1990 yılı.
12 Eylül darbesinin ardından yapılan ilk genel seçimlerin üzerinden 7 yıl geçmiş.
Devletçi politikalar yerini liberal ekonomiye, sanayileşme hedefleri yerini ihracata dayalı kalkınmaya, sabit kur rejimi yerini çoktan serbest kur rejimine bırakmış.
Yabancı sermayenin giriş ve çıkışına konan her türlü kısıtlama kaldırılırken, "KDV" ve "Yap-İşlet-Devret" politikası çoktan hayatımıza girmiş.
Özel sektöre sonsuz teşvikler, yabancı sermayeye açılan sanayi, tarım ve petrol alanları…
1994 krizine birkaç sene kala oluşan bu "liberalleşme" ortamı, bir yandan maaşlardan tarım desteklerine kadar pek çok kritik alanda gerilemeye yol açıyor, diğer yandan "Dünyaya açılan Türkiye" imajını yaratıyordu.
Dünyaya açılan Türkiye'nin o yıllarda pek de "dünya standartlarında" olmayan bir sorunu vardı: En büyük metropolü İstanbul'un haftalarca akmayan suları.
1989 ve 1990 yazlarının gazete manşetleri, bidonlarıyla tanker ya da çeşme başlarında bekleyen insanların fotoğraflarıyla doluydu.
10 yılda nüfusu 4,7 milyondan 7,3 milyona çıkan, gecekondulaşmanın artıp, suyun yetmediği şehirde salgın hastalıklar da baş göstermişti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik öfke kendini İBB binası önündeki bidonlu protestolarla gösteriyordu.
O dönem ilişkileri gerilimli devam eden Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Sosyal Demokrat Halkçı Partili (SHP) Belediye Başkanı Nurettin Sözen, su sorunun çözümü için oturdukları masadan, "Büyük İstanbul Su Temini Projesi"yle kalktılar.
Proje, Düzce ve Sakarya illerini birbirinden ayıran Büyük Melen Çayı üzerine yapılacak barajla İstanbul'a su taşımayı, şehrin Bizans'tan beri devam eden su sorununa son noktayı koymayı hedefliyordu.
Hâlâ da hedefliyor. Zira yapımı için 15 Ağustos 1990'da Bakanlar Kurulu alınan proje henüz bitmedi.
İmamoğlu: Akıbeti belli olmayan, çatlamış bir barajla karşı karşıyayız
2019'da değişen İBB yönetimi projeninin tamamlanamaması konusunda hükümeti suçlarken, hükümet kanadı ise 20 yılda yaptıkları su yatırımlarını hatırlatarak 1990'lardaki su sıkıntısından Nurettin Sözen'i sorumlu tutuyor.
Ekrem İmamoğlu'nun 2019'da Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinin ardından Melen Barajı da daha sık gündeme taşınır oldu.
2019 sonunda baraj üzerindeki çatlakların fotoğraflarını paylaşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, son olarak 1 Ağustos 2022'de gerçekleştirilen "Pendik Atık Su, Yağmur Suyu Hattı ve Dere Islahı Projeleri Açılış Töreni"nde de bu konuya değindi.
"İstanbul'un neredeyse bir yıllık suyunu garanti altına alacak bir barajdan bahsediyoruz" diyen İmamoğlu, 2016'da gün ve saat verilerek vadedilen açılışın hâlâ gerçekleşmediğine vurgu yaptı.
"Şu anda akıbeti belli olmayan, geleceği belli olmayan, çatlamış bir barajla karşı karşıyayız" ifadelerini kullanan İmamoğlu, "Göreve gelir gelmez, biz bunu gündeme getirdiğimizde anladık ki devletimizin bundan haberi yok. Devletimizi yönetenin de bundan haberi yok. Biz bunu gündeme getirince, tekrar ihale sürecini devreye aldılar ve ihale yaptılar 2020'nin şubatında. '2023'te biz burayı açacağız' diye de o zaman deklare ettiler" diye konuştu.
Peki 32 yılda yüzde 95 "tamamlanma oranına" erişilen Melen Barajı sürecinde neler yaşandı?
Sakarya'dan İstanbul'a su taşınacak
İstanbul Boğazı'nın 170 kilometre doğusunda yer alan Melen Barajı, Düzce ve Sakarya illerini birbirinden ayıran Büyük Melen Çayı'nın Karadeniz'e döküldüğü noktada yer alıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre Melen Barajı, 694 milyon metreküp su depolama hacmine sahip. (Bir olimpik havuzun su hacmi yaklaşık 2500 metreküp)
Barajın hizmete açılmasıyla yılda 1 milyar 77 milyon metreküp su teminiyle İstanbul'un su ihtiyacının 2071'e kadar karşılanması hedefleniyor. Bu, İstanbul'un yıllık ihtiyacının yüzde 75'ine tekabül ediyor.
