İran'da internet kesintilerine rağmen protestolar 19 şehirde devam ediyor

Protestolar, doğusundan batısına kadar ülkenin dört bir yanında

İran'ın başkenti Tahran'da gösteriler haftalardır devam ederken bazı kadınlar başını örtmeyerek pasif direniş sergiliyor (Reuters)

İran’da 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesine yönelik tepkilerle başlayan protesto hareketinde 4 hafta geride kalırken, kadınların başı çektiği göstericilere avukatlar, işçiler ve öğrenciler de katıldı.

Ajanslar gösterilerin 19 kentte devam ettiğini belirtirken, merkezi Norveç’te bulunan İran İnsan Hakları grubu, en az 201 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Grup, ölümlerin 93'ünün güneydeki Sistan ve Belucistan Eyaleti kenti Zahidan'da meydana geldiğini belirtti.

İranlı yetkililer, gösteriler sırasında en az 20 güvenlik görevlisinin hayatını kaybettiğini duyurmuştu.

Haberleri teyit etmenin zorluğuna dikkat çekilirken, Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) en az 40 gazetecinin tutuklandığını kaydetti.

Londra merkezli siber izleme ağı NetBlocks, İran’daki internet trafiğinin 12 Ekim’de yüzde 75 oranında azaldığını açıkladı. Gruptan AP’ye yapılan açıklamada şöyle dendi:

Bu olay protestolar sırasında serbest bilgi akışını daha da kısıtlayacak.

Buna rağmen başkent Tahran’da yaklaşık 30 kadın, yasalara göre takılması zorunlu olan başörtülerini çıkarıp sallayarak “Diktatöre ölüm” sloganıyla yürüyüş yaptı. Görgü tanıklarının ajanslara aktardığına göre, arabalarıyla geçenler kadınlara destek olurken, başkentte çok sayıda kadınsa gösteri yapmadı ama başını örtmeyerek sessiz protestolarını sürdürdü. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İran rejiminin en yetkili ismi olan dini lider Ali Hamaney’e yönelik bu tür sloganlar atanlar idam cezası istemiyle yargılanabiliyor. 

Avukatların Tahran’daki Barolar Birliği Merkezi önünde yaptığı gösterini polis göz yaşartıcı gaz kullanarak dağıttı.

New York merkezli İran’da İnsan Hakları Merkezi tarafından yayınlanan video kaydı, polisin müdahalesinden önce önce avukatların “Kadın, yaşam özgürlük” ve "Avukatlar halkı savunuyor, şehitlere selam olsun" sloganları attığını gösterdi.

Merkezin müdürü Hadi Gâmi şöyle dedi:

Barışçıl gösteri yaptıkları için gözaltına alınanları savunmak isteyen avukatlar İran hükümetinin saldırısı altındaki vatandaşlar için son cankurtaranlardır. Protestolara ölümcül devlet şidetti ve keyfi tutuklama tehdidi olmadan izin verilmelidir.

Gösteriler taşra kentlerine de yayıldı. Kuzeydeki Reşt kentinde başörtülerini sallayarak gösteri yapan kadınlardan bazılarını polis gözaltına aldı.

Ülkenin orta kesimindeki Yezd kentinden 38 yaşındaki Nesrin, Reuters'a şunları söyledi:

Bu artık giyim kuşamla ilgili değil. Bu İran milletinin haklarıyla ilgili. On yıllardır din adamlarının rehin aldığı bir milletle ilgili. İstediğim gibi yaşamak istiyorum. Din adamlarının yönetmediği daha iyi bir İran için kavga veriyoruz.

Kürdistan Eyaleti'nin yönetim merkezi Senendec'de göstericiler ile polis ve rejim yanlısı milis gücü Besic üyeleri arasında çatışmalar yaşandı.

Sakkız kentinde milislerin evlere ateş açtığı öne sürülürken, insan hakları grupları Kirmanşah ve Mehabad'da çekildiği belirtilen şiddetli çatışma görüntüleri yayınladı.

İnsan hakları grubu Hengaw, 24 saat içinde ikisi Kirmanşah'ta olmak üzere, Kürt illerinde 7 göstericinin öldüğünü duyurdu. Grup, Kirmanşah'ta üç güvenlik görevlisinin de hayatını kaybettiğini belirtti.

İranlı Kürt kadın Amini 13 Eylül’de gözaltına alınmış ve iki gün sonra öldüğü açıklanmıştı.

Daha önce “gösterilerin arkasında ABD ve İsrail'in olduğunu” söyleyen Hamaney çarşamba yaptığı açıklamada geri adım atarak, "sokaklara çıkan farklı grupları birbirinden ayırmak gerektiğini" söyledi ve toplu bir ayaklanmanın söz konusu olmadığını iddia etti.

Bazıları düşmanın ajanları veya onlarla aynı saftalar. Diğerleriyse galeyana gelmişler. Bunlar aynı şekilde değerlendirilmemeli. İkinci kesimdekiler için kültürel çalışmalar gereklidir. İlk kesimdekiler içinse yargı ve güvenlik kuvvetleri görevlerini yapmalıdır.

Uluslararası toplantılar için Kazakistan’a giden İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi protesto hareketini “Batı’nın komplosu” diye tanımlamayı sürdürdü.

 

Independent Türkçe, Reuters, Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU