Oxford Üniversitesi'nden erken İslam tarihi uzmanı Joshua Little'ın hazırladığı tamamlanmamış doktora tezinde Hz. Muhammed'in üçüncü eşi Hz. Aişe'yle 6 yaşındayken evlendiği ve 9 yaşındayken birleşmenin yaşandığı iddiasının tarihsel gerçeklerle uyuşmadığını öne sürmesi tartışma yarattı.
Little, 28 Ekim'de açtığı internet günlüğü islamicorigins.com'da, tanınmış Amerikalı İslam araştırmaları profesörü Christopher Melchert gözetiminde sürdürdüğü çalışmanın eylülde savunma aşamasından geçtiğini ve küçük düzeltmeler yapılacağını belirtti.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Çalışmasının sonuçlarını özetle aktaran Little, özellikle Sünni İslam'ın hadis geleneğindeki yaygın kabulün aksine, aktarılan bilginin kaynağının 7. yüzyıl değil, 8. yüzyılda Sünni-Şii ayrılığının sertleştiği Irak kenti Kufe olduğunu yazdı.
Akademisyen Little, oldukça uzun makalesinde, bulgusunu yaygın kabule kaynak olan hadisi metinsel, biçimsel, coğrafi ve tarihsel eleştiriye tabi tutarak elde ettiğini dile getirdi:
Akedemisyen bulgusunu, yaygın kabulün kaynağı olan hadisin metinsel, biçimsel, coğrafi ve tarihsel eleştirisine dayandırdığını dile getirerek şöyle dedi:
İlk değerlendirmem, Urve bin el-Zübeyr ve öğrencilerinin, Zübeyrilerin hakim olduğu Medine'de, hadisi ilk formülleştirenler ve yayanlar olduğu yönündeydi. Fakat daha sonra; coğrafi modellere, ilgili isnâdlara ve erken Medine kaynaklarının sessizliğine dikkat çeken Yasmin Amin tarafından, hadisin esas kökeninin Abbasi dönemindeki Irak olduğu görüşüne yönlendirildim. Eleştirel ve biyografik-tarihsel analizler başta olmak üzere, ilerlettiğim çalışmalar beni, hadisin asıl formülleştiricisi ve yayıcısının, 8. yüzyılın ortasında Medine'den Kufe'ye göçen Hişam bin Urve olduğuna ikna etti.
Little, sözlerinin devamında, Hz. Aişe hadisinin o dönemde Kufe'de Şii Müslümanlarla mücadele halindeki Sünnilere "cephane" sağladığını, onun Hz. Muhammed'in diğer eşlerinin aksine evlilik sırasında bakire olmasının en sevilen eş olduğu yönündeki söylemi güçlendirdiğini ve Hz. Aişe'nin de Hz. Ali gibi peygamber ocağında büyüdüğü inancına destek olduğunu belirtti.
Bu hadis, Hişam'dan bazen metin değişiklikleriyle ve silsile ekleriyle birlikte 8. yüzyıl Irak'ındaki çağdaşlarına ve öğrencilerine, oradan Abbasi Halifeliği'nin dört yanına yayılarak sonunda 9. yüzyıldaki proto-Sünni hadis eleştirmenleri ve geleneksel toplayıcıları tarafından miras alınıp kabul edildi.
Little, Sünni hadis geleneğinin başyapıtlarından Sahih-i Buhârî'de de Hz. Aişe hadisinin yer almasını bu tezine bağladı.
Bulgularını ileride ayrıntılarıyla yayımlayacağını söyleyen Little, makalesinin büyük bölümünü, neden bu konuyu seçtiğine ayırdı. Söz konusu hadisi, "Yeni Ateist ve İslamofobik" olduğu dönemde Müslüman topluluklar içinde çocukların evlendirilmesine kaynak oluşturduğu iddiasıyla sıkça duyduğunu belirten Little, son tezlerinin İslamofobiklerden İslam savunucularına ve Hristiyan misyonerlerine kadar farklı kesimlerden tepkiler alacağının farkında olduğunu belirtti.
Little ayrıca, tezlerinin İslam'daki hadis ve fıkıh geleneklerine topyekün bir saldırıya malzeme yapılamayacağını, çünkü bu geleneklerin köklerinin daha geriye gittiğini sözlerine ekledi.
Little'ın makalesi sosyal medyada kısa sürede yankı buldu. Harvard Üniversitesi'nde İslam çalışmaları alanında doktora adayı Javad T. Hashmi, Little'ın tezlerinden övgüyle bahsettiği bir makale yazarak, İslam dünyasındaki "reformistler, muhafazakârlar ve köktenciler" arasındaki mücadelede artık modern tarihçilerin de söz sahibi olduğunu savundu:
Little'ın argümanlarına şahsen ikna olsam da, bunlar ancak akademik ve dini çevrelerde devam eden son derece çekişmeli bir konudaki en son salvolar olabilir. İnsan hakları savunucuları özel olarak çocukların evlendirilmesi gibi güncel bir konuda kaygılı olabilir ama dini aktörler için mesele daha büyük. Modern tarihsel-eleştirel bilim, geleneksel İslami kaynakların üzerine doğru gelirken, en azından bazı Müslüman bilim ve din insanları arasında kaygı hissedilebiliyor.
Hadis uzmanı Prof. Serdar Demirel, bu makaleyi paylaşanlara tepki gösterdi:
Ortada Oxford Üniversitesi tarihçisi Joshua Little'ın araştırması yok. Olan Javad T. Hashmi’nin yayımlanmamış o çalışmadan anladığı ve özetlediği bilgiler. Kitabı görmeden hakkıyla değerlendirmek mümkün değil.
Demirel, hadisler konusundaki doktora tezini hazırlarken, Şii din alimlerinin bile Little'ın bahsettiği tezleri ileri sürmediğine şahit olduğunu söyledi.
Independent Türkçe, New Lines Magazine, Islamic Origins