Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, AK Parti milletvekillerinin umudunun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçimi için yarışa girmesi olduğunu yazdı.
Zeyrek, bugünkü köşe yazısında ismini paylaşmadığı AK Partili isimlerle yaptığı görüşmelere yer verdi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Zeyrek’in yazısının bir kısmı şöyle:
2018'de o pozitif ortamda yüzde 52,5 alabilen Erdoğan'ın bütün bu olumsuzluklara, büyük oy kayıplarına rağmen yüzde 50'yi bulması neredeyse imkânsız değil mi? Bu düşünceyle ben de bir süredir AK Parti ve iktidara mercek tutuyorum. Şimdi sizinle son gözlemlerimi ve sohbetlerimden çıkardıklarımı paylaşmak istiyorum.
Neler konuşuyorlar?
AK Parti'liler en çok seçim sonrasını konuşuyorlar. Zira TBMM'de çoğunluğun muhalefete geçeceğine kesin gözüyle bakıyorlar. Sedat Peker'in açıklamalarıyla başlayan yolsuzluk iddiaları da en önemli gündem haline gelmiş durumda. Sadece bir boşanma davasıyla ortaya çıkan yolsuzluklar değil, iktidarın nimetlerinden yararlanarak zenginleşen AK Partili'ler ve Cumhurbaşkanı danışmanları da dillerinden düşmüyor. Bazı milletvekillerine göre, Zehra Taşkesenlioğlu üzerinden başlayan tartışma ve Cumhurbaşkanı'nın yolsuzluklar konusundaki sessizliği, iktidara en az yoksulluk ve hayat pahalılığı kadar zarar veriyor. Yoksulluğun pençesindeki taban, haberlere çok tepkili ve milletvekillerine yansıtıyor.
İktidarı kaybetmemek için neler yapıyorlar?
“Bunları kullanın” denilerek AK Parti teşkilatlarına verilen propaganda malzemeleriyle, sokaktaki gerçek tablo arasında uçurum var. Geçmişte yapılan projeler de artık propaganda malzemesi olarak tutmuyor. O nedenle en çok terörle mücadele, güvenlik ve uluslararası ilişkileri ön plana çıkarıyorlar. Erdoğan'ın “dünya lideri” olduğunu anlatıp, son zamanlarda Ukrayna, Rusya üzerinden yaptıklarını örnek gösteriyorlar. Bu arada Erdoğan, İsrail'le ABD'yle Arap dünyasıyla ilişkilerini düzeltip, hem “dünya lideri” imajını pekiştirmek istiyor hem de bu ülkelerin en azından kendi aleyhine faaliyette bulunmalarının önüne geçmeye çalışıyor.
Nelerde teselli buluyorlar?
İktidar cenahının en büyük tesellisi muhalefet. “Türkiye'de iktidar sorunu olabilir ama en büyük sorun etkili bir muhalefet olmaması” cümlesi, en büyük teselli cümlesi. Kendilerini seçmenin son düzlükte “Evet durum kötü ama bu muhalefettense Erdoğan'ın bizi bu krizden çıkarma ihtimali daha yüksek” diyeceğine olan inançlarıyla teselli ediyorlar.
En büyük umutları ne?
Bir AK Parti milletvekiline “Bu kadar olumsuzluğa rağmen hâlâ nasıl iktidarın değişmeyeceğini düşünüyorsunuz” diye sordum. Yanıtını aynen aktarıyorum: “En büyük umudumuz Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olması. Cumhurbaşkanımız, kendi tabiriyle Bay Kemal karşısında girdiği bütün seçimleri kazandı, yine kazanır. Ayrıca … (Bu cümlenin devamındaki tespiti ayrımcılık içerdiği için özellikle kullanmadım).” Çok iddialı bulduğum bu cümleyi başka AK Parti milletvekilleri de kurdu. Erdoğan'ın bazı danışmanları da aynı fikirde. Şu anda adaylığa en yakın isim olan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun danışman ekibinin “Erdoğan'ın karşısına poğaça koysak poğaça kazanır” yaklaşımını da bir şans olarak görüyorlar. Başka bir umut da muhalefetin uzatmalarda iktidara penaltı kazandıracak hatalar yapması.
Sözcü, Independent Türkçe