Kelebek etkisiyle ayı etkisi arasındaki dünya

Daha spesifik olmak gerekirse 'Rus ayısı etkisine' maruz kalmış durumdayız

İllüstrasyon: politikus.ru

Siyasi ve ekonomik olayların analizinde kullanılan kavramlardan biri de 'kelebek etkisi'dir. 

Kelebek etkisine örnek olarak, Brezilya ormanlarında bir kelebeğin istisnai bir hızda kanat çırpmasını sürdürmesi bir süre sonra, diğer verilerdeki kümülatif hareketlerin de bir sonucu olarak, Japon kıyılarını vuran bir kasırgaya neden olabilir.

Yani başlangıç verilerindeki küçük değişiklikler büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilir. Eski deyimlerde de geçtiği üzere büyük yangınlar küçük bir kıvılcımla başlar.

Belki de şu anda, iç içe geçmiş ve karmaşık bir dünyada yaşadıklarımız 'kelebek etkisine' maruz kaldığımızı doğrulamaktadır.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ancak görünen o ki, şu anda 'ayı etkisini' yaşadığımızı varsaymamız daha doğru olacaktır. Daha spesifik olmak gerekirse 'Rus ayısı etkisine' maruz kalmış durumdayız.

Rusya'nın Ukrayna'ya savaş açması dünya üzerindeki ekonomi ve siyaset kartlarının yeniden karılmasına sebebiyet verdi.

Nasıl vermesin ki, Rusya, coğrafi alan bakımından dünyanın en büyük ülkesi, nükleer güce sahip, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinden biri, aynı zamanda G20 (Yirmiler Grubu) üyesidir, en önemli petrol ve gaz üreticilerinden biri olup Avrupa'nın enerji ihtiyacının ciddi bir bölümünü tek başına karşılamaktadır.

Tüm bunlara ek olarak temel gıda maddesi buğdayın en önemli üreticisi ve ihracatçılarından da biridir.


Rusya'nın bu özellikleri ve konumu üzerine düşündüğümüzde küresel piyasalardaki petrol ve gaz fiyatlarının yükseliş nedenleri kavrarız.

Rusların gaz ve petrollerini ulusal para birimleri olan Rus Rublesi ile fiyatlandırma konusundaki ısrarı da Rusya'nın gazına muhtaç ülkeleri ciddi ikilemlere sokmuştur.

Bu alışılagelmemiş yaklaşım mali ve hukuki sonuçları açısından endişe verici olduğu açıktır. Görünen o ki Rusya'nın Ukrayna savaşının ekonomik olarak acı verici sonuçları henüz kendini tam olarak hissettirmiş değildir. Şimdi ciddi bir aşamaya giriş yaptığımız söylenebilir.

Bu makale yazılırken küresel piyasalarda buğday fiyatları rekor kırmış durumdaydı. Bunun başlıca müsebbibi ise iç piyasaların ihtiyacına odaklanmak gerekçesiyle buğday ihracatını durdurduğunu duyuran Hindistan'ın kararıydı.
 


Avrupa'nın siyaset sahnesinde de ciddi değişimler meydana geldi. Rusya'ya kuzeyden komşu olan İsveç ve Finlandiya, Ukrayna'nın başına gelenlerden endişe ederek Kuzey Atlantik İttifakı'na üyelik başvurusunda bulunma kararı aldı.

Bu duruma öfkelenen Rusya ilk etapta Finlandiya'ya sağladığı elektriği keserek tepki gösterdi. Bu durum zaten ekonomik olarak zor koşullardan geçen Avrupa'nın daha da tedirgin olmasına yol açtı.

ABD'deki enflasyon oranlarındaki artış gittikçe kendini daha fazla hissettirmeye başladı, emtia fiyatları ve hizmet ücretlerinde ciddi artışlar yaşandı.

Maaşlardaki düşüş nedeniyle iş bırakanların yerine tavzif edilenlere yeterli eğitim verilmediği için birçok sektörde hizmet kalitesi düştü.

Ciddiye alınabilecek seviyelerde hemen hemen her alandaki suç oranlarında artış oldu. Çin'de Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamındaki kapanmalar, serbest piyasaya açıldığından bu yana ilk kez geçen ay Şanghay'da hiçbir otomobilin satılmamasına neden oldu.

Tüm bunlar derin bir küresel ekonomik krize gireceğimizi gösteriyor. Bunun nedeni ise özetle; fiyatların akıl almaz yükselişi nedeniyle talep yetersizliği, arz ve üretimdeki gecikmeler ve gıda ürünlerinde ihracatın yasaklanması nedeniyle ortaya çıkan 'taleplerin karşılanamaması' sorunlarıdır.

Şu aralar dünyadaki merkez bankaları yetkililerine enflasyonun durumunun sorulması, yangını söndürmekle uğraşırken yorgun düşmüş bir adamdan, yangını tarif etmesini istemek gibidir.

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik savaşının muhtemel ekonomik etkilerini küçümsemek, depremlerden ve yanardağlardan nefret etmek gibidir, nefret etmek depremlerin olmasını ya da yanardağların patlamasını engellemiyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Beyan İshakoğlu

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU