Bir kuleye kaç kavga sığar? Kaçak yapılaşma iddialarından FETÖ soruşturmasına, Sedat Peker videolarından rüşvet suçlamalarına TOGO Kuleleri’nin hikayesi

“Yatay mimari-dikey mimari” tartışmalarının, “her yer beton oldu” isyanlarının, “silüeti bozuyor” eleştirilerinin göbeğinde olan gökdelenlerden birinin yıkılacağını söylesek bugüne kadar kulağa pek inandırıcı gelmezdi. 

Ya da 28 Nisan 2022’ye kadar diyelim.. 

Zira Ankara Büyükşehir Belediyesi, bu tarihte aldığı kararla 5-6 yıldır “kavgası, gürültüsü” bitmeyen TOGO kuleleri için yıkım kararı alındığını duyurdu. 

TOGO kuleleri, herhangi bir yapı değil.

Yukarıda bahsettiğimiz “kavga-gürültü”ye FETÖ soruşturmaları da, kaçak yapılaşma da, siyasi çıkarlar da, rüşvet suçlamaları da dahil. 

TOGO Kuleleri nedir?

Ankaralı olmayanlar için TOGO kulelerinin nerede olduğunu açıklayarak başlayalım… 

Ankara’nın en yoğun dört ana arteri, Eskişehir Yolu, Malazgirt Bulvarı, Anadolu Bulvarı ve Sabancı Bulvarı’nın kesişim noktasında yer alıyor. 
 

Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin karşı tarafında kalan alan, üniversitelere de Ankara halkının çok ziyaret ettiği alışveriş merkezlerine de pek çok kamu kurumuna da yakın. 

36’şar katlı iki iş kulesi ve bir AVM’ye sahip yapı, 1937’den bu yana ayakkabı üreten TOGO’nun arazisinde yer alıyor. 

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Independent Türkçe ile paylaştığı kayıtlara göre söz konusu arazinin mülkiyeti TOGO ile birlikte Alan Taahhüt İnşaat Gayrimenkul Danışmanlığı A.Ş. ile Kule Yapsat İnşaat Taahhüt Ticaret A.Ş.’ye ait ve 2006’da ABB Meclisi’nin onayladığı “Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı” sınırı içerisinde. 

Alan ve Kule İnşaat’ın kamuoyunca yakinen tanınan ortaklarından biri Sinan Aygün. Yani CHP’nin eski Ankara milletvekili ve Ankara Ticaret Odası’nın eski başkanı. 

Kabul edilen ilk plan ve reddedilen “gizli emsal artışı”

TOGO Kuleleri ile ilgili süreç, 2012’de başlıyor. 

Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisi, 11 Eylül 2012’de aldığı kararla, bölgeyi “Kentsel Servis Alanı” (Konut dışı kentsel çalışma alanı, sanayi alanı, iş merkezi ve ticaret alanları, kamu hizmet alanı gibi yerleri kapsayan kentsel ölçekte çalışma alanları) ilan ediyor. 
 

ABB, aynı kararda TOGO kuleleri için 1,5 emsal izni veriyor. Yani, arazinin ilk yüzölçümünün yarısı kadar daha eklenebiliyor ki bu da 12 bin metrekarelik arazi için 18 bin metrekare anlamına geliyor. 

Buraya kadar her şey normaldi. Ancak tartışmalar, 2016’yla birlikte alevlendi. 

Emsal izninin 1,5’ten 2,50’ye yükseltilmesi teklifi, 17 Aralık 2015’te ABB Meclisi’ne geldi. 

Bu teklifte, gizli emsal artışını içeren 13 adet plan notu bulunuyordu. ABB Meclisi’ndeki AK Parti, CHP ve MHP grupları teklife karşı çıktı ve teklif, imar mevzuatına, planlama ilke ve esaslarına uygun olmadığı görüş ve kanaatiyle reddedildi. 

Darbe günü yüzde 40 artırılan emsal izni ve Ankara’nın en derin temel çukuru

Türkiye tarihine “darbe teşebbüsü” olarak geçen 15 Temmuz 2016, ABB tarihinde de enteresan bir kararın alındığı gündü. 

