TBMM Genel Kurulu 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla TBMM Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında özel gündemle toplandı.
Ancak oturum, CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç ile AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı arasında yaşanan polemik nedeniyle gergin devam etti. Ökzoç, AK Parti grubunda sıralara vurularak protesto edildi.
15 Temmuz için “Cumhuriyet tarihimizin en kanlı darbe girişimidir” diyen Özkoç, “15 Temmuz darbe girişiminin öncesi ve sonrası vardır. Öncesinde dershaneler, yurtlar, Türkçe olimpiyatları, Milli Eğitim’de, orduda, yargıda, iş dünyasında örgütlenmeler ve siyaseti araç olarak kullanmak var” ifadeleriyle sözlerine başladı ve devam etti:
FETÖ, Türkiye’yi tek başına idare eden bir kişi sayesinde hiç bu kadar güçlü bir duruma kavuşmamıştı. Bir kişinin denetimsiz iktidarı sayesinde FETÖ darbe girişiminin altyapısını hazırlayan Savcı Zekeriya Öz’ün önü açıldı. Zekeriya Öz, ‘Arkanda ben varım’ diyen dönemin Başbakanı sayesinde darbenin bütün hazırlıklarını elini kolunu sallayarak yapıyordu. Bu ülkenin Genelkurmay Başkanı, bir terör örgütünün mensuplarının gizli tanıklığıyla müebbet hapse mahkûm ediliyordu. Darbeci generaller ve subaylar tek tek önemli yerlere atanıyordu.
“Vatanseverler yargılanırken ölüyorlar, hainler görev başına getiriliyorlardı” diyen Engin Özkoç, Adil Öksüz’ün istihbarat ve emniyet güçlerine rağmen “Türkiye’de cirit attığını” söyledi ve ekledi:
Darbeyi ne MİT, ne bir istihbarat birimimiz haber verdi. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı, darbeyi, eniştesinden öğrendi. Adil Öksüz yakalandı, çırılçıplak soyuldu, elleri kelepçelendi. Daha sonra kelepçeleri çözüldü, eline pasaportu verildi ve bırakıldı.
Zekeriya Öz, elini kolunu sallayarak yurt dışına çıktı. Kendisinden hâlâ haber alınamıyor.
Bütün bu organizasyonların arkasında dimdik duran kişi, ‘Hata ettik, yanıldık, affedin’ dedi ve hâlâ Cumhurbaşkanı.
“FETÖ yayın organı Zaman Gazetesi’nin sahiplerinden Fettah Tamince, dışarıda servetine servet katıyor” diyen CHP’li vekil, “Fethullahçılarla çocukluktan beri defalarca Pensilvanya’da görüşen, FETÖ’nün çağrısıyla üniversite kuran, AKP-FETÖ kavgasından sonra bile Zaman Gazetesi’nden hisse satın alan Fettah Tamince, yargıdan tertemiz çıktı” diye konuştu.
Engin Özkoç, 15 Temmuz’un siyasi ayağının hâlâ yargılanmamasını şu sözlerle eleştirdi:
FETÖ’nün okullarıyla, sendikasıyla bir şekilde yolu kesişmiş olan insanlar, çocukları, kardeşleri sorgusuz sualsiz işten atılıyor.
Darbe girişiminin kilit ismi, ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edilen Mehmet Dişli’nin ağabeyi Şaban Dişli büyükelçi yapılıyor.
Darbe girişimiyle ilgili 289 dava açıldı. Onlarca ağırlaştırılmış müebbet, binlerce hapis cezası alan var. Bu kişilerin arasında askerler, polisler, öğretmenler var. Bir tek siyasi yok.
“Çözüm güçlü parlamentodadır. Güçlü parlamenter sistemi yeniden tesis etmeliyiz” diyen Özkoç, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ni de eleştirdi:
15 Temmuz darbe girişimi ve ardından gelen 20 Temmuz sivil darbesinin ülkemizde yarattığı enkazı kaldırmalıyız. Yeni darbelerin oluşmasına engel olmalıyız. Demokrasiyi iyi işleyen bir parlamenter sistem hâline getirmeliyiz.
Güçler ayrılığının temelinde, güçlü meclis, bağımsız yargı ve denetlenebilir bir yürütme olmalıdır. Bağımsız yargıda denetlenebilir yürütme olmadan başaramayız.
Özkoç’a yanıt vermek üzere kürsüye gelen AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, FETÖ’ünün bir numaralı hasımının Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu söyleyerek, CHP Grup Başkanvekiline “Lütfen Marmaris’teki suikast girişimini hatırlayın. Sizin konuşmanız Marmaris’e paralel düşüyor. Terör örgütüne yönelik bir angajman çerçevesinde bu rekabeti yürütme haksızlık ve hadsizliğine sahip çıkamazsınız” dedi.
“Türkiye’nin geçmişinde neler olduğunu hepimiz biliyoruz. Millet, balık hafızalı değil” ifadelerini kullanan Bostancı, “Farklı bir akılla, kesinlikle terör örgütünün ekmeğine yağ sürecek bir anlayışla siyasi rekabetin bir unsuru yapılan, onu araçlaştıran bir tavır sergilenmiştir” diye konuştu.
Engin Özkoç, Naci Bostancı’nın açıklamalarını şunları söyleyerek yanıtladı:
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 15 Temmuz’u konuşurken, 15 Temmuz’daki bu darbe girişimine alet olanlar, bu girişime yardım ve yataklık yapanlar, darbe girişimini hazırlayan Zekeriya Öz’e ‘Ben senin arkanda dimdik duruyorum2 diyenleri soruşturmak bu Meclis’in hakkıdır. Bunu sonuna kadar soruşturacağız.
Bu ülke, yargı ve yürütmenin olduğu, yasama hakkının gasp edilmediği, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin demokratik parlamenter şekilde yönetildiği bir ülke olsun istiyoruz. Bunun için sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Independent Türkçe