HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, TÜİK'in yeni işgücü istatistiklerine göre işsizlik rakamlarını yüzde 11,5 olarak açıkladığını, bu rakamların bir önceki ay 10,7 olduğunu anımsattı.
Sözkonusu verilerin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "çalışmak isteyen herkese iş var" sözlerini tekzip ettiğini ileri süren Beştaş, "Erdoğan'a göre hazırlanmış veriler bile çalışmak isteyen herkese işin olmadığını gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Meral Danış Beştaş, OECD raporuna göre 15-29 yaş aralığında okula ya da işe gitmeyen gençlerin yüzde 28,8 oranı ile Türkiye'nin liste başında yer aldığını, anlayana, bu durumun bir felaket tablosu olduğunu savundu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Gıda enflasyonu yüzde 90'a dayandı"
Gıda enflasyonunun yüzde 90'lara dayandığını belirten Beştaş, "Ulaşımdan barınmaya, yakıttan haberleşmeye, eğitimden sağlığa kadar bu korkunç rakamlar herkesin hayatını ağırlıklı olarak felç etmiş durumda. Son 20 yılın en yüksek rakamından söz ediyoruz. Bu korkunç tabloda halk, bir bayramı daha sefalet içinde geride bıraktı. İnsanlar bayramda evlerine şeker alamadı. Bu bir spekülasyon değil, şeker almayanları bizzat evlerinde ziyaret ettik, gördük ve yoksulluğun açlığın hangi boyutlarda olduğuna bizzat tanıklık ettik" dedi.
"Erdoğan'ın konuşma metinlerinde yazılan Türkiye ile gerçek Türkiye farklı"
Beştaş, semt pazarlarında tezgahların ateş pahası olduğunu, satıcıların "halka fiyat söylemeye utanıyorum" dediğini hatırlatarak, alıcıların da ürünlerin fiyatını sormaya utanır hale geldiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşma metinlerinde yazılan Türkiye ile gerçek Türkiye'nin farklı olduğunu öne süren Beştaş, şunları kaydetti:
İki ayrı ülkeden söz ediyoruz. Market rafları adeta kuyumcu vitrinlerine dönmüş vaziyette. Şimdi TÜİK'in bu çarpıtılan ısmarlama verilerine göre bile, zengin yüzde 20'lik kesimdekiler, toplam gelirden yüzde 46,7 pay alıyor. En yoksul yüzde 20'lik kesimin aldığı pay ise yüzde 6. Toplam 8 kat fark var. Sonuç olarak 20 yılın sonunda suç ve savaş ekonomisi üzerine kurulan AKP düzeninde, bugün bir avuç zengin dışındaki herkes, derin bir yoksulluk içinde. Akaryakıt zamları da maalesef almış başını gidiyor. Buna göre benzinin litre fiyatı yaklaşık olarak Ankara'da 21,22 TL'ye yükseldi. 20 Şubat ile 10 Mayıs tarihleri arasında Brent petrolün fiyatı, yaklaşık yüzde 10 artmışken, benzinin litre fiyatı yaklaşık 38,8 oranında arttı. Türkiye'de akaryakıt fiyatları acilen yüzde 30 oranında düşürülmelidir, bunun adı soygundur, vurgundur.
"Konut müjdesi vatandaşa değil yandaş müteahhitlere verilen bir müjdeydi"
Meral Danış Beştaş, konut finansman paketinin açıklandığını, ucuz kredi faizleriyle konut kredilerinin kullandırılacağının söylendiğini ifade etti.
Bir evin fiyatının 700 bin lira olduğunun hesaplandığında, kişinin aylık 9 bin 994 lira ödemek zorunda kalacağını belirten Beştaş, şöyle konuştu:
İki asgari ücret bile evin kredisini ödemeye yetmeyecek. Erdoğan'a soruyoruz; bu faizler neden Nas'a takılmıyor acaba? Neden müteahhitler söz konusu olduğunda söylediğiniz bütün sözleri bir anda unutuyorsunuz? Tabi ki bu müjde vatandaşa değil yandaş müteahhitlere verilen bir müjdeydi. Bu müjdeden sonra konut fiyatları hızla yukarıya doğru tırmandı. Evine bir kilo et, bir litre süt götüremeyen ve açlık sınırının altında olan 30 milyon insana 'gelin faizle konut alın' demek, iktidarın gerçekle bağının ne kadar koptuğunu resmediyor. Savaşa ayrılan bütçenin refaha ayrılması halinde Türkiye'nin çehresinin değişeceğine yürekten inanıyoruz.
AA