Mısır'ın 13 Aralık'ta duyurduğu Libya ile deniz sınırı kararnamesine Libya Ulusal Birlik Hükümeti'nden tepki geldi.
Yunanistan kararı desteklerken, Türkiye'den bu konuda henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
Mısır resmi haber ajansı MENA, 13 Aralık'ta Devlet Başkanı Abdulfettah el-Sisi'nin 11 Aralık'ta Mısır'ın Akdeniz'deki deniz sınırlarını tanımlayan bir kararname yayımladığını duyurdu.
Ajansın duyurduğu kararnamede şu ifadelere yer verildi:
Mısır Arap Cumhuriyeti'nin batı deniz sınırı, Mısır-Libya kara sınırının 1 Numaralı noktasından başlayarak, 25 numaralı meridyene paralel kuzey yönünde 8 numaralı noktadan başlayarak 9 numaralı noktaya ulaşır.
Mısır'ın bu hamlesine ilk tepki 16 Aralık'ta Tripoli merkezli Libya Ulusal Birlik Hükümeti'nden (UBH) geldi.
Libya UBH dışişleri bakanlığının Twitter ve Facebook hesaplarında 16 Aralık'ta yayımlanan yazılı açıklamada, "Mısır'ın bu tek taraflı beyan'ı uluslararası hukuka göre haksız bir adımdır" denildi.
"Tek taraflı ilan edilen bu sınırda Libya ile Mısır'ın arasındaki mesafe eşit görülmediği gibi, iyi niyet ilkelerini de ihlal etmektedir" denilen açıklamanın devamında, şunlar kaydedildi:
Libya, iki komşu ülke arasındaki deniz sınırlarının, Birleşmiş milletler şartı ve uluslararası hukuk ilkelerine dayanarak her iki tarafın çıkarlarını garanti eden ve eşitlik ilkesine saygı duyulan müzakerelerle varılan bir anlaşma ile belirlenmesi gerektiğini düşünüyor.
Mısır'ın bu adımı ne anlama geliyor?
Türkiye hükümeti bölgede hak iddia eden Mısır ve Yunanistan ile hiçbir istişarede bulunmadan Libya'nın o zamanki hükümeti ile yaptığı mutabakat ile kendi kıta sahanlığını sınırını çizmişti ama bu Mısır ve Yunanistan tarafından kabul edilmemişti.
Mısır'ın ilan ettiği deniz sınırına göre, Türkiye ile Libya'nın kıta sahanlığını birleştiği ve Libya kıta sahanlığı olarak kabul edilen yerde Mısır; o noktanın kuzeyinde ise Yunanistan hak iddia ediyor.
Türkiye ile Libya'nın o zamanki hükümeti arasında 2019'da imzalanan mutabakata göre iki ülkenin kıta sahanlığı bu şekilde açıklanmıştı.
Yunanistan'ın Greek Times gazetesinde çıkan bir yorumda, "Mısır, bu hamlesiyle ister 2019 Türkiye-Libya muhtırası, ister ekim ayında imzalanan hidrokarbon muhtırası olsun, Trablus hükümeti ile imzalanan muhtıralarda yer alan Türkiye'nin her iddiasını adeta yok sayıyor" denildi.
Dış siyaset analisti Aydın Sezer, Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada, Mısır'ın bu adımı Türkiye'nin Libya ile imzaladığı Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması antlaşmasını geçersiz kıldığını söyledi:
Mısır'ın bu adımı bizim Libya ile imzaladığımız anlaşma ile belirlenen sınırın 29 km güneyinde hak iddia etmesi anlamına gelir. Biliyorsunuz o sınırın kuzeyinde de Yunanistan'ın hak iddiası var. Sorun daha karmaşık hale geldi, çok taraflı bir problem oldu. Mısır'ın adımı Türkiye'nin Libya ile yaptığı anlaşmaları geçersiz kılıyor. Bu dört ülkenin bu sorunu çömesi için mahkemeye gitmekten başka çareleri yok ancak, ben Yunanistan ile Libya'nın ve Libya ile Mısır'ın mahkemeye gitmeden anlaşabileceklerini düşünüyorum.
Uluslararası siyaset analisti Ali Bakir, Mısır'ın bu kararının Yunanistan tarafından da desteklendiğini, iki ülkenin de bu konuda tek taraflı kararların uluslararası deniz hukuka aykırı olduğunu ve geçersiz sayılacağını bildiğini ve uzun süre bunu tartıştıklarını ama buna rağmen Mısır'ın böyle bir karar aldı dedi.
Bakir, Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada, Mısır'ın bu adımının şaşırtıcı ve bir gasp olduğunu söyledi:
Pratik olarak, Mısır tarafından açıklanan koordinasyonlara bağlı olarak, Kahire'nin Doğu Akdeniz'deki son tek taraflı tedbiri, Türkiye'nin kıta sahanlığı söz konusu olduğunda, Türkiye-Libya sınırlandırma anlaşmasını etkilemiyor gibi görünüyor. Ancak Mısır'ın tek taraflı önlemi, Libya'nın deniz bölgesinin bir kısmını, özellikle de Libya'nın itirazlarını tetikleyen doğu deniz sınırlarını gasp etti. Bu anlamda, bu karar oldukça şaşırtıcıydı, çünkü esas olarak:
Mısır uzun süredir Libya'nın birliğini ve toprak bütünlüğünü desteklediğini iddia ediyor. Mısırlılar, aralarında Libya'nın da bulunduğu bazı Arap ülkeleri üzerinde bir nevi vesayet tavrını yansıtır biçimde hareket ettiler.