Zira akşamında, yüzlerce kişinin sokaklara döküldüğü, çok daha fazlasının ise kamu kurumlarının bombalandığını televizyonlarından seyrettiği 15 Temmuz 2016’nın gündüzünde TOGO Kuleleri bir kez daha ABB Meclisi’ne geldi. 

Kuleler için verilen 1,5 emsal izninin 2,50’ye yükseltilmesi talep ediliyordu. 

Daha önce bu talebi gizli emsal olduğu gerekçesiyle reddeden Meclis, CHP ve MHP’li üyelerin karşı çıkmasına rağmen, söz konusu izni 2,10’a yükseltti. Ayrıca Eskişehir Yolu kotu aldı emsal dışı sayıldı. 

Bu şu anlama geliyordu: 12 bin metrekare arazi ile başlayan inşaat, kot üstünde 25 bin metrekareye kadar çıkıyor, kot altında ise sınırsız inşaat izni veriliyordu. 
 

“Sınırsız izin” ile birlikte, inşaat alanı 120 bin metrekareye kadar çıkarken, Ankara’nın en derin temel çukuru kazısı da başlamış oldu. 

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, kararı yargıya taşıdı. 

İnşaatı yapan firmanın yöneticisi FETÖ’den aranıyordu 

15 Temmuz 2016 sonrasında ise TOGO Kuleleri ile ilgili çok daha farklı detaylar ortaya çıktı. 

Şevket Eryılmaz isimli bir şahıs 9 Eylül 2016 tarihinde projeye itiraz dilekçesi verdi. 

Dilekçe, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi İmar ve Bayındırlık Komisyonu'nun 24 Kasım 2016 tarihli raporunda yer aldı. 

Dilekçede TOGO Kuleleri’nin yer aldığı arazinin mülkiyetine sahip firmaların ortaklarının, FETÖ üyesi olduğu ve imar değişikliğiyle rant sağlandığı belirtiliyordu. 

Eryılmaz dilekçesinde, “Ticaret Sicil Gazetesi’nde yer alan şirket hissedarları, parselin FETÖ/PDY terör örgütünün yöneticisi Ömer Akgül’ün abisi Mehmet Akgül üzerinden gizli ortağı olduğu(…) Mimarlar Odası Odasınca dava edilerek yürütmeyi durdurma kararı alındığı, bu karara rağmen aynı yerde tekrar emsal artışına gidilmesi için ısrar edilmesinin bu hain örgütle mücadele edilmesine engel olduğunu” söylüyordu 
 

İmar ve Bayındırlık Komisyonu'nun hazırladığı rapor, arazinin sahipleri arasında FETÖ/PDY yöneticisi olduğu kabul etti. 

Bahse konu kişi, “FETÖ yöneticisi” olduğu iddia edilen firari sanık Ömer Akgül'ün ağabeyi, Mehmet Akgül. 

En büyük ortak Sinan Aygün 

Mehmet Akgül, Sinan Aygün’le birlikte Alan Taahhüt İnşaat Gayrimenkul Danışmanlığı A.Ş.’nin ortağıydı. 

Darbe girişimi sonrası mal varlıklarına el konulan Ömer Akgül ise 2009’da kurulan Akgül Yapsat İnşaat Taahhüt Ticaret A.Ş.’nin yönetim kurulu başkanıydı. 

O dönem yüzde 50 hissesiyle Akgül Yapsat’ın kurucu ortağı olan Sinan Aygün’ün yanısıra Mehmet Akgül de yüzde 5 hisseye sahipti. Diğer ortaklar ise Ömer Akgül (Yüzde 35), Halit Akgül (Yüzde 5) ve Gül Akgül’dü (Yüzde 5). 
 

Akgül Yapsat’ın adı 12 Kasım 2014’te yukarıda da geçen, “Kule Yap Sat İnşaat Anonim Şirketi” olarak değiştirildi. 

