Üst düzey bir İranlı milletvekili geçen günlerde Cebelitarık yakınlarında Kraliyet Donanması tarafından alıkonan tankerin yakında bırakılacağını iddia etti.
İran parlamentosunun ulusal güvenlik ve dış politika komitesi üyesi Mojtaba Zonnour perşembe günü İngiltere’nin petrol tankerini “zorbalık ve korsanlıkla” alıkoyduğunu söylemişti.
Uluslararası mevzuatın İngiltere’nin tankeri yakında bırakmaya zorlayacağını ekleyen Zonnour, “Çeşitli açılardan tankerin bırakılmasını güvenceye alacak yasal ve diplomatik çabaları başlattık” dedi.
Grace 1 isimli tankere İngiliz Kraliyet Donanması’nın yardımıyla Cebelitarık yetkililerince, Avrupa yaptırımlarına aykırı biçimde 2,1 milyon varil ham petrolü Suriye’ye taşıdığı şüphesiyle el konmuştu.
İran tankerin Suriye’ye gittiğini yalanlamış ve Hürmüz Boğazı’nda İngiliz bandıralı bir gemiyi alıkoyarak cevap vermişti. Petrol nakliyatı için çok önemli Hürmüz Boğazı; Tahran ve Batı arasında derinleşen tartışmanın patlama noktası haline geldi.
İngiltere bir süredir Hürmüz Boğaz’ında nakliyatın güvenliğini sağlamak için Avrupa’nın liderliğinde bir deniz koruma görevini kurmayı amaçlıyordu. Şimdi de Boğaz’dan geçen tüm İngiliz bandıralı gemilere eşlik etmesi için Kraliyet Donanması’nı gönderiyor. Şu an bölgede bulunan İngiliz fırkateyni HMS Montrose çarşamba akşamı yeni politika altında ilk görevini gerçekleştirdi.
Zonnour’un yorumları İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin Grace 1’in bırakılmasının İran’ın da benzer şekilde karşılık vermesiyle sonuçlanabileceğini söylemesinden bir gün sonra geldi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Ruhani, “Eğer İngiltere, Cebelitarık’taki yanlış hamlelerinden geri adım atarsa İran’dan da uygun bir karşılık görecek” demişti.
İngiltere’nin yeni başbakanı Boris Johnson öneri üzerine henüz yorum yapmadı ancak bu çözüm, babası tarafından destekleniyor.
Çarşamba günü oğlu İngiltere’nin yeni başbakanı olma yarışını kazanan Stanley Johnson, Press TV’ye konuştu ve Boris’in “İran’la köprüleri kurmasını” dört gözle beklediğini söyleyerek krizin çözümünün “çocuk oyuncağı” olacağını belirtti.
Stanley Johnson, “Tabii şu anda durum bu: Biz sizin Stella isimli geminizi tutuyoruz, siz de bizim ismi herhangi bir şey olan gemimizi tutuyoruz. Demem o ki, söylenebilecek en iyi şey, bak, biz sizin geminizi bırakıyoruz siz de bizimkini bırakın” dedi.
Hürmüz Boğazı’ndaki kriz İran ve ABD -ve vekili İngiltere- arasındaki daha geniş bir çekişmenin parçası haline geldi. ABD ve İran arasındaki gerginlik Başkan Donald Trump’ın dönüm noktası niteliğindeki nükleer anlaşmasından çekilmesiyle alevlenmişti.
Trump anlaşmayı “derinden kusurlu” diye nitelemiş ve anlaşmanın ABD lehine daha fazla gelişmesi için İran’a karşı bir dizi yaptırım uygulamıştı. Trump yönetimi anlaşmadan çekilmelerini artan baskının İran’ın uranyum zenginleştirme yeteneğini dizginleyeceği iddiasıyla gerekçelendirmişti.
Anlaşmada imzacı olan Avrupa Birliği de tekrar tekrar anlaşmanın istenen etkiye sahip olduğunu belirtmiş ve anlaşmayı kurtarmak için çaba sarfetmişti.
Ancak bu geniş kriz hiçbir çözülme emaresi göstermiyor. Trump ve İranlı liderlerin her ikisi de müzakerelerin mümkün olduğunu söylemişti. Fakat İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Humeyni’nin Tahran’ın Washington’la hiçbir koşulda müzakere etmeyeceğini söylemesi üzerine diyalog ihtimali kaybolmuş gibi görünüyor.
Öte yandan, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo perşembe günü İran’la müzakere yolunu açık tutmaya devam edeceğini söyledi.
Blomberg TV’de gerçekleşen röportajda Tahran’a gitmeye istekli olup olmadığı sorulduğunda Pompeo, “Elbette. Eğer çağrı buysa, oraya seve seve giderim… İran halkıyla doğrudan konuşma olanağından memnuniyet duyarım” ifadelerini kullandı.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news/world/middle-east
Independent Türkçe için çeviren: Esra Güngör
© The Independent