Meksika Körfezi’nde karanlıkta parlayan ve ışıltılı bir sıvı fışkırtan yeni bir minik köpekbalığı türü keşfedildi.
Bu tür, bilinen 500 köpekbalığı türü arasında kendiliğinden ışık yayan bir sıvı salgıladığı düşünülen sadece üç türden biri oldu.
Türe cep büyüklüğündeki ufak boyutu ve ön yüzgeçlerinin yanında yer alan gizemli cep benzeri keseleri nedeniyle Amerikan cep köpekbalığı (Mollisquama mississippiensis) isimleri verildi. Köpekbalığının bu keselerden okyanusun derinliklerinde minik parlayan bulutlar oluşturduğu belirlendi.
Türe ait ilk örnek olan 14 santimetre uzunluğundaki yeni doğmuş bir erkek köpekbalığı, 2010’da Meksika Körfezi’nde ispermeçet balinasının nelerle beslendiğini ortaya çıkarmaya çalışan bir araştırma sırasında bulundu. Bilim insanları etiketlenmiş balinaların bulunduğu yer ve derinlikte bulunanları trolle çıkarıyordu.
ABD’nin Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi’nden ihtiyolog (balık bilimci) Mark Grace üç yılını toplanan numuneleri tanımakla geçirdi ve açtığı son torbadaki numunede yay biçiminde (umbilikal) bir yara izi bulunuyordu.
Grace şunları söyledi:
Yaklaşık 40 yıldır bilim alanındayım… Genellikle (deniz hayvanlarının tanımlanması üzerine) gayet iyi tahminler yapabilirim. (...) Ancak bunda yapamadım.
Bilinen tek diğer cep köpekbalığının da -1979’da Peru açıklarında Büyük Okyanus’ta yakalanan yetişkin bir dişi- ön yüzgeçlerinin yanında bilim insanlarının işlevini belirleyemediği birer kese bulunuyordu. Ancak bu sefer kesenin ne işe yaradığı anlaşıldı.
Grace ve diğer ortak yazaların akademik bilim dergisi Zootaxa’da yayımlanan makalelerine göre kaslı salgı bezleri pigment kaplı ışık yayan çıkıntılarla örtüşüyor ve bu, ışıltılı sıvılar fışkırttıkları anlamına geliyor. Aynı zamanda köpekbalığının midesinin üzerinde ışık yayan ve nokta şeklinde gözüken hücrelerin bulunduğu kümeler yer alıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Dr. Grace 40 yıldır formaldehitte bekledikten sonra bunu tespit etmek imkansız olsa da, 1979’da yakalanan ve Rusya’da bir müzede bulunan balığın da muhtemelen “ışık fışkırtan” ve biyo-ışıldar karına sahip olduğunu söyledi.
Dr. Grace bu ışıldarın köpekbalığının avlarından ya da avcılarından saklanmasına yardımcı olabileceğini öne sürdü.
Bilim insanları iki numune arasındaki farkların içinde olası bir basınca duyarlı organın yer alabileceğini, yeni türün bununla onlarca metre uzaktaki hareketleri algılayabileceğini ve dişleri arasında bazı farklılıklar bulunduğunu yazıyor. Yeni tür aynı zamanda Mollisquama parini isimli diğerine göre 10 kadar daha az omurgaya sahip olabilir.
Dr. Grace kendisini elinde sıra dışı bir şey bulunduğuna ikna etmesinin vakit aldığını belirterek, “Bir şeyleri yanlış yaptığım sonucuna varmıştım” dedi.
Tulane Üniversitesi’nden bilim insanlarını arayan Dr. Grace şunları söyledi:
Bakın, elimde gerçekten farklı derin deniz şeyleri var, sizin koleksiyonunuzda arşive geçirmek istiyorum. İçlerinde tanımlayamadığım bir köpekbalığı da var.
Ayrıca New York’taki Amerikan Doğa Tarihi Müzesi’nden ve Florida Üniversitesi’ne bağlı Florida Doğa Tarihi Müzesi’nden bilim insanları da çalışmaya dahil oldu.
Köpekbalığı 2015 tarihli bir makalede türünün ikinci örneği olarak tanımlandı. Fransa Grenoble’deki bir parçacık hızlandırıcıda gerçekleştirilen yüksek çözünürlüklü taramaların da arasında bulunduğu iç yapısına dair ayrıntılı araştırmalar ve yeni bir tür olduğundan emin olmak yıllar sürdü.
Avrupalı bir başka uzman Julien Claes, cep dokusunun bir parçasına hücresel diseksiyon yaparak işlevini doğruladı.
Dr. Grace şöyle devam etti:
Dedi ki ‘Evet, bunlar ışıldar sıvı üreten türden hücreler.’ Artık bunun Rusya’dakiyle aynı olduğunu çekinmeden söyleyebilirdik.
Dr. Grace, işbirliği yaptığı bilim insanlarının heyecanlı olduklarını belirterek şunları söyledi:
Bunu henüz alışamadım. Kendime bilimin en güzel yanlarından birisinin bu tür işbirlikleri olduğunu sürekli hatırlatıyorum.
Amerikan Yassısolungaçlılar Topluluğu’nun -köpekbalıklarını ve vatozları inceleyen bilim insanları- eski başkanı, Florida Devlet Üniversitesi’nde bilim insanı ve araştırmaya katılmamış Dean Grubbs AP’ye yaptığı açıklamada şöyle konuştu:
Bu ufak tefek, bombeli, ışıldar köpekbalığı dünya okyanuslarında geziyor ve biz onlar hakkında hiç bir şey bilmiyoruz. (...) Bu aslında bize ne kadar az şey bildiğimizi gösteriyor.
AP’den de yararlanılmıştır
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independent.co.uk/news/science
Independent Türkçe için çeviren: Umut Can Yıldız
© The Independent