2013'te Mısır'da Müslüman Kardeşler hükümetine karşı gerçekleşen askeri darbeden sonra Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Darbe ve Mısır'daki yeni yönetim aleyhine söylemleri nedeni ile iki ülke ilişkileri bozulmuş ve karşılıklı olarak büyükelçiler geri çekilmişti.
Türkiye hükümeti, 2021'den itibaren Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki ülkelerle ilişkileri düzeltmek için çeşitli adımlar attı ve İsrail, BAE ve Suudi Arabistan ile bozuk olan ilişkiler düzeltildi ama ilişkileri düzeltmek için Türkiye'nin Mısır'la yaptığı görüşmeler sonuçsuz kaldı ve Mısır ile bozuk olan ilişkilerde istenilen düzelme yaşanmadı.
Türkiye ile Mısır arasında ilişkilerin düzeltilmesi konusunda görüşmeler devam ederken, Türkiye'nin geçen ekimde Mısır tarafından tanınmayan Libya Ulusal Birlik hükümeti ile hidrokarbon konusunda mutabakat muhtırası imzalaması sonrasına, Mısır bu görüşmelere son verdiğini açıklamıştı.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, bu konuda yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Libya politikalarını değiştirme sinyali vermediğini söyleyerek normalleşme sürecini askıya aldıklarını söylemişti.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan 2022 FIFA Dünya Kupası'nın açılışına katılmak üzere gittiği Katar'ın başkenti Doha'da Mısır Devlet Başkanı Abdul Fettah El-Sisi ile el sıkışmıştı.
Erdoğan, Katar dönüşünde gazetecilere Sisi ile yaptığı görüşmeyi değerlendirirken, "Bizim tabii kendilerinden tek isteğimiz; bu görüşmelerle birlikte, bize karşı Akdeniz'de tavır içinde olanlara yönelik burada biz barışı ikame edelim, onunla beraber yolumuza inşallah devam edelim" demişti.
Erdoğan'ın "bize karşı Akdeniz'de tavır içinde olanlar" diyerek Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti'ni kastettiği biliniyor.
Erdoğan, Akdeniz'de, Mısır'ın Yunanistan ve Güney Kıbrıs'a karşı Türkiye'nin yanında yer almasını beklerken, Mısır'dan gelen ve Yunanistan tarafından da desteklenen Libya ile deniz sınırları açıklaması, Mısır'ın mevcut şartlarda Türkiye ile yakınlaşmayı kabul etmediğini gösterdi.
Türkiye medyasına, "Diplomatik kaynaklar, Türkiye'nin, Libya ile Mısır'ın iki ülke deniz sınırlarının uluslararası hukuka uygun olarak tespiti için Kahire ve Trablus'un bir an evvel diyalog ve müzakere başlatmasını teşvik ettiğini belirtti" şekline haberler çıktı; aynı kaynaklar, herhangi bir isim vermeden diplomatik kaynakların "Mısır'ın 11 Aralık 2022'de 9 coğrafi koordinatla tek taraflı olarak belirlediği Libya'yla deniz yan sınırının Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki kıta sahanlığına girmediğini" ifade ettiklerini de iddia etti ama bu konuda Türkiye'de hükümetten herhangi resmi bir açıklama yapılmadı.
Aydın Sezer'e göre, Türkiye-Mısır ilişkilerinde temel sorun artık Libya.
Sezer, görüşlerini şu ifadelerle dile getirdi:
Mısırla ilişkilerimizdeki temel sorun artık sadece Libya. Türkiye, Libya'da zaten geri adım atma sürecindedir. Eğer hükümet Mısır'la gerçekten barışmak istiyorsak, Libya'da daha dikkatli adım atması gerekiyor. Ben hükümetin bu konuda sessiz kalarak Mısır'la ilişkileri geliştirmesi gerektiğini düşünüyorum. Artık hükümet de dışişleri de 2019 Libya anlaşmasının büyük bir hata olduğunu kavramaya başladı.
Ali Bakir, Mısır'ın bu adımının Mısır makamlarının niyetine bağlı olarak Türkiye-Mısır arasındaki gerilimi artırabilir:
Türkiye ile Mısır arasındaki normalleşme tek yönlü değil, iki yönlüdür. Mısır'ın bu tek taraflı adımı Türkiye'nin kıta sahanlığını etkilemeyecek olsa da Mısır makamlarının niyetine bağlı olarak Ankara ile Kahire arasındaki gerilimi artırabilir. Şimdiye kadar Mısır'ın neden bu duruşu aldığı ve nihai hedefin ne olduğu net olarak anlaşılamadı. Mısır'ın amacı Denizcilik müzakerelerinde Libya makamlarıyla müzakere etmek mi? Libya'nın Kaynaklarını ele geçirmek için Libya'nın iç durumunu kullanmak mı, Yunanistan'ın dikkatini konuya tekrar çekmek için mi, Türkiye'nin tepkisini ölçmek için mi, olduğu belli değil.
Mısır'ın nihai hedefi netleşene kadar Türkiye, Kahire ve Trablus olmak üzere her iki tarafı da bu sorundan kaynaklanan sorunları çözmek için müzakerelere teşvik edecektir.
© The Independentturkish