İnsanlık tarihindeki en yüksek karbondioksit seviyesi kaydedildi

Dünya genelinde sera gazı salımları devam ederken benzeri görülmemiş bir seviyeye ulaşıldı

(AP)

Aylık ortalama karbondioksit (CO2) seviyesi ilk defa milyonda 420 parçanın (ppm) üzerinde kaydedildi.

ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA), Hawaii'deki Mauna Loa Gözlemevi'nden alınan yeni verileri kamuoyuyla paylaştı.

Ağırlıklı olarak Dünya genelinde fosil yakıtların yakılmasıyla yükselen atmosferik CO2 seviyeleri, iklim krizinin başlıca nedenlerinden biri.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Aralarında 1988'de ABD Kongresi'ni iklim krizinin tehlikelerine karşı uyarmasıyla tanınan James Hansen'ın da olduğu bazı iklim bilimciler, daha önce atmosferik CO2 seviyesini 350 ppm'in altına düşürme çağrısı yapmıştı.

CO2 seviyeleri yıl boyunca dalgalanır ve ilkbahar sonlarına doğru yükselir. Bunun nedeni Kuzey yarımküredeki mevsimlerdir; kuzeye yaz geldiğinde bitki büyümesindeki artış atmosferden çok fazla karbon çeker ve seviyeleri düşürür.

Fakat ulaşım, sanayi, elektrik üretimi ve ormansızlaşma gibi diğer kaynaklardan doğan salımlar, 19. yüzyılın ortalarından bu yana yıl boyunca atmosfere büyük miktarlarda CO2 salınmasına ve atmosferik karbonun zaman içinde çarpıcı şekilde artmasına neden oldu.

Geçen yılın en yüksek ayı olan mayısta CO2 seviyeleri 419,13 ppm olarak kayıtlara geçmişti. 20 yıl önce yılın en yüksek ayında 375,93 ppm görülmüştü ve bilim insanlarının Mauna Loa'da CO2 verilerini toplamaya başladığı 1958'de yılın en yüksek ayında 317,51 ppm kaydedilmişti.

Mauna Loa Gözlemevi dünyadaki en uzun süredir aralıksız devam eden atmosferik karbondioksit kaydını tutuyor.

NOAA, CO2'nin şu anda karbondioksitte daha doğal kaynaklara bağlı artışların görüldüğü jeoloji tarihindeki diğer dönemlerden yaklaşık 100 kat daha hızlı yükseldiğini belirtiyor.

CO2, ısının uzaya yayılmasına izin vermek yerine ek ısıyı atmosferde depolayarak gezegen ısınmasını hızlandırır. Atmosferde daha fazla karbon olması daha az ısının kaçabileceği ve gezegenin daha fazla ısınacağı anlamına gelir.

İklim krizi konusunda dünyanın önde gelen otoritesi Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) son raporu, fosil yakıt ve sanayiden kaynaklanan karbondioksitin dünyadaki sera gazı salımlarının yüzde 64'ünü oluşturduğuna dikkat çekiyor. Yüzde 11'lik kısım da arazi kullanımı ve ormancılıktan kaynaklanıyor.

Geri kalan salımlar, bazıları CO2'den bile daha etkili ve aynı şekilde yükselişte olan diğer birkaç sera gazından geliyor.

Isınma söz konusu olduğunda CO2'den 20 kat daha güçlü bir gaz olan metan, 1980'lerin başında milyarda 1640 parça (ppb) olarak kaydedilmişken kısa süre önce milyarda 1908,9 parçaya ulaştı.

Ve sera gazı olarak CO2'ten yüzlerce kat daha güçlü olan nitröz oksit yakın zamanda sadece 20 yıl önceki yaklaşık 316 ppb seviyesinden 335,2 ppb'ye yükseldi.

IPCC, dünyanın küresel ısınmayı yaklaşık 1,5 santigrat derecede sınırlamak istemesi durumunda sera gazı salımlarındaki düşüşün en geç 2025'te başlaması gerektiği uyarısını yaptı.



* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/climate-change/news

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU