Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaştıkça siyasetteki taktik savaşları da hızlanıyor.

Öyle gelişmeler yaşanıyor ki insan çoğu kez olanlara bir anlam veremiyor. 

Ne yapılmak istendiğini yine çoğu kez ancak iş olup bittikten sonra anlayabiliyor.

6 muhalefet partisinin oluşturduğu ittifakta da ilginç gelişmeler yaşanıyor.

İktidarın bütün sıkıştırmalarına rağmen ittifak cumhurbaşkanı adayını bir türlü netleştirmiyor.

Hal böyle olunca da spekülasyondan geçilmiyor ve aday olarak birçok kişinin adı telaffuz ediliyor; bu kişilerin adına kamuoyu yoklamaları yapılıyor.

İşin bir diğer ilginç yanı da adı geçen şahısların hiç biri açıkça 'ben adayım' demiyor, diyemiyor.

Öyle anlaşılıyor ki seçim süreci resmen başlayana kadar da bu durum böyle devam edecek.

Bir başka anlaşılması zor durum da başta HDP olmak üzere Kürt oylarının nereye gideceği.

Aslında 'nereye?' gideceğinden de öte 'nasıl?' gideceği.

İktidar da muhalefet de HDP'den ellerinden geldiğince uzak duruyorlar.

Özellikle iktidar HDP'yi 'şeytanlaştırmak' için elinden geleni yapıyor.

6'lı masanın en etkili ortağı İYİ Parti'nin tavrı da iktidardan pek farklı değil.

Hem HDP'yi 'yok' kabul ediyorlar, hem de HDP seçmeninin oyunu istiyorlar.

HDP'den bağımsız direkt halkı muhatap alacak bir Kürt çözümü de ortaya koymuyorlar.

Bütün matematiksel değerlendirmeler yeni cumhurbaşkanını Kürt seçmenin tavrının belirleyeceğini söylüyor.

Bu durumda hesap çetrefilleşiyor.

CHP'liler çözüm sürecinin sona ermesinden bu yana HDP ile iktidar arasında yaşanan zıtlaşma ve kutuplaşmadan dolayı HDP oylarını 'çantada keklik' görüyorlar.

Ayrıca, ideolojik yakınlıklarından dolayı da HDP üst yönetiminin seçmeni bir şekilde kendilerine yönlendireceklerini düşünüyorlar.

Zurnanın 'zırt' dediği yer ise tam da burası.

CHP'nin bu 'örtülü' ilişkisini ve hesaplarını İYİ Parti sözcüleri her nedense hemen her fırsatta boşa çıkarıyorlar.

Yine her nedense başından beri Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına mesafeliler.

İnsanın aklına ister istemez 'İYİ Parti ne yapmak istiyor?' sorusu geliyor.

Hiç bir İYİ Partili yetkili Kürt oyları alınmadan seçimin nasıl kazanılabileceğinin matematiğini anlatmıyor, anlatamıyor.

İYİ Partililer, HDP ve PKK'den bağımsız ayrı bir Kürt siyaseti de oluşturamıyorlar.

Tek söylenilen 'et tırnak', 'bin yıllık beraberlik' 'vatan, millet, Sakarya' edebiyatı.

Bu yıllardır tekrarlana tekrarlana cılkı çıkarılan içi boş hamaset söylemlerinin hiçbir işe yaramadığı, bundan sonra da yaramayacağı açık ve net.

Buradan İYİ Partililere bir çağrımız var!

Ne yapmak istiyorsunuz?

Bizim anlamadığımız, anlamakta zorlandığımız bir stratejiniz, taktiğiniz var ise lütfen bizi daha fazla merakta bırakmayın.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.