Fesih kararının akla getirdiği soru: Ankara-Tel Aviv ilişkileri tekrar bozulur mu?

Türkiye-İsrail ilişkileri tam rayına girdi derken Naftali Bennett başkanlığındaki koalisyon hükümeti kendini feshetme kararı aldı. Uzmanlar, Ankra-Tel Aviv ilişkilerinin geleceğini değerlendirdi

Isaac Herzog - Recep Tayyip Erdoğan / Fotoğraf: AA

Türkiye'de Ak Parti hükümetinin diplomaside sorun yaşadığı ülkelerle ilişkileri düzeltme çabası devam ediyor.

Çabalar neticesinde Mısır ile kısmen de olsa Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan ile buzlar eritildi.

Ankara'nın ikili ilişkileri geliştirmek istediği bir diğer ülke de İsrail.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bilindiği gibi 2009 yılındaki Davos zirvesinde dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez arasında yaşanan "One Minute" gerginliğiyle ilişkiler yara aldı.

Ardından 2010 Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine yapılan saldırıyla iki ülke ilişkileri kopma noktasına geldi.

2013 yılında dönemin Başbakanı Benyamin Netanyahu, Mavi Marmara olayından dolayı Türkiye'den özür diledi. İlişkilerde normalleştirme kararı alındı.

Ancak 2017'de ABD Başkanı'nın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" ilan edilmesiyle ilişkiler yeniden gerildi.

İsrail'de 23 Mart 2021'de yapılan erken seçim sonrası Naftali Bennett başbakanlığında kurulan koalisyon hükümeti ile yeni bir dönem başladı.

14 yıl aradan sonra 9 Mart'ta ilk kez bir İsrail Cumhurbaşkanı Ankara'da ağırlandı.

Cumhurbaşkanı İsaac Herzog'un Ankara ziyaretiyle iki ülke ilişkileri düzelme yoluna girdi.

Dışişleri Bakanlarından karşılıklı ziyaret

Geçen mayıs ayında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Tel Aviv ziyaretinin ardından dün de İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid Ankara'yı ziyaret etti.

 

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, mayıs ayında İsrail'i ziyaret etti
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, mayıs ayında İsrail'i ziyaret etti / Fotoğraf: AA

 

Karşılıklı ziyaretler ve olumlu hava devam ederken, İsrail'de Başbakan Naftali Bennett liderliğindeki koalisyon hükümetinin Meclisi feshederek erken seçime gitme kararı aldı.

Karar Meclis tarafından onaylanırsa İsrail 3,5 yıl içinde beşinci kez genel seçime gidecek.

Peki, erken seçim kararı Ankara-Tel Aviv ilişkilerini nasıl etkileyecek? İki ülke ilişkilerinin tekrar bozulma ihtimali var mı?

Uzmanlar, Türkiye-İsrail ilişkilerini Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

"Tel Aviv, Ankara ilişkilerini destekliyor"

Türkiye'nin Tel Aviv eski büyükelçisi Oğuz Çelikkol, hükümetin kendini feshetme kararına İsrail Parlamentosu'nun uyacağı ve 3-4 ay içerisinde seçime gideceği görüşünde.

Büyükelçi atamaları zaman alsa da Türkiye ve İsrail'in karşılıklı olarak atamaları seçimlerden önce gerçekleşmesinin ihtimal dahilinde olduğunu kaydeden Çelikkol, "Şimdiden seçimlerin sonucu tahmin etmek zor. Mevcut koalisyon hükümeti 8 partiden oluşuyor. Hem Başbakan Bennett hem de Dışişleri Bakanı Yair Lapid, Ankara'yla görüşmeleri destekliyor. İki devletli çözüme destek veren Herzog da benzer görüştedir" dedi.

 

Oğuz Çelikkol
Oğuz Çelikkol / Fotoğraf: Twitter

 

"İki ülke ilişkileri gelişmeye devam edecek"

İsrail-Filistin görüşmeleri ve iki devletli çözüme destek veren bir hükümetin kurulmasının Tel Aviv'in Arap ülkeleri dahil Türkiye ve bölge ülkelerinin ilişkilerine olumlu yansıyacağını aktaran Çelikkol, "Netanyahu'nun tekrar başbakan olması durumunda bu İsrail ve bölgesel rolü için çok olumlu olmayabilir. Zaten Likud Partisi'nin tekrar bir koalisyon kurup ortaya çıkması zor bir ihtimal gibi görünüyor" ifadelerine yer verdi.

Ankara ve Tel Aviv ilişkilerinde olumlu gelişmelerin devam edeceğine değinen Çelikkol, "Ankara da Filistin'e yardım etmek ve meselesinin çözümünde daha etkili olabilme konusunda İsrail ile diyalog ve ilişkilerin devam etmesinin önemli olduğunu görüyor ve biliyor. Daha doğrusu Ankara da bunun farkındadır. Dolayısıyla iki ülke ilişkilerinin önümüzdeki süreçte de gelişmeye devam edecek gibi gözüküyor" değerlendirmesinde bulundu.