Yurt dışına çıkan Ömer Akgül’ün yüzde 35’lik hissesi Sinan Aygün ve Mehmet Akgül arasında paylaştırılınca Aygün’ün payı yüzde 60’a Mehmet Akgül’ünki yüzde 25’e yükseldi. 

 21 Kasım 2014’te bölünme yoluna giden şirketten Alan Taahhüt İnşaat Gayrimenkul Danışmanlık Anonim Şirketi isimli yeni bir şirket kuruldu. 

Alan İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akgül, Başkan Yardımcısı ise Sinan Aygün’dü. 

Ancak darbe girişiminden bir ay sonra Kule Yap Sat İnşaat’ın bir kez daha bölündüğü, ticaret sicilinden silindiği, şirket hisselerinin Sinan Aygün Gayrimenkul İnşaat ve MAH Gayrimenkul İnşaat şirketleri arasında paylaştırıldığı ortaya çıktı. 

Sinan Aygün: Akgül soyadlı kimseyle ortaklığım yok

Sinan Aygün, bu ortaklık meselesi sonrası, 3 Kasım 2016’da Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar ve Bayındırılık Komisyonu'na bir dilekçe verdi. 

Dilekçede, Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 27 Ekim 2016 tarihinde, Aygün’ün ortağı Mehmet Akgül'ün Alan İnşaat A.Ş.'den çıkarılması kararını aldığı söyleniyordu. 

Aygün dilekçesinde, “Böylece Akgül soyadlı hiç kimseyle ortaklığının bulunmadığını, taşınmaz üzerinde yapılacak olan inşaatın tek ortaklı olduğunu ve şahsına ait Beştepe Kuleleri A.Ş. tarafından yapılacağını” belirtiyordu. 

TOGO Kuleleri karşılığı okul

Aygün bir başka dilekçesinde ise, TOGO Kuleleri arazisinde emsal izininin 2,50 olarak kesinleşmesi durumunda 32 derslikli bir okulu bedelsiz hibe olarak inşa etmeyi taahhüt ediyordu. 
 

Ankara Büyükşehir Belediyesi bunun üzerine 21 Temmuz 2017’de Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bir yazı yazdı. 

Yazıda, yapılması taahhüt edilen 32 derslikli okulun hayır amaçlı olmadığı, ABB Meclisi’nde alınan karar nedeniyle ruhsat almak için zorunluluk olduğu vurgulanıyordu. 
 

"Şehircilik plan ve esaslarına aykırı"

Tarihler 6 Nisan 2018’i gösterdiğinde mahkemeden önemli bir karar çıktı. 

Emsal izninin 1,50’den 2,10’e yükseltilmesiyle ilgili olarak Mimarlar Odası’nın açtığı dava sonucunda Ankara 17. İdare Mahkemesi, gizli emsal artışını  "şehircilik plan ve esaslarına aykırı" olduğu gerekçesiyle iptal etti.

Sinan Aygün ise 20 Haziran 2018’de bir dilekçe yazarak kararı istinafa taşıdığını, dolayısıyla Ankara 17. İdare Mahkemesi’nin kararının henüz kesinleşmediğini, inşaatın ruhsatına açılan bir dava bulunmaması nedeniyle inşaat çalışmalarının devam etmesinin mevzuata uygun olduğunu savundu. 
 

Ancak bir karşı karar da ABB Meclisi’nden geldi. 

Meclis, 12 Ağustos 2018’de, Ankara 17. İdare Mahkemesi'nce verilen iptal kararının uygulanarak parselin eski imar durumuna dönmesine (emsal 1,50) karar verdi.

28 Ekim 2017’de görevden alınan Melih Gökçek’in yerine gelen Mustafa Tuna, o dönem Büyükşehir’e başkanlık ediyordu. 

ABB’ye göre bu aşamada durdurulması gereken inşaat, Nisan 2019’da yüzde 30, Mayıs 2019’da yüzde 60, Haziran 2019’da yüzde 70 oranında tamamlanmıştı. 

Gökçek için de çalışan avukat, planın ve ruhsatın iptal edildiğini ABB'ye söylemedi

Ankara 17. İdare Mahkemesi’nin kararını onayan tek kurum ABB değildi. 

