Yeni Şafak yazarı: Dış politikada "ebedi düşmanlık" yoktur

"Bunlara kalsa, Atatürk, İstanbul’a gelen İngiltere Kralı VIII. Edward’ı karşıladığında, suratına bir güzel tükürmeliydi"

Fotoğraf: AA

Yeni Şafak yazarı Ali Saydam, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile yaptığı görüşme üzerinden muhalefet tarafından yapılan değerlendirmeleri eleştirdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Saydam, bugünkü köşe yazısında dış politikada ebedi düşmanlık olmayacağını ifade etti ve şunları yazdı:

Bunlara kalsa, Atatürk, İstanbul’a gelen İngiltere Kralı VIII. Edward’ı karşıladığında, suratına bir güzel tükürmeliydi.

Öyle ya, ne demiş CHP büyüklerinden Özgür Özel Bey: “Bütün tükürdüklerini yalıyor, tükürdüğü suratı öpüyor. BAE’ye o kadar ağır laflar söylüyorlardı. Sonra tükürdüklerini yaladılar.”

Gazi, benzer şekilde, İran Şahı Rıza Pehlevî Türkiye’yi ziyaret ettiğinde de kendisinin onuruna Ahmet Adnan Saygun’a “Özsoy” operasını hazırlatmak yerine hakaretlerle karşılamalı, tekme-tokat geri yollamalıydı…

Örneğin Türkiye, Yunanistan ile hiçbir ikili görüşmeyi kabul etmemeli… Sınırsız sonsuz düşmanı gibi davranmalı…

Üstelik bu arkadaşlar İngiltere’nin dış politikasına hayranlıklarını hiç gizlemezler… “İngiltere’nin ebedi dostları ve düşmanları yoktur; ebedi çıkarları vardır” düsturunu takdir ederler… Aynı yaklaşımı Sayın Cumhurbaşkanı dış politikada uyguladığında ise en galiz kelimelerle saldırmayı iş edinirler… Bakınız Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın tweeti: “Ar damarı olmuş kâr damarı!”

Oysa ‘dış politika’; ret ve kabulün, bazen birinin, bazense diğerinin alternatifli olarak gündeme gelebilmesi demektir…

Bunu bilmez olurlar mı hiç?... Tabii ki biliyorlar… Ancak uygulayacak beceri, akıl, zekâ ve odaklanma konusunda belli ki eksiklikleri var… Onun yerine şöyle bir yolu tercih ediyorlar… ABD’ye gidince “İktidar olursak Ukrayna’yı destekleyeceğiz”, İngiltere’ye gidince “AB ne derse o” diyorlar… Türkiye’nin çıkarınaymış, değilmiş… Onlar için hiçbir ehemmiyeti yok gibi… Hatta teferruat…

 

Yeni Şafak

DAHA FAZLA HABER OKU