Suriyeli sığınmacılar ve Türkiye'ye farklı ülkelerden gelen düzensiz göçmenler uzun zamandan beri hem siyasetin hem de sokağın ana gündemlerinden biri.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen günlerde İdlib'de yapılan anahtar teslim törenine video mesajıyla katılmış ve "Ülkemizde misafir ettiğimiz 1 milyon Suriyeli kardeşimizin gönüllü geri dönüşünü sağlayacak yeni bir projenin hazırlıkları içindeyiz" demişti.
Bu açıklamanın üzerinden fazla zaman geçmeden bu sefer Erdoğan'dan yeni bir açıklama geldi.
Erdoğan, dün katıldığı MÜSİAD'ın ödül töreninde yaptığı konuşmada Suriyeli sığınmacılara sahip çıkacaklarını söyleyerek, "Ülkemize hicret eden ama Suriye ama Afganistan ama Irak ama İran fark etmiyor. Ülkemize sığınan bu kardeşlerimize sonuna kadar sahip çıkacağız Bay Kemal" dedi.
Erdoğan ayrıca Suriye'nin kuzeyinde yapılması planlanan projeye de yalnızca "gönüllü" olanların gideceğini tekrarladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sözlerine muhalefet kanadından sert eleştiriler geldi.
Suriye yönetimi ve halkı sığınmacıların dönmesine nasıl bakıyor? Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılara ilişkin tartışmalar ülkelerinde nasıl yankı buluyor?
9 Mayıs 2022 Pazartesi günü ilan edilen neredeyse öldürme olaylarına katılmayanlar dışında birçok suçu ve hükümlüyü kapsayan geniş kapsamlı af sığınmacıların dönüşü önündeki yasal engelleri kaldırdı mı?
Daha da önemlisi Suriye'de özellikle Beşşar Esat yönetimindeki bölgelerde yaşayanlar, Türkiye'deki sığınmacıların dönmesini istiyor mu?
Bu soruları Esad yönetimindeki Şam'da yaşayan gazeteci Sarkis Kassargian, Lazkiye'de ikamet eden gazeteci Somer Sultan ve Türkiye'de yaşayan muhalif siyasetçi Halid Hoca'ya sorduk.
"Sığınmacıların dönüşü isteniyor, aksi takdirde bu kadar af ve kanuni düzenleme yapılmazdı"
Sarkis Kassargian, genel kanının aksine Şam yönetiminin ve Türkiye'ye ve farklı ülkelere giden sığınmacıların dönmesini gerekli gördüğünü aktardı.
Göç edenlerin önemli kısmı gençlerden oluştuğunu anımsatan Kassargian, "Suriye'de ekonomi düzelse bile kalkınmanın devamı için genç ve çalışan bir nüfus lazım" dedi.
Bu seviyede bir insan kaybının Suriye'nin gelişimi için sorun teşkil ettiğini ifade eden Kassargian, "Dönmelerinin Suriye'de gerek yönetim gerekse halk tarafından istendiğini biliyorum. Yoksa bunca yasal düzenleme ve af ilan edilmez, konu gündeme getirilmezdi" diye konuştu.
"Türkiye'ye göç edenlerin önemli kısmı muhalif değil, savaştan kaçanlar"
Türkiye'deki sığınmacılar içerisinde yönetime isyan eden muhalif kişilerin olmasına karşın önemli bir kısmının da savaş ortamından kaçan kişiler olduğunu öne süren Kassargian, dönenlerin güvenlik sorunu yaşayacağı iddiasına katılmıyor.
Sığınmacı olanların birçoğunun yakınlarının devletin hakimiyetindeki bölgelerde yaşamını sürdürdüğünü savunan Kassargian, "Adam gitmiş ama anne babası burada. Şayet tek meselesi güvenlik olsaydı anne babası da burada kalmazdı" ifadelerini kullandı.
"Dönüş önündeki en büyük engel Suriye'deki ekonomik sorunlar"
Ancak Kassargian'a göre sığınmacıların ülkelerine dönmelerindeki en önemli sorun şu an Suriye'deki ekonomik sıkıntılar.
Ülkedeki koşulların insanların geçimleri için uygun olmadığını aktaran Kassargian, sığınmacıların Türkiye tarafından güvenli bölge olarak adlandırılan kuzeydeki alanlara taşınmasının da mümkün olmadığını çünkü buralardaki ekonomik koşulların da iyi olmadığını iddia etti.
Sığınmacıların askerlik sorunu için dövizli askerlik çözümü
Türkiye'deki sığınmacıların Suriye'ye dönmek istememelerinde dile getirdikleri gerekçelerden biri de askerlik sorunu.
Birçoğu askerliğini yapmamış gençler, ülkedeki güvenlik sorunu nedeniyle askere gitmeleri halinde ne zaman dönebileceklerini bilmiyor.
Kassargian, yurtdışında olanlar için askerliğin iki çözümü olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:
"Ya askerliğini gelip yapacaksın ya da dövizli askerlik yapacaksın. 4 yıldan fazla süredir Türkiye'de olan göçmenler, 7 bin dolar ödemeleri halinde dövizli askerlik imkanından faydalanabiliyor. Tabii birçok kişinin bu parayı bulması zor olduğundan dönmek istemeyebilirler."
"En kapsamlı af ilan edildi"
Lazkiye'de yaşayan gazeteci Somer Sultan ise geçen günlerde ilan edilen affın bugüne kadar çıkan en kapsamlı af olduğunu belirtti.
"Öldürme ve kişisel hak hariç hemen hemen tüm suçları kapsıyor" diyerek ilan edilen affın önemli olduğunu savunan Sultan, "Ayrıca diğer afların aksine aftan yararlanmak için teslim olma zorunluluğu da metinde yer almadı. Aftan hakkında gözaltına alma, tutuklama ve hatta ifade vermek için çağrılma kararı olanlar da yararlandı, yükümlülükleri kalktı" bilgisini verdi.
"Dönüş için yasal düzenlemeler açısından sorun yok"
Sultan, buna karşın çıkan af yasasının Suriye içinde geniş tartışmalara yol açtığını öne sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Topluma binlerce işsiz insan bir anda katıldı. Çok derin bir enerji sorunu yaşayan ülkenin bu kadar sayıyı hazmedemeyeceğini düşünen uzmanlar az değil. Nitekim, serbest kalan veya kalacak olanların çoğunluğu kendi işini kuramayacak kadar zor haldeler. Bu anlamda meseleyi politize etmeksizin yüzbinlerce mültecinin dönmesi iş pazarı açısından zor görünüyor. Buna rağmen Şam yetkili kurumları, mültecilerin dönmesi önünde engel bırakmıyor. Yani yasal düzenlemeler açısından sorun yok.
"Ekonomik çöküşten dolayı ülkede kalanlar pek geri dönüş olacağını düşünmüyor"
Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmelerindeki asıl engelin ekonomik çöküş olduğunu söyleyen Sultan, "Günde ortalama sadece 4 saat elektrik gören, organize sanayi bölgeleri 5 ile 8 saat arasında elektrik gören bir ülkeye dönme kararı bir mülteci için düşünülemez. Buna ekmek ve temel gıda maddeleri kıtlığı, mazot, benzin azizliği ve maaş ortalaması 50 ila 60 dolar arasında olduğu bir ülkeden konuştuğumuzu hatırlarsak konuyu daha iyi anlarız. Siyasi görüşü ne olursa olsun bir mültecinin kalkıp ailesini böyle bir cehenneme sokması beklenemez. Demek istediğim, bilmem kaç milyon kişiye hadi gidin ülkenize geri dönün demekle sorun çözülmeyecek. Ülkede kalan Suriyelilerin büyük bir kısmı bu görüşten yola çıkarak pek dönüş olmayacağını düşünüyor" değerlendirmesinde bulundu.
"Dönüşü bırak rejim bölgelerindekiler bile ülkeden çıkmaya çalışıyor"
Türkiye'de yaşayan Suriyeli siyasetçi Halid Hoca ise Suriye'ye dönüşü pek mümkün görmüyor.
Suriye'deki ekonomik sıkıntılar nedeniyle bırak Türkiye'deki sığınmacıların dönmesini halen ülkede olanların bile yurtdışına çıkmaya çalıştığını belirten Hoca, şunları ifade etti:
Rejimin kontrolü altındaki bölgelerdeki rejimin yandaşları bile Suriye'den çıkmaya başladı. Mısır bir ara Suriye'ye vizeye kaldırdı. Bir anda Mısır'a 6 aylık uçak rezervasyonları durdu. Rejime en büyük desteğin olduğun Lazkiye bölgesinden bile ekonomik nedenlerden İdlib yönüne kaçışlar oluyor.
"Güvenli bölgeler dönecek sığınmacı nüfusu kaldırmaz"
Türkiye'nin güvencesi altındaki kuzeydeki güvenli bölgedeki durumun kısmen daha iyi olduğunu söyleyen Hoca, buna karşın bir milyon sığınmacının buraya gönderilmesi halinde bölgenin yükü kaldıramayacağını da kaydetti.
"Türkiye'ye gelen Suriyeliler arasında rejim yanlıları da var"
Türkiye'nin açık kapı politikası nedeniyle Türkiye'ye göç eden Suriyeliler arasında rejim yanlısı kişilerin de olduğunu öne süren Halid Hoca, güvenli bölgeye gönderileceği söylenen sığınmacılar arasına bu kişilerin karışmasının da güvenlik sorunlarına neden olacağını iddia etti.
© The Independentturkish