Mansur Yavaş’ın Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’na seçildiği 31 Mart 2019 yerel seçimlerinin hemen ardından, Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi de,yerel mahkeme tarafından verilen iptal kararını onadı. 

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin açıklamasına göre, Mansur Yavaş dönemi öncesi de belediyenin avukatlığını yapan Mehmet Ali Alan, 11 Nisan 2019’da onararak kesinleşen plan ve ruhsat iptali kararını belediye yönetimine bildirmedi. İnşaata devam edilip müktesep hak kazanmak için 1 ay içinde inşaatın seviyesi yükseltildi.

11 Nisan 2019’da kesinleşen plan ve ruhsat iptali kararı, Temmuz 2019’da yeniden Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisi’ne geldi. 

Daha önce 1,5 olan, sonradan 2,10’a çıkartılan emsal izni, yeniden imar değişikliği yapılarak 1,5’e düşürüldü. Ancak bu sırada inşaatın tamamlanma oranı yüzde 90 seviyesine ulaşmıştı. 

TOGO Kuleleri mühürlendi

Mimarlar Odası’nın Mayıs 2018’de Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne TOGO’nun mühürlenmesi gerektiğini söyleyen bir yazı yazmış, ABB ise 5 Temmuz 2018’de ruhsat iptali ve mühürleme yapmayacağını bildirmişti. Mimarlar Odası bu kararı da yargıya taşımıştı. 

Tarihler 24 Ekim 2019’u gösterdiğinde Ankara 12. İdare Mahkemesi, ABB’nin mühürlememe işlemini reddetti.

Mansur Yavaş yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediyesi ise mühürlememe işleminin iptaline ilişkin önce istinaf mahkemesine başvuru yapmış, Belediye yönetimi aynı gün başvurusunu geri çekerek davadan feragat etmiş ve binayı mühürlemişti. 

"25 milyon liralık rüşvet" iddiası nedir?

ABB ve Sinan Aygün arasındaki gerilimi geri dönüşü olmayan bir yola sokan ise Aygün’ün Mansur Yavaş ve ekibinin kendisinden 25 milyon lira rüşvet istediğini iddia etmesiydi. 

İki tarafın da bu konuyla ilgili açıklamaları, birbirinden farklı. 

Öncelikle Sinan Aygün’ün iddialarına bir bakalım…

ABB’nin 16 Aralık 2019’da TOGO Kuleleri inşaatını mühürlemesinin ardından Sinan Aygün de 18 Aralık da Mansur Yavaş ve Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin üç üyesi hakkında suç duyurusunda bulundu. 
 

20 Aralık 2019’da Beyaz TV’deki “Dinamit” adlı televizyon programına konuşan Aygün, ofisine gelen meclis üyelerinden Mimarlar Odası lehine çıkan mahkeme kararının ABB tarafından istinafa taşınmasını istiyordu. 

Aygün, bunun karşılığından kendisinden 25 milyon lira rüşvet istendiğini iddia etti. 

Rüşvet teklifinin ABB Meclisi’nin iki üyesinden geldiğini öne süren Aygün, katıldığı programda şunları söyledi: 
 

Kız kardeşimi (Sibel Aygün) iki tane meclis üyesi aradı, ağabeyinle görüşmek istiyoruz dedi. 

Ofisime geldiler, "Abi sen bize bir şey söyle de biz bunu bağlayalım" dediler. 

"Neyi bağlayacaksınız, siz ne istiyorsunuz?" dedim. "25 Milyon'" dediler. Ben de ayağa kalktım, "Ben hayatımda kimseye haraç vermedim, benden bu parayı isteyemezsiniz" dedim, çıkıp gittiler. 20-25 dakika kaldılar, gittiler. Bunların hepsinin kaydı var.

Sinan Aygün 23 Aralık 2019’da düzenlediği basın toplantısında ise "O kişiler sizden 25 milyon lirayı kendi ceplerine indirmek için mi istediler?" sorusuna şu yanıtı verdi. 