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi, İstanbul'a 2021'de verilen toplam su miktarını 1 milyar 74 milyon metreküp olarak açıklamıştı.
Üç aşamalı proje
Melen Barajı ile ilgili ilk master planı Bugün Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk kez İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçildiği 1994'te hazırlandı.
Bugün yüzde 95'i biten Melen Barajı, "Melen Sistemi" de denilen üç aşamalı projenin bir parçası.
Büyük Melen Sistemi'nin, mühendislik, müşavirlik ve kontrollük hizmetleri, Melen Ortak Girişim Grubu (MELEN OGG) tarafından yürütülüyor.
Konsorsiyum, üçü yabancı toplam sekiz firmadan oluşuyor:
Firma Adı | Ülke |
Nippon Koei Co., Ltd. | Japonya |
Sir Alexander Gibb & Partners Ltd. | İngiltere |
Mott MacDonald Ltd. | İngiltere |
Setan Mühendislik Ltd. Şti. | Türkiye |
Su-Yapı Mühendislik ve Müşavirlik A.Ş. | Türkiye |
Temelsu Uluslararası Mühendislik Hizmetleri A.Ş. | Türkiye |
Dapta Proje Taahhüt Ltd. Şti. | Türkiye |
Sial Yerbilimleri Etüt ve Müşavirlik Ltd. Şti. | Türkiye |
Melen OGG, taahhüdün tamamını 72 ayda tamamlamak üzere Nisan 1996'da işe başlamıştı.
Planlanan üç etabın birincisi tamam; finansör Japonya
Melen Sistemi projesinin üç etapta tamamlanması öngörülüyor.
Melen Sistemi projesinin üç etapta tamamlanması öngörülüyor.
Birinci etap için kredi temini ve kamulaştırma çalışmalarının tamamlanması beklenenden uzun sürdü ve 11 alt projeden oluşan bu etabın ihaleleri 2000 yılında başladı.
Projenin birinci aşaması 1 milyar 181 milyon dolar olarak öngörülmüş ve önemli bölümü Japon Uluslararası İşbirliği Bankası'nın (JBIC) kredisi ile finanse edilmişti.
Birinci etabın parçalarından Melen regülatörü, Melen pompa istasyonu, 189 kilometre uzunluğundaki boru hattının 105 kilometrelik ilk bölümü, terfi depoları, bağlantı hatları 20 Ekim 2007 tarihinde hizmete açıldı.
Melen regülatörü, baraj yapılmadan önce, pompalanacak suyun yükseltilmesi amacıyla yapılırken, Melen Çayı'ndan gelen ham suyun arıtılması için İstanbul'un 30 km kuzeydoğusunda Cumhuriyet İçme Suyu Arıtma Tesisi kuruldu.
Melen suyu, böylece 105 kilometre kat ederek Ağva'ya, oradan bin 600 metrelik ishale hattıyla Yeşilçay regülatörüne ulaştıktan sonra Ömerli Barajı ile buluşmuş oldu.
"İki kıtayı birleştiren ilk su tüneli"
Birinci etap kapsamında sayılan Boğaziçi Su Tüneli, projenin en kritik aşamalarından.
Melen Barajı'ndan İstanbul'a getirilen suların bir kısmı Anadolu yakasındaki barajlara doğrudan basılırken bir kısmı ise Boğaziçi Su Tüneli ile Avrupa yakasına taşınacak
2021'de hayatını kaybeden eski İBB Başkanı Kadir Topbaş'ın "İki kıtayı birleştiren bir su tüneli ilk defa dünyada bu tüneldir" dediği Boğaziçi Su Tüneli, boğazın 135 metre altından geçiyor.
5 bin 551 metre uzunluğundaki tünelin Asya'dan Avrupa'ya geçişi 2012 yılında tamamlandı.
Melen Sistemi tamamıyla hayata geçtiğinde Ayazağa'dan çıkıp Kağıthane'de dağıtımı yapılacak günlük yaklaşık 3 milyon metreküp su Avrupa yakasına taşınacak.
Devlet Su İşleri bölge müdürlerinden Mehmet Yalçın Çomoğlu, Temmuz 2012'de yaptığı açıklamada projenin birinci aşamasının yaklaşık 2,5 milyar liraya mâl olduğunu söylemişti.
Projenin henüz sonlanmayan ikinci ve üçüncü aşamaları ise Melen Barajı'nın tamamlanmasını, ikinci isale (boru) hattını, pompa istasyonları ve arıtma tesislerinin genişletilmesini içeriyor.
Eski Orman ve Su İşleri Bakanı: Melen suyu, 2007 yılından beri İstanbul'a iletilmektedir
2011-2018 yılları arası Orman ve Su İşleri Bakanlığı Yapan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 29 Mayıs 2020'de yaptığı Twitter paylaşımında projeyi dört aşamaya ayırmıştı.
Eroğlu, projenin birinci aşamasının 2007 yılında yaşanan kuraklık nedeniyle öne çekilerek 20 Ekim 2007'de devreye alındığını hatırlatmıştı. Melen suyunun Ömerli Barajı'na iletildiğini söylemişti.
İkinci merhale 12.12.2012'de hizmete alınmıştır.
— Veysel Eroğlu (@VeyselEroglu) May 29, 2020
Melen suyu, 189 km'lik dev isale hattı ile şehre getirilerek Asya yakası ve Boğaz Geçiş Tünelinden Kâğıthane Arıtma Tesisine ileterek Avrupa yakasına verilmiştir.
Üçüncü merhalede ise iki ayrı isale hattı inşa edildi.
İkinci aşamada Cumhuriyet İçme Suyu Arıtma Tesisi ile Boğaziçi Tüneli'nin inşaatlarının tamamlandığını belirten eski Bakan, "İkinci merhale 12 Aralık 2012'de hizmete alınmıştır.
Melen suyu, 189 km'lik dev isale hattı ile şehre getirilerek Asya yakası ve Boğaz Geçiş Tünelinden Kâğıthane Arıtma Tesisine ileterek Avrupa yakasına verilmiştir" ifadelerini kullanmıştı.
"Üçüncü merhalede ise iki ayrı isale hattı inşa edildi" diyen Eroğlu, dördüncü aşamayı Melen Barajı ve ilave terfi merkezleri olarak açıklamıştı.
"Projenin tamamlanan ilk üç merhalesi ile Melen suyu, 2007 yılından beri İstanbul'a iletilmektedir" diyen Veysel Eroğlu, "İstanbul'un su sarfiyatının takriben yüzde 50'si Melen ve Yeşilçay'dan sağlanmaktadır" bilgisini paylaşmıştı.
Melen Barajı'nın ilk ihalesi 2012'de yapıldı
Melen Barajı ve iki isale hattının inşaatı için ilk ihale 29 Mayıs 2012'de gerçekleşti. İki ertelemenin ardından resmi sonuç, 05 Şubat 2013'te açıklandı.
"Silindirle Sıkıştırılmış Beton (SSB)" tipindeki barajın yapım ihalesini Ece Tur Şirketler Grubu ve Yöntaş İnşaat İş Ortaklığı aldı.
Sözleşmenin bedeli 213 milyon 850 bin liraydı ve bitme süresi 2016 olarak açıklanmıştı.
Projeye 2013'te başlanmadı. Onun yerine Melen Çayı'ndan Ömerli Barajı'na gelen su, İstanbul Boğazı'nın altından geçerek Kağıthane'deki İçme Suyu Arıtma Merkezi'nde arıtıldıktan sonra şebekeye verildi ve 2013'te Melen'den İstanbul'a 159 milyon metreküp su geldi.
Barajın açılışı için gün ve saat verildi
Melen Barajı'nın temeli 6 Mart 2014'te atıldı.
Temel atma töreninde konuşan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, inşaat bitimi için yalnızca tarih değil saat de verdi.
Müteahhitten, barajın 7 Aralık 2016 saat 13.59'da bitirilmesini isteyen Eroğlu, proje bir gün dahi gecikse Düzce'ye 22 derslikli bir okul yapılacağını söylemişti.
Ancak bu "kesin" tarihte de baraj açılışı olmadı.
Yeni açılış tarihi: Mayıs 2017
2017'ye gelindiğinde bu kez verilen yeni tarih 12 Mayıs 2017'ydi.
Dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "Baraj gövdesi silindir ile sıkıştırılmış beton (SSB) ile yapılıyor. Günlük ortalama 6 bin 500 - 7 bin metreküp arası SSB dökülüyor ve baraj 12 Mayıs 2017 tarihinde tamamlanacak" demişti.
7 Ağustos 2017'de Melen Barajı'nın şantiyesini ziyaret eden Bakan Veysel Eroğlu, barajın toplam maliyetinin 1 milyar 646 milyon lira olduğunu ve o güne kadar 1 milyar 235 milyon lira harcandığını söyledi.
28 Aralık 2017'de Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda konuşan Veysel Eroğlu, Melen Barajı'nın İstanbul'daki toplam 14 barajın su biriktirme hacminin yüzde 75'ine tekabül ettiğini hatırlatarak "Şu an bir tek Melen Barajı, İstanbul'un su ihtiyacını karşılayacak kapasitede. Bizim başka plan ve çalışmalarımız da var. İki yıl kuraklık olsa bile bir sıkıntı olmayacak" demişti.
"11 Ağustos 2018 tarihinde resmen bitecek"
Nisan 2018'de Anadolu Ajansı'na konuşan Devlet Su İşleri (DSİ) 14. Bölge Müdürü Sedat Özpınar, barajın 11 Ağustos 2018 tarihinde resmen bitirileceğini açıklamıştı. Özpınar, Eroğlu'nun verdiği rakamları güncelleyerek şu açıklamayı da yapmıştı:
İnşaat çalışmalarımız devam etmekte olup barajın yüzde 95 fiziki tamamlanması gerçekleşmiştir. Barajın şu anki inşaat maliyeti 2018 yılı fiyatlarıyla 647 milyon lira. Kamulaştırmaya ise 845 milyon lira ödenmiştir.
Barajın açılışı 11 Ağustos 2018'de gerçekleşmedi.
Proje neden gecikti?
Projenin neden geciktiğine dair açıklamalar 2000 yılından itibaren farklı zamanlarda TBMM kayıtlarında yer aldı.
AK Parti'nin kurucuları arasında yer alan ve 2002-2003 döneminde başbakan yardımcılığı da yapan Ertuğrul Yalçınbayır, ANAP milletvekili olduğu 6 Aralık 2000'de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na Melen Projesi ile ilgili soru önergesi sundu.
Sorulardan biri 1991'den itibaren gündemde olan projeye ne kadar harcandığı ile ilgiliydi.
Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer imzasıyla verilen cevapta sadece 18 Nisan 1996 tarihinde işe başlatılan müşavir firma grubuna ödeme yapıldığını söyledi.
Açıklamaya göre toplam tutarı 16 Ocak 2001 itibarıyla 1 milyar 741 milyon 673 bin 172 Japon yeniydi. O dönemin parasıyla karşılığı, 4 trilyon 410 milyar 818 milyon 105 bin Türk Lirası, bugünün parasıyla 4,4 milyon lira.
Ersümer, bu tutarın müşavirlik hizmetlerinin yüzde 30'u olduğunu da sözlerine eklemişti. O dönem inşaat ve imalat işleri henüz başlamadığı için bir ödeme de yapılmamıştı.
Cumhur Ersümer'in, projenin gecikme nedenini soran Ertuğrul Yalçınbayır'a yanıtı şu şekilde oldu:
2011 sonu itibarıyla 3,4 milyar lira harcanmıştı
2011 genel seçimlerinde CHP'den İstanbul milletvekili seçilen Kadir Gökmen Öğüt, Nisan 2012 tarihli soru önergesinde Melen Suyu Projesi için öngörülen toplam maliyetin ve o güne kadar ne kadar harcama yapıldığı soruluyordu.
Soruyu yanıtlayan dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, toplam proje tutarını 3 milyar 517 milyon 818 bin lira olarak açıklamıştı.
Eroğlu'nun yanıtında 2011 sonu itibarıyla harcamanın 3 milyar 467 milyon 818 bin lira olduğu bilgisi de yer aldı. 2012 Yatırım Programı'nda tahsis edilen ödenek miktarı ise 50 milyon liraydı.
"Çalışmalar hassasiyetle yürütüldüğü" için mi proje uzadı?
Hâlen İYİ Parti İstanbul Milletvekilliği görevini yürüten Yavuz Ağıralioğlu 5 Kasım 2018'de sunduğu soru önergesinde 1991'den itibaren Yatırım Programı'na alınan Büyük Melen Projesi'nin proje bedelinin 2013'te 663 milyon lira olarak belirlendiğini hatırlattı.
"Proje bitiş yılı ve toplam bütçesi her yıl değişmiştir" diyen Ağıralioğlu, "2018 Yatırım Programı'nda ise proje bütçesi 959 milyon liraya çıkarılmış, projenin tamamlanma yılı da 2021 olarak belirlenmiştir" ifadelerini kullanmıştı.
Proje için fizibilite çalışması yapılıp yapılmadığı, baraj gövdesinde çatlaklar olup olmadığı, proje bütçesinin neden her sene artırılıp, bitiş yılının ertelendiği Ağıralioğlu'nun soruları arasındaydı.
2018-2022 yıları arasında Tarım ve Orman Bakanlığı yapan Bekir Pakdemirli imzasıyla verilen yanıtta "su tutma öncesi teknik olarak tüm gerekliliklerin yerine getirilmesi adına çalışmaların hassasiyetle yürütüldüğü" ifade ediliyordu.
