Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 38. Toplantısı Açılış Programı'nda açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında, "İslam ümmetinin mensupları olarak hiçbirimiz kendimizi dış dünyadan ve çevredeki hadiselerden izole edemeyiz" diyen Erdoğan, "Dünyanın neresinde zulüm, çatışma, açlık ve susuzluktan ölen masum varsa vebali hepimizin üzerinedir. Bizler yetimlere şefkatle davranan hiçbir ayrım gözetmeden mazlumlara sahip çıkan, fakir ve fukaranın elinden tutan bir peygamberin ümmetiyiz. Veren eli alan elden üstün gören bir medeniyetin mensuplarıyız. Dillerimiz, kültürlerimiz farklı olsa da aynı büyük ailenin fertleriyiz. Dünyanın neresinde olursa olsun tüm kardeşlerimizden sorumluyuz" dedi.
"Her ailede olduğu gibi bizlerin arasında da tartışmalar, gerilimler yaşanabiliyor" diyen Erdoğan, "Fikir ayrılığına düştüğümüz hususlar ortaya çıkabiliyor. Sıradan meseleler olarak gördüğümüz ve çözüme kavuşturduğumuz müddetçe hiçbir sorun yoktur. İslam ümmeti olarak bizim kardeşliğimiz her türlü fikir ayrılığının üstesinden gelecek güce sahiptir" ifadelerini kullandı.
"Faizleri yükselterek enflasyonu kontrol altına alma çabaları şimdiye kadar beklenileni veremedi"
Dünya genelindeki enflasyon ve fiyat artışlarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan şunları kaydetti:
Salgınla başlayan enerji ve Emtia fiyatlarındaki artışla tırmanan küresel kriz yeni boyutlar kazanarak devam ediyor. Enflasyon ve işsizlik rakamları son 50-60 yılın zirvesine ulaşmış durumda. Dünyada faizleri yükselterek enflasyonu kontrol altına alma çabaları şimdiye kadar beklenileni veremedi. Enerji kesintileri AB'de ciddi sorun haline geldi. Hayat pahalılığın sebep olduğu ekonomik zorluklardan az ya da çok etkileniyoruz. Bu süreci başarıyla yönetsek de kimi olumsuzlukları biz de hissediyoruz. Tüm dünyada resesyon beklentilerinin artması tünelin sonundaki ışığın henüz görülmediğine işaret etmektedir.
Erdoğan ayrıca, "Önümüzdeki süreçte diğer İSEDAK üyelerinin de katılmasıyla ülkelerimiz arasındaki ticareti yüzde 25 seviyesine yükseltebiliriz. İslam ülkelerindeki tasarrufların helal yatırım ürünü olan bu fona aktarılmasının teşvik edilmesinde fayda görüyoruz" diye konuştu.
"Zorbalıkla inançlara müdahale etmek ortaçağın engizisyon ruhunu yeniden hortlatmak demektir"
İslamofobi ile ilgili de konuşan Erdoğan şunları söyledi:
Bugün İslam karşıtlığı batılı siyasetçilerin oy devşirmek için en sık başvurduğu araçlarından biridir. Lafa gelince demokrasi ve özgürlük konusunda mangalda kül bırakmayanlar Müslümanların hakları olunca en faşist uygulamaları devreye almaktan çekilmiyor. Kimi Avrupa ülkelerinde başörtüsüne getirilen hukuk dışı kısıtlamalar bunun en çarpıcı örneğidir. İnsanların dinlerini yaşamasına mani olmak zorbalıkla inançlara müdahale etmek ortaçağın engizisyon ruhunu yeniden hortlatmak demektir.
15 Mart'ın BM Genel Kurulu tarafından İslamafobi ile Mücadele günü olarak kabul edilmesi uluslararası topluma verilmiş bir mesajdır. Yunanistan'daki Müslüman Türk azınlığına yönelik haksız ve hukuksuz uygulamalar artarak devam ediyor. Yunanistan'daki kardeşlerimizin dini liderleri tanınmıyor, vakıfları ve hakları gasp ediliyor. Kimlikleri reddediliyor. İslam alemi Yunanistan'da zulme uğrayan kardeşlerimin durumuna daha fazla seyirci kalmamalıdır. Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin maruz bırakıldıkları hak ihlallerini de biliyorsunuz. Filistin meselesinin 1967 sınırlarında bağımsız egemen coğrafi bütünlüğe sahip Filistin devletinin vücut bulmasıyla çözüme kavuşturulmasını destekliyoruz.
Independent Türkçe