Hayır öyle bir şey yoktur. Benden şöyle bir şey istediler. Okulun bedeli 25 milyon TL tutuyor. 

Ben de zaten… Bak burada diyor ki (belediye meclisi üyelerinin rüşvet iddiası hakkındaki yazılı açıklamasında) Sinan Aygün bize hakaret etti. Ben bu kelimeyi duyunca bu 25 milyonu duyunca bağırdım çağırdım ve gittiler ondan sonra.

 

Sinan Aygün, aynı basın toplantısında 12 Aralık 2019’da belediyeye çağrıldığını, Meclis’in sekiz üyesi ile görüştüğünü söyledi. 

Kendisine, ABB’nin istinafa müracaat etmesi için “Ne vereceksin?” diye sorulduğunu iddia eden Aygün şöyle konuştu: 

Beni Perşembe belediyeye çağırdılar saat 3- 3:30 gibi. 

Grup odasında sekiz meclis üyesi, “Abi ne vereceksin?” diyorlar. 

“Burası dinleniyordur, adım adım takip ediliyorsunuz” dedim. “Benden niye para istiyorsunuz, istinafa müracaat edip etmeme konusunda? Ben gidiyorum” diye çıktım. 

 

Sinan Aygün’ün basın toplantısından görüntüleri Twitter hesabınan paylaşan Mansur Yavaş, “Hakikat, yalana, iftiraya ve harama işte böyle diz çöktürür. Doğrular ise sadece Hakkın önünde eğilirler” dedi. 
 

 

Sinan Aygün'e randevu verilmedi 

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Yavaş'ın pek çok yayında yaptığı açıklamaya göre, Sinan Aygün'e bir okul sözü verdiği hatırlatıldı. Aygün'ün “Bir okul ne kadar” diye sorması üzerine de “25 milyon lira" cevabının verildiği, bunun da "rüşvet" olarak medyayla paylaşıldığını söyledi. 

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin de yazılı olarak paylaştığı açıklamalara göre olay şöyle gelişti: 

Ankara 12. İdare Mahkemesi’nin 24 Ekim 2019 tarihinde TOGO Kuleleri’nin yapı ruhsatlarını iptal etmesi ve Belediye’ye mahkeme kararının uygulanmasını tebliğ etmesinin ardından Sinan Aygün, ısrarlı şekilde Mansur Yavaş’la görüşmek istedi.

Görüşme taleplerinin reddedildiğini söyleyen ABB, “Randevu alamayınca en son 17 Aralık 2019’da mesaj atmış ancak kendisine cevap verilmemiştir. Sinan Aygün’ün Meclis Üyesi olan kız kardeşi Sibel Aygün de sürekli olarak görüşmek istemiş, görüşme gerçekleşmeyince Belediye’de olay çıkartmıştır” açıklamasını yaptı. 
 

"'Kaç para bir okul?' diye soruldu, '25 milyon lira' cevabı verildi, bu para istenmedi"

Sibel Aygün’ün Meclis üyeleri Haydar Demir ve Berkay Gökçınar’ı ısrarla kendi ofisine davet ettiğini, 13 Aralık 2019 tarihinde kendi arabasıyla götürdüğünü aktaran ABB, daha önce de gittikleri ofisin kapısında Sinan Aygün ile karşılaşıldığını belirterek şöyle devam ediyor:
 

Sinan Aygün kendi ofisine davet ettiği meclis üyelerine, “Benimle Cumhurbaşkanı baş edemedi, Mansur Yavaş kim?” gibi ifadeler kullanarak hem Mansur Yavaş hem de Cumhurbaşkanı hakkında hakaretamiz ifadeler kullanmıştır. 

Meclis üyeleri “Abi sen planda yazan 32 derslikli liseyi bile yapmamışsın” deyince “Kaç para bir okul, en fazla 2-3 milyon tutar” demiştir.

Bunun üzerine Berkay Gökçınar “Okul 25 milyon tutar” demiş, Sinan Aygün de “Ben belediyeye vereceğimi verdim, okul falan yapamam” ifadelerini kullanmıştır.