Büyük İstanbul İçme Suyu Projesi'nin dördüncü aşaması kapsamındaki Sungurlu ve Osmangazi barajlarının ihalesi için gerekli protokollerin devam ettiğini söyleyen Pakdemirli'nin tüm yanıtı şu şekildeydi:
"Baraj gövdesinin olduğu yerin ağırlık taşıma gücü zayıf, su geçirgenliği yüksek"
Projenin neden geciktiği ile ilgili kamuoyunda en çok tartışılan konu ise barajın zemin sorunları ve baraj gövdesindeki çatlamalar.
Bununla ilgili basında da yer bulan ilk rapor, DSİ'nin talebiyle, İstanbul Teknik Üniversitesi'nin (İTÜ) inşaat, ziraat, jeoloji, çevre mühendislikleri ve biyoloji bilim dalından öğretim üyeleri tarafından hazırlanan Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu.
ÇED raporuna göre baraj gövdesinin oturacağı yerde tortul yani alüvyonlu toprak yapısı hakimdi.
Alüvyonlu yer yapısının kalınlığı 34 metre, alanın ağırlık taşıma gücü düşük ve su geçirgenliği oldukça yüksekti.
İTÜ'lü uzmanlar, alüvyonun kaldırılması gerektiğini söylüyordu.
"115 metre yüksekliğindeki bir baraj için taşıma gücü yetersiz"
Zemin sorunlarına değinen diğer bir rapor ise master eğitimini İTÜ Jeoloji Mühendisliği'nde tamamlayan Yasemin Gündoğan'ın "Büyük Melen Barajı Aks Yerinin Mühendislik Jeolojisi İncelemesi" başlıklı yüksek lisans tezi.
Gündoğan'ın tezinde de Büyük Melen Barajı'nın aks yerinde temelde, 35 metreye varan killi, siltli, çakıllı, kum niteliğinde alüvyon olduğu belirtiliyordu.
Alanın "yüksek geçirimlilik değerleri" olduğu kanıtlanan tezde "Baraj eksen yerinin sızdırmazlığını sağlamak için alüvyon kaldırılmalıdır" deniliyordu.
DSİ tarafından yapılmış 40 ile 110 metre arasındaki derinliklerde dokuz sondaj kuyusu verilerini inceleyen tez, "Gevşek ve orta sıkılıktaki alüvyal zeminlerin 115 metre yüksekliğindeki bir baraj için taşıma gücünün yetersiz olduğu düşünülmüştür" diyordu.
"DSİ, talep edilen sondajları uygun bulmadı"
30 yıldan uzun bir süre İTÜ Jeofizik bölümünde öğretim üyeliği yaptıktan sonra 2011 seçimlerinde CHP İstanbul Milletvekili seçilen Prof. Dr. Haluk Eyidoğan'ın açıklamasına göre DSİ, 1 Mart 2013 tarihli yazısında talep edilen sondajların yapılmasını uygun bulmadı.
10 Şubat 2022'de T24 için bir yazı kaleme alan Eyidoğan, baraj temelinin taşıma gücü ve zemin değerleri ile ilgili sakıncalardan dolayı inşaat işini alan şirketin, uluslararası deneyime sahip P.C.R. adlı şirkete bir çalışma yaptırdığını ifade etti.
Raporda baraj temelinin oturacağı zemin yapısının taşıma gücü ve kaymaya karşı yeterli dayanıma sahip olmayacağı tahmini ve ek zemin araştırılmasının gerekli olduğu belirtildi.
İlgili rapor DSİ yöneticilerine aktarıldı, ancak şirketin isteği reddedildi.
Baraj tipi değiştirildi
Melen Barajı'nın 2007 'deki ilk projesinde baraj tipi, zemin oturmalarına daha toleranslı olan kil çekirdekli kaya dolguydu.
Ancak inşaatın daha hızlı ilerlemesi için Silindirle Sıkıştırılmış Beton Baraj tipine dönüştürüldü.
Ocak 2020'de İBB tarafından düzenlenen İklim Değişikliği ve Su Yönetimi Sempozyumu'nda konuşan Emekli İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Selami Oğuz'un sunumunda da şu ifadelere yer veriliyordu:
Baraj gövdesi zemin şartlarına en uygun tip olan ''kil çekirdekli kaya dolgu'' olarak projelendirilen yapı, yeterince teknik inceleme yapılmadan ve yapılan ikaz ve itirazlar dikkate alınmadan değiştirilmiş ve bu zemin yapısının taşıyamayacağı tip olan Silindirle Sıkıştırılmış Beton gövde tipine dönüştürülmüştür.
Baraj gövdesi ve diğer tesislerin inşaatına, değiştirilen bu proje ile Mart 2013 tarihinde başlanılmış ve barajın 12 Mayıs 2017 tarihinde bitirilmesi amaçlanmıştır.
