Mobil güvenlik şirketi: Çin namaz vakti uygulamasıyla Uygurları takip ediyor

"Türkiye'deki Uygur Müslümanları da hedef alınıyor"

Uygurlar, Çin'e karşı 1 Ekim 2021'de İstanbul'da protesto gösterisi düzenlemişti (Reuters)

ABD merkezli mobil güvenlik şirketi Lookout, Çin'de devlet destekli bir hacker grubunun, Android yazılımı görünümlü casus uygulamalarla Uygur Müslümanlarını takip ettiğini öne sürdü.

Şirketin raporunda, Badbazaar adlı casus yazılımın, mesajlaşma, namaz vakti ya da sözlük uygulamaları gibi farklı Android programlarına yerleştirildiği iddia edildi.

Çalışmada söz konusu yazılımın, kullanıcıların telefon konuşmalarını kaydettiği gibi cihazların kameralarına ve yer bilgilerine erişebildiği ileri sürüldü.

Lookout, casus yazılımı kullanan ve Pekin destekli olduğu iddia edilen hacker grubunun adını paylaşmadı.

Öte yandan hackerların, Çin'in yanı sıra Afganistan ve Türkiye'deki Uygurları da hedef aldığı savunuldu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Orta Asya dışında en büyük diasporaya ev sahipliği yapan Türkiye'de yaklaşık 50 bin Uygur Müslümanının yaşadığı düşünülüyor.

Raporda, Çin'de Google Play yasaklı olduğu için sahte Android yazılımların resmi olmayan indirme platformları üzerinden yayıldığına dikkat çekildi. Ayrıca Telegram'ın da bu kötü niyetli yazılımdan etkilendiği iddia edildi.

Lookout'tan Kristina Balaam, hackerların gerçek Android uygulamaların kodlarını kullanarak, bu programların casus yazılımları taşıyan sahte versiyonlarını tasarladığını söyledi.

Balaam, casus yazılım tarafından ele geçirilmiş bir Telegram uygulamasının orijinalinden ayrıt edilmesinin çok zor olduğunu belirtti. Buna göre sahte Telegram'ı kullanan kişiler, kendi hesaplarına girdiğinde casus yazılım aktive oluyor ve kullanıcının telefondaki neredeyse tüm bilgilere erişebiliyor.

Telegram'ın sözcüsü Remi Vaughn ise raporun sahte yazılımlardaki sorunları ortaya koyduğunu belirterek, orijinal Telegram'ın güvenli olduğunu savundu. Vaughn, resmi olmayan platformlarından indirilen Telegram uygulamalarına dair koruma sağlamalarının mümkün olmadını da ifade etti.

Öte yandan Çin'in Washington Büyükelçiliği Sözcüsü Liu Pengyu, ABD merkezli medya kuruluşu Bloomberg'e açıklamasında iddiaları yalanlayarak şunları söyledi:

Çin'e karşı kötü niyetli iftiralara ve uydurma açıklamalara karşı çıkıyoruz. Siber saldırıları hiçbir şekilde desteklemiyoruz.

 


"Yeniden eğitim kampları"

Çin, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde zorla çalıştırma, işkence ve "yeniden eğitim kampı" adı altında alıkoyma suçlamalarıyla karşı karşıya.

İnsan hakları örgütleri, bölgedeki yaklaşık 1 milyon kişinin zorla toplama kamplarına ve hapishanelere yerleştirildiğini öne sürüyor. ABD de Uygurlara yönelik muameleyi "soykırım" olarak niteliyor.

Pekin yönetimiyse iddiaların gerçeği yansıtmadığını savunuyor.

Gümrük müdahalesi

Öte yandan ABD, 21 Haziran'da yürürlüğe koyduğu "Uygurların Zorla Çalıştırılmasını Önleme Yasası" kapsamında, Sincan'dan ithal edilen ürünlere kısıtlama getirmişti.

ABD Gümrük ve Sınır Koruması (CBP) tarafından perşembe günü yapılan açıklamada, 21 Haziran ila 25 Ekim'de Çin'den gönderilen güneş paneli ekipmanlarının yer aldığı 1053 kargoya el konduğu bildirdi.

CBP, kargolarda toplamda kaç parça olduğuna ya da üretici firmalara dair bilgileri paylaşmadı.

Fakat Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters'a konuşan ve kimliklerini açıklamayan kaynaklar, ekipmanların Longi Green Energy Technology, Trina Solar ve JinkoSolar adlı şirketlere ait olduğunu öne sürdü. Bu üç şirketin toplamda ABD'nin güneş paneli tedarikinin üçte birini karşıladığı ifade edildi.

Longi ve Trina, Fransız haber ajansı AFP'nin yorum taleplerine yanıt vermedi. JinkoSolar ise açıklamasında, ekipmanların herhangi bir "köle işgücüyle" üretilmediğini kanıtlamak ve kargoların ABD'ye girişini sağlamak için CBP yetkilileriyle görüşüldüğünü bildirdi.



Indepenent Türkçe, AFP, Guardian, BNN Bloomberg 

DAHA FAZLA HABER OKU