"Netanyahu'nun kazanacağına kesin gözüyle bakılıyor"

Şalom Gazetesi'den Karel Valansi, İsrail'deki koalisyon hükümetinin çok hassas bir dengede sürdürülmeye çalışıldığını, bunun diğer partilere taviz olduğu anlaşılınca hükümetin erken seçim kararı aldığını söyledi.

Likud ve Netanyahu'nun çok güçlü olduğu kimilerine göre Netanyahu'nun kazanacağına kesin gözüyle bakıldığını dile getiren Valansi, "Bu Netanyahu başkanlığında İsrail'in Türkiye ile olan ilişkisi yani Erdoğan ile Netanyahu arasındaki "kan uyuşmazlığı" düşünüldüğünde çok olumlu bir gelişme olmaz. Ancak her iki lider de pragmatik ve "ilişkiler kesinlikle bozulur" diye kati bir sonuç da çıkarmamak gerekir" yorumunda bulundu.

 

Karel Valansi
Karel Valansi / Fotoğraf: Twitter

 

"Halen İsrail tarfında bir güven eksikliği var"

Dün Ankara'yı ziyaret eden Bakan Lapid'in gelecek hafta başbakan olacağını, mevcut hükümetin Türkiye ile olan ilişkisini geliştirmek istediğinin altını çizen Valansi, "Tel Aviv'in ilişkilere önem verdiğini son dönemdeki (teröre karşı istihbarat dahil) olumlu açıklamalardan görüyoruz. Halen İsrail tarafında senelerdir bozuk olan ilişkilerden kaynaklı ve olumsuz söylemlerin etkisi nedeniyle bir güven eksikliği var" dedi ve ekledi:
 

Buna rağmen son bir yıldır ilişkilerdeki olumlu ilerleme çok açık. Netanyahu karşıtı koalisyon görevde kaldığı sürece Türkiye ile ilişkileri devam ettirmek isteyecektir. Bennet ve ekibinin en önemli kozu bu kadar farklı partiyi biraraya getirerek bir yıl boyunca yönetmek.

Bennett, Lapid'e görevi devretmesi ve sözünde durduğu gibi konuları seçim kampanyasında kullanacaktır. Tıpkı Donald Trump ile poz veren Netanyahu gibi Lapid de ABD Başkanı Joe Biden'in ziyaretini kendi lehine kullanacaktır diye düşünüyorum.


"İsrail devlet politikası kişiye bağlı değil"

İsrailli gazeteci Rafael Sadi ise İsrail Meclisi'nin henüz feshedilmediğini, gelecek hafta iki ve üçüncü oylamadan sonra bu kesinlik kazanacağını söyledi.

 

Rafael Sadi
Rafael Sadi / Fotoğraf: Twitter

 

Netanhayu'nun 61 sandalyeyi bulması durumunda fesih işleminin ortadan kalkacağını ve yeni hükümetin kurulacağı ihtimalini de değerlendiren Sadi, "Meclis feshedilip seçime gidilirse ve Netanyahu başbakanlığa oturursa ki bu dört aylık bir süreç gerektirir. O zaman Türkiye ile ilişkiler yeniden gündeme gelebilir ama İsrail açısından bir değişiklik olacağını düşünmüyorum. İsrail devleti bünyesinde hükümet ve liderlerin değişmesiyle devlet politikası değişmiyor. Bu kişiye bağlı bir şey değildir. Türkiye'de kişiye bağlı politikalara çok rastlıyoruz" diye konuştu.

"Tel Aviv-Ankara ilişkilerinin geleceği çok parlak"

İki ülke ilişkilerinde yaşanan problemlerin kaynağının Türkiye tarafı olduğunu savunan Sadi, "Hem İbrahim Kalın hem Sayın Cumhurbaşkanı, Netanyahu hükümeti için ‘çok sağcı bir hükümet, onunla anlaşamazdık. Onun için hükümetin değişmesini bekledik' dediğini hatırlayalım. Anlamadım AK Parti çok mu sol bir parti" sorusunu yönelterek sözlerini şöyle tamamladı:
 

İsrail'de hükümetin başına geçip de iki ülke ilişkilerini kötü etkileyecek bir parti yok. Özellikle bunun altını çizmek istiyorum. İsrail devlet politikası kişilerle değişmez. Başka ülkelerde olabilir ama İsrail'de olmaz.

Tel Aviv-Ankara ilişkilerinin geleceği çok parlak. İlişkiler en kötü günlerde bile devam etti. Cumhurbaşkanları veya bakanların konuşup bir araya gelmemesi bir şey değiştirmez.

İlişkilerin bozuk olduğu dönemlerde bile iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi 2,2 milyar dolardan bugün 8,5 milyar dolar civarında.

İstihbarat alışverişi son 15 yılda olduğu gibi devam etti. Kimse kimsenin kuyruğuna basmadı. İlişkiler devam edecek ama formalite icabı daha doğrusun Türkiye'nin iç siyasetine uygun şekilde bir takım kopukluklar oldu.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU