunuyor.
Bu noktada Husni Sofan, iddialı konuşarak, "Bir avukat olarak söyleyebilirim ki afların gereği yerine getiriliyor. Af için başvuruda bulunanların işlemleri bürokrasiye takılmadan hızlıca bitiriliyor" ifadelerini kullandı.
"Aflar inandırıcı değil, muhalifler itibar etmiyor"
Ancak Türkiye'de yaşayan Suriye kökenli muhalif siyasetçi Halid Hoca aksi görüşte.
Hoca'ya göre yönetimin ilan ettiği afların bir gerçekçiliği yok. Ayrıca rejimin duyurduğu aflar muhalifleri kapsamıyor.
Aflardan sonra gidip teslim olan bazı kişilerin cezaevinde öldüğünün ortaya çıkması nedeniyle bu afların inandırıcı bulunmadığını söyleyen Hoca, "Suriyeli muhaliflerin bu aflara itibar etmiyor. Asker kaçakları da buna güven duymuyor" dedi.
"Askerlik sorunu dönmemek için asla neden olmadı, asıl sorun güvenlik kaygısı"
Hoca, Suriye dışındaki Suriyelilerin ülkelerine dönmeme nedenlerinin iddia edildiği gibi askere alınma endişesi olmadığını vurgulayarak şunları kaydetti:
"Askerlik asla dönmemek için bir sebep olmadı. Asıl sebep Esad'ın varlığını İran ve Rusya gibi iki büyük gücün desteğiyle sürdürüp, saldırılarına devam etmesidir. Hatta gönüllü dönenlere de saldırılar oluyor. Birkaç ay önce Humuslu bir aile Türkiye'den Lübnan'a gitmiş oradan da gönüllü olarak memleketleri Humus'a dönmüştü. Döndükten sonra baba kaçırıldı. Kendisinden hala haber alınamıyor."
"Esad, tekrar başına iş açacağını düşündüğünden mültecileri istemez"
Aflardan istenilen sonucun elde edilmediğini bunun da kapsayıcı ve inandırıcı olmamasından kaynaklandığını dile getiren Halid Hoca, şöyle konuştu:
Esad, mültecilerin dönmesini istemiyor. Yani böyle bir yük almak istemiyor. Bunları göç ettirmek, muhalefetten kurtulmak için katliamlar yaptı. Şimdi kendisine muhalif olan halkı geri almak istemez. Çünkü tekrar başına iş açacağını biliyor. Suriye dışında veya içinde kontrolü altındaki alanlarda olanlar da aynı şekilde Esad'ın intikam alacağını bildiği için dönmek istemiyor. Siyasi geçiş olmadan mülteciler dönmek istemez. Esad, gösteriler başladığından beri butik bir devlet kurup, kuzeyi ve güneyi kendi haline bırakmayı kafasına koymuştu. Düşündüğü ve hayalini kurduğu devlete kavuştu. Şu anda kendisi bundan son derece memnundur."
© The Independentturkish