Altı yılı geride bırakan OPEC+ neler yaptı?

OPEC+ oluşumunun kurulmadan önceki duruma döneceğini hayal etmek zor. Tahmin edebileceğimizden daha uzun bir süre faaliyetlerine devam edecek ancak bir gün örgüt haline gelip gelmeyeceği kesin değil

Fotoğraf: Reuters

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üye ülkeleri ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubu bu haftanın başlarında, kuruluşunun altıncı yıl dönümünü kutladı.

Peki, bu grup yıllar içinde nelere imza attı?

Grubun başarılarına geçmeden önce nasıl ortaya çıktığını ve kuruluşundan bugüne kadar hangi koşullardan geçtiğini öğrenmek için biraz tarihi arka planına bakalım.

Böylece daha sonra grubun geleceğini ve nereye gittiğini kestirebiliriz.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Grup, OPEC'in 2014 kışında pazar payını koruma ve fiyatların düşmesine izin vererek yüksek maliyetli üreticileri pazardan çıkarma yönünde aldığı tarihi kararın ardından, 2015 yılında, petrol piyasasının tanık olduğu zayıflamaya net bir tepki olarak geldi.

Ülkeler bütçelerinde sıkışıklık hissetmeye başlayınca harekete geçmeye başladılar. Burada petrol fiyatlarının yaklaşık yarı yarıya düşmesinden bahsediyoruz.

Yani o dönemde ülkelerin gelirleri yarı yarıya düşmüştü. Venezuela bu durumdan en çok etkilenen OPEC ülkesi olmuştu.

Bu yüzden OPEC dışı üreticilerle bir şeyler yapmak için OPEC+ grubunu kurmaya en hevesli ülkelerdendi.


OPEC+ fikri Suudi Arabistan, Rusya, Cezayir, Katar ve Venezuela bakanlarının Doha'da yaptıkları görüşmenin ardından ortaya çıktı.

Bununla ilgili inişler çıkışlar ve gelgitler oldu ancak en nihayetinde OPEC'in bakanları 2016 yazında Cezayir'de bir araya gelerek istisnai bir karar aldı ve OPEC dışındaki üreticilerle iş birliği yapacaklarını duyurdu.

Bu toplantı öncesinde önemli bir gelişme yaşandı ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman Çin'in ev sahipliğinde düzenlenen G20 toplantıları kapsamında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü.

Söz konusu görüşme birçok kişi tarafından OPEC+ oluşumuna zemin hazırlayan en önemli toplantı olarak görüldü.


İlk günden itibaren OPEC+ bakanları tek bir göreve odaklandılar: Petrol stoklarını azaltarak piyasada istikrarı yeniden sağlamak.

Petrol stokları aşırı bir doluluktan muzdaripti ve beş yıllık ortalamanın 200 milyon varil üzerinde olup iki bin 997 milyon varil seviyelerindeydi.

Bugün, altı yılın ardından stoklar beş yıllık ortalamanın yaklaşık 200 milyon varil altına düştü ve piyasa daha istikrarlı bir hale geldi.


Piyasa dengesi ve arz-talep dengesi herkesin gözünde en önemli başarı olabilir.

Ancak bana göre OPEC+ oluşumunun elde ettiği en büyük başarı arz ve talebi dengelemesi değil, piyasayı istikrara kavuşturması ve petrol dalgalanmalarının keskinliğini kontrol altına almasıdır.

Petrol yatırımını en çok etkileyebilecek etken, piyasanın istikrarını garanti edecek bir tarafın olmadığı ve herkesin hesapsızca üretim yaptığı sırada ortaya çıkan yüksek dalgalanmalardır.

OPEC+ oluşumunun kurulmasıyla işler ciddi derecede değişti. Artık piyasayı dengelemeye yardımcı olan çok büyük bir güç vardı.

Petrolün tarihte ilk kez negatif fiyattan işlem gördüğü yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sırasında dünya bunu net bir şekilde gördü.

Görevini OPEC+ ile iş birliği yapmaya çalışan ancak başarısız olan şirketlerine bırakan ABD de dahil olmak üzere oluşum dışındaki ülkeler hiçbir şey yapamadı.
 


OPEC+ pandemi sırasında piyasayı kurtarmayı ve Ukrayna-Rusya krizi sırasında petrol fiyatlarındaki keskin artışı kontrol altında tutmayı başardı.

Zira Ukrayna savaşı yüzünden gazdan tutun kömüre kadar tüm enerji ürünlerinin fiyatları fahiş bir şekilde yükselirken, petrol fiyatları daha az keskin bir hızla arttı.

Ancak bu oluşumun tüm çabaları halan ABD tarafından düşmanca görülüyor.

Halbuki ABD dünyadaki baş petrol üreticisi olduğu için oluşumun tüm çabalarından büyük fayda sağlıyor.

Şayet OPEC+ oluşumunun piyasaya desteği olmasaydı petrol fiyatları ciddi derecede düşerdi.


Yukarıda sayılanlar OPEC+ oluşumunun bugüne kadarki geçmişi ve elde ettiği başarılarıdır.

Şimdi soru şu: Bu oluşum nereye gidiyor?

Yıllarca Rusya ve diğerleri oluşumun geçici sorunlara yönelik anlık bir çözüm olduğunu ve sonra herkesin eski dönemine dönüp istediği miktarı üreteceğini düşündüler.

Ancak pandemi koşulları oluşumun değerini çok iyi bir şekilde anlamalarını sağladı.

Bu nedenle OPEC+ oluşumunun kurulmadan önceki duruma döneceğini hayal etmek zor.

Tahmin edebileceğimizden daha uzun bir süre faaliyetlerine devam edecek ancak bir gün örgüt haline gelip gelmeyeceği kesin değil.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Asasmedia

Şarku'l Avsat 

DAHA FAZLA HABER OKU