İş dünyasında ghosting: İş görüşmesinden sonra işveren ve aday iletişimi neden kopar?

Canan Duman Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: Unsplash

Günümüzde ilişkilerin beklenmedik şekilde sonlanmasına, herhangi bir açıklama yapmadan ortadan kaybolma durumuna "ghosting" denir.

İlişkide bir anda iletişimsizliğe bürünmeyi ifade eden ghosting terimi, ağırlıklı olarak duygusal ilişkiler ile ilişkilidir.

Ancak ghosting artık flört dünyasına özel bir fenomen değildir. Çünkü işyerlerinde de yaygındır.

Görüşme masasının her iki tarafında uygulamaya konan sosyal bir olgudur ve çoğu kişi bunun bir kurbanıdır. 

Endişe verici bir şekilde bazı işverenler, ilk telefon görüşmesinin ardından adayların iletişimini kestiğini bildirirken, bazıları da yeni işe alınanların ilk günlerinde "işe gelmediğini" belirtmektedir.

Benzer bir şekilde adaylar da iş görüşmesi sonrasında işverenlerin iletişimi aniden kesmesine anlam verememektedir.  

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Artış hem işgücünden hem de işverenlerden 

Ghosting, insan kaynakları işe alım ekiplerinin karşılaştığı en önemli zorluklar arasında listenin başında gelir.

Görüşmelere gelmeyen veya İK iletişimlerine yanıt vermeyen adaylar, en önemli işe alım zorluğu iyi yetenekleri çekmek olan işverenler için kaynakları boşa harcadığı ve işe alım zaman çizelgesini geride bıraktığı için sinir bozucu olabilir.

İş arayanlar tarafından yaşatılan "gölgelenme" ve "işverene nedenini bildirmeden ortadan kaybolma" durumları gittikçe artarken nedenleri paylaşmak isterim.  


Adaylar neden uzaklaşır? 

İşverenle iletişimi kesen, görünmez olan adaylar, kötü bir görüşme süreci geçirmiş olmak, görüşmeciyi nahoş bulmak, işe alım yetkilisi tarafından işle ilgili sorulara yetersiz yanıt almak, işi beklediği gibi bulmamak, belirsiz iş tanımına maruz kalmak, doğru ücretle başka bir iş teklifi almak, yeni bir iş bulma yeteneğine güvenmek, uzun süren mülakat ve teklif sürecine tabi olmak gibi nedenlerle işverenden tek kelime etmeden uzaklaşır. 

İşverenlerin genellikle adayların ihtiyaç ve taleplerini karşılama konusunda yeterince esnek olmaması da potansiyel bir işe alımda kaybettirir.

Bu trendi yönlendirenlerin sadece genç, deneyimsiz profesyoneller olması beklenir; oysa çoğu 30'lu yaşlarda ve tam zamanlı çalışanlardan oluşur. 

İşe alım sürecinde iletişimi aniden kesebilmek genellikle daha güçlü konumda olan taraf lehinedir.


Ghosting iki yönlü bir yoldur 

Sadece adaylar değil işverenler de hayalet gibi davranır.

Nasıl mı?

Bir işe alım yetkilisi adayla iletişime geçip, görüşme gerçekleştirip, ondan tüm bilgileri aldıktan sonra adayı unutur ve sorularına cevap vermez ise ghosting işveren tarafından gerçekleştirilmiş olur.

Yani aday kapsamlı bir iş görüşmesinden geçmişse ve işe alım yetkilisine birkaç takip e-postası gönderip yanıt alamamış haldeyse gölgelenmiş demektir.  

Ghosting, duygusal zekâ ve iletişim becerisi eksikliğinin bir göstergesidir.

İşveren ve aday tarafından gerçekleştirilen gölgelenme, her ikisinin de iyileşmeye ihtiyacı olduğunu ortaya koyar.

İşverenler, gölgelenme başlarına geldiğinde bu soruna daha fazla duyarlı olurlar. 


Ne yapmalı? 

Gölgelenmeyle mücadeleye yardımcı olmak için işverenlerin kendilerini adayların yerine koymaları, rolü ve organizasyon kültürünü net şekilde tanımlamaları, sorunsuz bir işe alım süreci gerçekleştirmeleri ve düzenli iletişim sağlamaları gerekir.

Adayların bir "ayrılık" e-postası gönderme zahmetine girmemelerinin ana nedeni, işe alan tarafla zayıf iletişimdir. 

Kimi aday kararını değiştirdiğini işverene söylemekten çekinir, kimi alım görevlisiyle iletişim kurma konusunda sorunu olduğunu belirtir kimi de bunu nasıl yapacağını bilemez ve ortalıktan kaybolur. 

Adaylara mümkün olan en iyi deneyimi sağlamak işverenin çıkarınadır. İşe alım yetkilileri adaylara karşı dürüst olmalı; örneğin işe alım sürecinin herhangi bir nedenle ertelenebileceğini biliyorlarsa, bunu adaylara aktarmalıdır. 

İlk görüşmeden sonraki bir hafta içinde işverenden haber alamayan adayların işe olan ilgilerini kaybedecekleri göz önünde bulundurulmalıdır.

Uzun veya yavaş bir işe alım süreci olmamasına dikkat edilmelidir. İşe alım sürecinde gecikmeler varsa, insanların e-postalarına yanıt vermek ve onları bilgilendirmek her zaman daha iyi bir uygulamadır.

Ama çalışanların da sorumlulukları var. Çalışanların otomatik pilotta iş başvurusunda bulunmak yerine, kendileriyle uyumlu pozisyonları dikkatli bir şekilde seçmesi gerekir.

Aksi takdirde, işe alım görevlilerinin zamanını boşa harcama riskiyle karşı karşıya kalırlar. 

İşe alımcılar tarafından iş görüşmesine ya da ilk gününde işe gelmeyenlerin kaydı tutulmalıdır.  

Adaylar da görüşme sonrası kendilerine dönüş sağlamayan işe alım yetkilisine; "Görüşmenin üzerinden bir hafta geçti ve sizden hala haber alamadım…" gibi sözlerle başlayan e-posta göndermemelidir.

Kızgın e-posta göndermek işleri daha da kötüleştirir.

İşi alamamış olmak hayal kırıklığı yaratsa da, kapıyı tamamen kapatma hatasına düşülmemelidir.

Belki bir süre sonra yeni pozisyonlar ortaya çıkacak ve bunlardan birine başvuru gerçekleştirilecektir.

Son takip e-postasından sonra yanıt alınmaması halinde işveren daha fazla mesaj bombardımana tutulmamalıdır.  

Ghosting, hem şirketler hem de çalışanlar için kötü bir uygulama olarak kabul edilir; kimse bunun alıcı tarafında olmaktan hoşlanmaz.

Yine de yükselişi önlenemez görünmektedir. Unutulmamalıdır ki gölgelenme hem işverenler hem de adaylar için olumsuz yanlarla birlikte gelir.

Kötü bir izlenim bırakır. Muhtemelen profesyonel bir ilişkiyi daha başlamadan sona erdirir.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU