Avrupa futbolunun kulüpler bazında en önemli 3 organizasyonunun 2'sinde mücadele eden Fenerbahçe, Trabzonspor, Başakşehir ve Sivasspor, geceye damga vurdu.

Avrupa Ligi'nde mücadele eden Trabzonspor, Sırbistan temsilcisi Kızılyıldız'ı 2-1 mağlup ederken, Rennes'e konuk olan Fenerbahçe, 2-2 beraberlikle sahadan ayrıldı.

Konferans Ligi'nde yer alan Başakşehir, sahasında İtalyan ekibi Fiorentina'yı 3-0, Sivasspor ise Cluj deplasmanında 1-0'lık galibiyetle ayrılarak Türk futbolseverlere tarihi bir gece yaşattı.

UEFA Ülkeler Sıralaması'na 20. sırada başlayan, iki hafta önce ise İsrail'in de gerisinde kalarak 21. sıraya gerileyen Türkiye, son iki haftada elde ettiği puanlarla tırmanışını sürdürüyor.

Geçen haftaki başarılı skorlarla önce 20. sıraya yükselen Türkiye, bu hafta 1400 puan toplayarak hem haftanın en çok puan toplayan ülkesi oldu hem de sıralamada 19. basamağa yükseldi.

UEFA Ülkeler Sıralaması, ülkelerin Avrupa kupalarında temsiliyet sayısı açısından büyük önem arz ediyor.

Son yıllarda alınan başarısız sonuçlarla hızla listeden gerileyen Türkiye, Avrupa'daki temsiliyet sayısının azalmasına engel olamadı.

Bu sezon Avrupa kupalarında mücadele eden takımların ülke puanına yapacakları katkılar, gelecek yıllarda Türk ekiplerinin bu arenada yer alma sayısında belirleyici olacak.

25 bin 100 puanla sıralamada 19. olan Türkiye'nin önünde Hırvatistan (25 bin 150), Danimarka (25 bin 225) bulunuyor. Ukrayna savaşı nedeniyle UEFA organizasyonlarından yasaklanan Rusya 26 bin 215 puanla 16., Ukrayna 26 bin 700 puanla 15. olarak konumlanıyor.

Avrupa'da Hırvatistan, Danimarka ve Ukrayna 3'er takımla yoluna devam ederken Rusya'nın hiçbir kulübü organizasyonlarda yer almıyor. 

Serdar Kelleci / Fotoğraf: Independent Türkçe

"Türk kulüplerinde artık 'doğru oyun' felsefesi oturmaya başladı"

Spor yorumcusu Serdar Kelleci, bir dönem 2'şer takımla Şampiyonlar Ligi'nde yer alan, UEFA Avrupa Ligi'ne birçok takım gönderen Türkiye'nin yeniden üst sıralara çıkabilme potansiyelini Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

Türk ekiplerinin son iki Avrupa haftasında topladığı puanlarla 19. sıralamaya yükselmesini yorumlayan Kelleci, "Türk kulüplerinde artık 'doğru oyun' felsefesi oturmaya, hoca faktörleri önem kazanmaya başladı" dedi.

Bu felsefenin Türkiye'de son dönemde başarılı temsilciler tarafından uygulandığına işaret eden Kelleci, "Hocalara baktığımız zaman Abdullah Avcı, Emre Belözoğlu, Jorge Jesus, Rıza Çalımbay var. Sivasspor adına çok güzel oyundan bahsedemediğimiz çoğu maç olabiliyor ama doğru oyunu sahaya koydukları muhakkak" diye konuştu. 

"Biraz geç oldu ama sahaya yansımasını yavaş yavaş yakından hissedeceğiz" 

Tüm bunlar göz önüne alındığında güzel oyun ve doğru oyun kavramının ayrılmaya başlamasıyla başarılı sonuçların beraberinde geldiğini vurgulayan Kelleci, "Biraz geç oldu ama bunun sahaya yansımasını yavaş yavaş daha yakından hissedeceğiz gibi görünüyor" ifadelerini kullandı.

"Bu sonuçlar daha güzeli değil doğruyu bulduğumuzun göstergesi" 

Türkiye'nin UEFA Sıralaması'nda bir dönem sıralarda yer aldığını ancak son yıllardaki sonuçlarla gerilemesini de yorumlayan Kelleci, şu değerlendirmeyi yaptı:

Geçmiş dönemlerde doğaçlama oyun bizi bir yere kadar götürebilmişti. Güzel oyuna doğaçlamayı kattığımız zaman oyunun ruhuyla ilgili ciddi bir tasarrufumuz oldu. Bu da bizi basamak olarak yukarılara taşımıştı. Ancak bugün dünyada artık 20 metrelerde oynanmaya çalışılan, çok sıkışan bir oyun felsefesi var. Biz yavaş yavaş bunu öğrenmeye başladık. Dolayısıyla da bu sonuçlar biraz daha bizim güzeli değil doğruyu bulduğumuzun göstergesi oldu.

"'Doğru oyun'a doğru yöneldikçe kalite artacak, bu da ilerleyen yıllara sirayet edecek"

Türkiye'de son dönemde gelişime açık hocaların boy gösterdiğini ve bu isimlerin Türk futbolunu yeniden üst sıralara taşıyabileceğini düşünen Kelleci, sözlerini şöyle noktaladı:

'Doğru hoca' kavramı önümüzdeki dönemde yine ön plana çıkacak. Bu noktada Süper Lig'in kalitesinin de bu sene özellikle arttığını düşünüyorum. 'Doğru oyun'u oynamaya çalışan çok sayıda hoca olmaya başladı. Bu da ilerleyen yıllarda üst sıraları zorlayacağımızın göstergesi. Bugün lig lideri İlhan Palut, Emre Belözoğlu, Vincenzo Montella gibi doğru ve güzel oyunu birleştirebilen antrenörler var. Her ne kadar eleştirilse de Erol Bulut oyun felsefesi olan bir teklif adam. Okan Buruk bunu defalarca ifade etmiş bir teknik adam. Ligin ilk 7-8'ine baktığımız zaman Abdullah Avcı yine aynı kategoride. Bu isimleri çoğaltabiliriz. 'Doğru oyun' felsefesiyle oynayan hocaların artık başarıyı çok rahatlıkla kazandığını görüyoruz. Ligdeki takımlar da yavaş yavaş 'doğru oyun'a doğru yönelmeye başlayınca kalite de artacak ve bu da ilerleyen yıllara sirayet edecektir.