Can Ataklı: Erdoğan, çocuk evliliği ile ilgili bir hafta neden sustu?

"Dini çevreleri de iyi tanıyan bir dostum aradı dün. 'Beklediler çünkü o genç kadını ikna etme çalışmaları sürüyordu' dedi"

Fotoğraf: AA

Sözcü yazarı Can Ataklı, 6 yaşında dini nikahının kıyıldığı ve yıllarca zincirleme istismar ve tecavüze uğradığı gerekçesiyle adliyeye giden İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G'ye ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamanın neden geç kaldığına ilişkin bir iddiayı kaleme aldı. Ataklı’nın ifadesine göre olayın ortaya çıkması ile Erdoğan'ın açıklaması arasında geçen 1 haftalık süre boyunca istismara uğrayan H.K.G. “söylediklerinin yalan olduğunu açıklaması için ikna edilmeye çalışıldı.”

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Can Ataklı’nın bugünkü köşe yazısında yer alan iddialar şöyle:

Herkesin dikkatini çekti. Erdoğan bir tarikat şeyhinin 6 yaşındaki öz kızını evlendirmesi üzerine uzun süre sessiz kaldı. Peki neden? Her konuda anında açıklamalar yapan Erdoğan neden bu konu karşısında sessiz kaldı ve bir hafta boyunca hiç konuşmadı?

Dini çevreleri de iyi tanıyan bir dostum aradı dün. “Beklediler çünkü o genç kadını ikna etme çalışmaları sürüyordu” dedi. Doğal olarak sordum, “Neye ikna edeceklerdi?” diye. Dostum, “Bir hafta boyunca uğraştırlar, genç kadının aklına girmeye çalıştılar, olayı yalanlamasını, bir öfke sonucu gidip şikayetçi olduğunu ama şimdi bundan derin pişmanlık duyduğunu çünkü mutlu bir hayatı olduğunu açıklamasını istediler” dedikten sonra ekledi:

“Sakın bunun sakin biçimde sürdüğünü sanma, hayli ağır baskı yaptılar, tehditler; şantajlar havalarda uçtu. Ama nasıl oldu ben de bilemiyorum o genç kadın geri adım atmadı.”

Bunları dinleyince, 6 yaşında evlendirilen genç kadının yakınlarının sözleri kulaklarımda sızladı.

Ne diyorlardı: “Kardeşimiz psikolojik bunalımdaydı, birilerinin etkisi altına girdi, onlar kardeşimizin aklını çeldiler.” Peki kimdir bu “birileri” söylemiyorlar. Tıpkı Erdoğan’ın “dış güçler, karanlık odaklar” sözleri gibi bunlar da “görünmeyen, bilinmeyen” güçlerin etkisinden söz ettiler. Ama sonuç ortada.

İstedikleri kıvamı tutturamayınca şimdi “Hesabı mutlaka sorulacak, olmaz böyle şey” demeye başladılar. Tabii burada en kötü duruma düşenler, sarayın “Nasıl olsa reis bu konuya karşı çıkacaktır” diyerek ortaya atılan trollerine oldu. “28 Şubat hortlatılıyor” falan gibi saçmalıkları öne sürenler fena bozum oldular.

 

Korkusuz

DAHA FAZLA HABER OKU