Baraj gövde inşaatı bir yıllık gecikme ile Haziran 2018 tarihinde tamamlanmış, ancak baraj gövdesindeki derzlere konulan ölçüm aletlerinden derzlerde açılmalar olduğu ve bu hali ile barajda su tutulamayacağı tespit olunmuştur.
Bu deformasyonlar, zeminin taşıma gücünün bu ağırlıktaki baraj gövdesini taşıyamamasından ileri gelmektedir. Diğer bir deyişle baraj gövdesindeki proje değişikliği kesinlikle yanlıştır.
Baraj gövdesindeki çatlakların fotoğrafı paylaşıldı
Melen Barajı'nın gövdesinde çatlaklar olduğuna dair haberler ilk olarak 2017'de basına yansıdı.
Ancak gündemde daha geniş yer bulmasına sebep olan olay Ekrem İmamoğlu'nun, İBB Başkanı seçildikten birkaç ay sonra paylaştığı "çatlak" fotoğraflarıydı.
Baraj inşaatına ilk ziyaretini 19 Ekim 2019'da yapan İmamoğlu, Eylül 2020 ve Haziran 2021'de birer denetim ziyaretinde daha bulundu.
9 Aralık 2019 tarihli İBB Meclisi'nde Melen Barajı'nın son durumu hakkında bilgi veren İmamoğlu, barajın çatlaklarla dolu fotoğraflarını paylaştı ve şunları söyledi:
Melen Barajı ile ilgili ilk konuşan 'İstanbul'un 3 aylık suyu kaldı. Ne yapacaksın?' diyen Sayın Cumhurbaşkanıdır. Projedeki çatlakların sebebi yapımdaki yanlış tercihtir.
İnşaatın yığma taş ile yapılması önerildiği halde betonla yapılmasıdır. İSKİ Genel Müdürümüzü DSİ ve Bakanlık ile ilişkilendirilerek projenin düzeltilmesi için 2020'de kaynak ayrılmasını talep ettik. Ancak yapım için bütçe tahsis edilmedi. Yapılan barajın parasını İSKİ yani İstanbullular ödüyor.
Barajı güçlendirme ihalesi 2 yıl önce yapıldı, hâlâ başlamadı
Baraj üzerindeki çatlaklara kamuoyundaki tepkinin ardından DSİ 14. Bölge Müdürlüğü, 28 Şubat 2020'de Melen Barajı güçlendirme inşaatı ihalesi düzenledi.
İhaleyi kazanan, 412 milyon 151 bin 148 liralık teklifin sahibi Everest Madencilik İnşaat Nakliye Sanayi ve Ticaret A.Ş. oldu.
Onarım ve güçlendirme için 1 Haziran 2020 - 26 Şubat 2023 tarihlerini kapsayan üç yıllık bir süre öngörülüyor, şirket ile DSİ arasında imzalanan sözleşmeye göre güçlendirmenin 26 Şubat 2023'te bitirilmesi planlanıyordu.
Su Politikaları Derneği, Kasım 2021'de yayınladığı raporunda bu sürenin yarısının aşıldığını, güçlendirmeyi kalan 500 günde tamamlamanın mümkün olmadığını vurguluyordu.
Dernek ayrıca, "İhalesi yapılmış olan güçlendirme projesine uzun zamandır başlanmamış olması, ilgili çevrelerde başlangıçtan itibaren projenin hatalı olduğu ve gerekli tedbirlerin alınmadığı konusundaki düşünceleri arttırmaktadır" ifadelerine yer verdi.
İhaleyi alan şirketten tasfiye kararı
Everest Madencilik İnşaat Nakliye Sanayi ve Ticaret A.Ş. adlı şirketin tasfiye kararı aldığı, Temmuz 2022'de basına yansıdı.
Sözcü gazetesinde Özlem Güvemli'nin haberine göre DSİ ile beklenmeyen fiyat artışları konusunda anlaşamayan şirket tasfiye kararı aldı.
İnşaat işine ICC Grup İnşaat Ticaret Limited Şirketi'ni ortak ederek çalışmaya başlayan Everest Madencilik yetkilileri, ihale kapsamında bazı projeleri uluslararası standartlara uygun olmadığı için yeniden hazırladı.
Bazı iş kalemlerinde değişiklik yapılması gerekliliği doğduğu belirtilen haberde, "Değişiklikler, yeni fiyat tablosunu ortaya çıkardı. Yeni fiyatlar konusunda DSİ ve şirket uzlaşamadı. İşin gerçekleşme oranı yüzde 10'lar seviyesindeyken şirket, beklenmeyen fiyat artışı nedeniyle projeyi tasfiye kararı aldı" ifadelerine yer verildi.
Eski Bakan Eroğlu: Melen Baraj gövdesinde herhangi bir çatlak yoktur
Dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 14 Aralık 2021'de kişisel internet sitesinde yaptığı açıklamada "Baraj projelerinde, inşaat tamamlandıktan sonra su tutma safhasından önce yapılması gereken bazı ilave tedbirlerin de uygulanması gerekebilmektedir. Aksi halde barajda geri dönülmez problemler ortaya çıkabilmektedir. Melen Barajında da bu süreç takip edilmiştir" demişti.
Eroğlu, baraj gövdesindeki çatlak tartışmaları ile ilgili olarak da şu açıklamayı yapmıştı:
Baraj inşaat çalışmaları tamamlandıktan sonra mühendislik gereği inşaatın farklı oturmalarının kompanse edilmesi, baraj gövdesinde gerekli genleşme için dilatasyon (aralık) bırakılır.
Bu, bütün barajlarda yapılan teknik bir husustur. Melen Baraj gövdesinde herhangi bir çatlak yoktur.
Melen Barajında bırakılan bu dilatasyon beklenenden biraz fazla olmuştur. Bu konuda ıslah çalışması yapacağımız dönemde Bakanlık vazifesinden ayrıldım.
Baraj, fay hattı üzerinde mi değil mi?
Zeminle ilgili şüpheler, baraj gövdesi ile ilgili "çatlak" endişeleri, barajın olası bir depremden nasıl etkileneceğini de gündeme taşıdı.
Zira, proje sahası, Türkiye Deprem Bölgeleri haritasına göre birinci derece deprem bölgesi üzerinde yer alıyor ve Kuzey Anadolu fay bölgesinin etki alanında kalıyor.
Yasemin Gündoğan'ın İTÜ Jeoloji Mühendisliği'nde tamamladığı yüksek lisans tezinde Düzce ve Bolu havzasının, yaklaşık uzunluğu 1200 kilometre olan Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde kaldığını hatırlatıyor.
Eski Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu'nun soru önergesine verdiği yanıtta açık bir şekilde "Baraj gövdesi Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde değildir" demişti.
"Barajın dinamik davranışının analizleri, sismik veriler dikkate alınarak sürekli tekrarlanıyor"
Pakdemirli, CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca'nın 2019 sonunda verdiği soru önergesinde de şu ifadeleri kullanmıştı:
Baraj-zemin ilişkisine bağlı olarak barajın dinamik davranışının analizleri güncel sismik veriler de dikkate alınarak sürekli tekrarlanmaktaydı.
Dünyadaki büyük ölçekli barajlarda da su tutma öncesi yapılmakta olan bu çalışmalar, Dünya Büyük Barajlar Komitesi'nin de (ICOLD) önerdiği çalışmalardır.
Melen Barajı'nda günümüz itibarıyla sözü edilen bu çalışmalar gerçekleştirilmektedir.
2020'nin ocak ayında verilen bu cevabın ardından yukarıda bahsedildiği gibi 28 Şubat'ta Melen Barajı Güçlendirilmesi ihalesi gerçekleştirildi.
Bu durum, Meclis tutanaklarına şu açıklamayla yer aldı:
"Bu baraj, deprem bölgesindedir. Hem de fayın hemen burnunun dibinde"
Barajın deprem bölgesinde olup olmadığı konusu, Ekrem İmamoğlu ve ekibinin, 17 Eylül 2020'de Melen Barajı'nda gerçekleştirdiği denetimde de gündeme geldi.
İmamoğlu'na bilgi veren inşaat mühendisi ve İSKİ'nin eski Genel Müdür Yardımcısı Selami Oğuz, "Bu baraj, deprem bölgesindedir. Hem de fayın hemen burnunun dibinde. İleride bu barajda çok büyük sorunlar yaşayabiliriz. Yaşamamamız için elimizde zaman var" açıklamasını yapmıştı.
DSİ Daire Başkanı ile telefonda görüştüğünü söyleyen Oğuz, "Dedim ki, 'Bakın bu barajda oturmalar devam ediyorsa, oturmaları bekleyin; bu gövde otursun. Yani bu zemin, 'Bu gövdeyi taşıyacağım' desin. Bunu beklemiyorsanız da temel zeminini güçlendirin. Temel zeminini bu şartlarda güçlendirmek çok zor. Mümkün ama çok zor. 'Zorun altına girmeyiz, kolayından gidersek 3-5 sene sonra bu baraj da vay olmadı' deriz; demeyelim" ifadelerini kullandı.
Barajda 4 hususta çalışma sürdürülüyor
Baraj inşaat alanını 7 Haziran 2021'de bir kez daha ziyaret eden İmamoğlu, DSİ İstanbul 14. Bölge Müdürü'nden çalışmalarla ilgi bilgi aldı.
"Şu an, benim gördüğüm kadarıyla, barajda 4 ana hususta çalışma sürdürülüyor ve sürdürülecek" dedi ve ekledi:
Bunlardan bir tanesi, barajın özellikle su geçirimsizliğini, gövde öncesinde sağlayan bir çalışma.
İkincisi; gövdenin tümden membranla kaplanarak, su geçirimsizliğinin gövdede çatlakların yarattığı sürecin bertaraf edilmesiyle ilgili bir çalışma.
Yine çıkış tarafında bir güçlendirmeyle beraber kaya dolguyla sürecin desteklenmesi.
Bu gövdenin altında da zemin güçlendirilmesi diye dört farklı işlemden bahsedildi. Bunlarla ilgili yoğun bir süreç işleyecek. Çalışmalar sürüyor.
"Melen'de çalışan bir müteahhit yok"
Barajı güçlendirme ihalesini alan şirketin tasfiye sürecine girmesinin ardından İmamoğlu'nun açıklamaları da sertleşti.
1 Ağustos 2022'de konuşan İmamoğlu, "Gününü ve saatini vererek, '2016'da bunu açacağız' diye bir tarif yapmıştı o dönemin bakanı. O dönemin bakanının verdiği günden ve saatten bu yana, tam 6 yıl geçti. Şu anda akıbeti belli olmayan, geleceği belli olmayan, çatlamış bir barajla karşı karşıyayız" diye konuştu.
İmamoğlu'nun açıklamasına göre 2020'den bu yana şantiyede yüzde 8 ilerleme kaydedildi.
Melen'de çalışan bir müteahhidin olmadığını söyleyen İBB Başkanı, "Gerçekten bugün Melen'in durmuş olduğunu ve Melen'in yürümediğini -belki haberleri yoktur- milletimizin en üst mercii dahil, buradan ileteyim istedim. Ki bizim ilettiğimiz her şeyde biraz daha acele ediyorlar. Belki bir faydasını daha sağlamış oluruz bu şekilde" açıklamasını yaptı.
Baraj için 150 yıllık köy boşaltıldı
Melen Projesi ile ilgili gündeme daha az yansıyan bir konu daha var: Köylerinden olan bölge halkı
Devlet Su İşleri 14. Bölge'nin o dönemki müdürü Sedat Özpınar, Nisan 2018'de yaptığı açıklamada Melen Barajı'nın göl sahasında o güne kadar 424 evin kamulaştırıldığını, bir belde ve yedi köyün de göl alanından etkilendiğini, bu köylerden dördünün tamamen su altında kaldığını söylemişti.
İstimlak edilen köylerden biri de Düzce'nin Cumayeri ilçesine bağlı 150 yıllık Dokuzdeğirmen köyü.
Bölgede bulunan dokuz değirmenden ismini alan köy, aynı zamanda hafta sonları İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok ilden rafting için gelenleri ağırlıyordu.
Dokuzdeğirmen Köyü muhtarı Bayram Kartal, 23 Nisan 2018'de Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada şunları söylemişti:
Vatandaşlarımız topraklarını bırakıp gitmeye başladı. Tabii ki herkes topraklarının karşılığını aldı, zorla çıkarılmıyoruz buradan ama insan üzülüyor.
Hepimiz bu topraklarda doğup büyüdük. Bu sokaklarda top oynadık ama İstanbul'un nüfusu da ortada, oraya su gitmesi için çalışma yapılıyor.
Bizim köyden gitmemiz çok zor olacak. Mesela Cumayeri ilçemize gidiyoruz burada fazla duramayıp geri geliyoruz.
Kartal, "Buranın suyu, balığı, doğası, yeşilliği her şeyi çok güzel. Başlayan kesim çalışmalarının ardından evlerin yıkımının yapılacağı bildirildi, artık biz de göç için hazırlıklara başlayacağız" demişti.
Evini kaybedenlere TOKİ evi
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), Melen Barajı inşaatı nedeniyle evleri sular altında kalacak olan mağdurlar için 2016'da bir toplu konut projesi imzaladı.
448 konut, 24 derslikli ilkokul, cami ve ticaret merkezini kapsayan KDV hariç 71 milyar 553 milyon liraya mâl olan proje Sakarya'nın Karaali ilçesine bağlı, Ortaköy Merkez, Köyyeri, Açmabaşı, Karalar, Koğukpelit, Karapelit ve Beyler mahallelerini kapsıyordu.
Burada yaşayanlar için Caferiye Mahallesi'nde 652 dönümlük alan tahsis edildi. 2017 sonuna gelindiğinde 300 kişi yeni yerlerine yerleşmişti bile.
© The Independentturkish