Aynı akşam Sinan Aygün, ortak tanıdığı kişilere Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile ilgili tehditler savurmaya başlamıştır. Bunun üzerine Başkan Yavaş, şahsa tehditlerinden korkmadığına dair mesajlar atmıştır.

Rant büyük olunca Mansur Yavaş’a karşı olan tüm “Beş Benzemez”in bir araya geldiği ibretle görülmektedir. 

Bunun yanısıra Yavaş da Sinan Aygün hakkında "Terörizmin Finansmanı Hakkındaki Kanuna Muhalefet ve Terör Örgütüne Yardım Etmek" iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. 

Mimarlar Odası Başkanı: Düzenine dokunduğumuz için canı yandı

Sinan Aygün’ün davalık olduğu tek isim Mansur Yavaş değildi. 

Eski CHP Milletvekili, Şubat 2020’de Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan hakkında Çankaya Kaymakamlığı’na 4483 sayılı Kanun kapsamında şikayette bulundu. Mart 2020’de soruşturma açılmasına gerek olmadığı kararı çıktı. 

Çankaya Belediyesi Kent Konseyi kadrosunda da bulunan, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan 21 Aralık 2021’de düzenlenen basın toplantısında söz konusu süreci şu şekilde anlattı: 
 

Sinan Aygün TOGO Kuleleri’ndeki haksız kazanç sürecine ilişkin yargının verdiği kararı sindiremeyince bu kez de benim Çankaya Belediyesi’nde çalıştığım görevime gitmeden, “haksız kazanç elde ediyor” yaklaşımıyla, yargılanmam için yargıya başvurdu. 

Yargı kaymakamlığa, kaymakamlık belediyeye gönderdi. Bu süreçte hem benim hem de Çankaya Belediyesi’nin savunmaları alındı, ön incelemeler yapıldı. Müfettiş bir rapor hazırladı ve Sinan Aygün’ün iddialarının asılsız olduğunu ve gerçek olmadığını, benim hakkımda soruşturmaya gerek olmadığına dair karar verdi. 

Amaçları bir kamu çalışanı anayasa ile kurulmuş meslek örgütünde görev yapamaz demek. Devlet memurları meslek örgütlerinde yönetici olurlar ve oralarda kamu görevlerini uygularlar, bu durum kanunla ve yargı kararlarında çok nettir. 
 

Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan'ın 21 Aralık 2021 tarihli basın toplantısı/ Fotoğraf: mimarlarodasiankara.org

TBMM’de görüşmem varken saat 3’te iş yerimde olamam. Bunu zaten iş yerim bilir. “Sen Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanlığı yapıyorsun, TOGO’ya dava açıyorsun beni mağdur ediyorsun, sen bunu yapamazsın işyerinde olmalısın” demeye getiriyor aklınca benim canımı yakmaya çalışıyor. Yakamazsın. 

Çankaya Belediyesi de, savunmasında,  “Bu kurumda şu işleri yapar bilimsel bilgisine başvururuz başvurduğumuz noktada da verdiğimiz işleri yapar” demiştir.  

İkincisi ben aynı zamanda öğretim görevlisiyim Atılım Üniversitesi Rektörlüğü tarafından kent ve mimarlık alanındaki bilgi birikim ve deneyimimi Çankaya Belediyesi Başkanlık makamı oluruyla paylaşıyorum. 

Haftada 15 saat öğrencilere ders veriyorum, kent suçlarını anlatıyorum, kent suçlarının belediye meclis kararıyla nasıl haksız kazanca dönüştüğünü anlatıyorum ve kentin nasıl plansız geliştiğini anlatıyorum. 

Üniversiteye gittiğim saatte kamu görevinde bulunmam mümkün değil. Bana ‘Sen üniversiteye de gitme masanda 8/ 5 oturacaksın bizimle uğraşamayacaksın’ demeye getiriyor. 

Çankaya Belediyesi de, ‘Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin başkanıdır ve kamu görevi yapıyor. Bu kamu görevi yaptığı süreçte verilen tüm görevler hem okula gitmesi hem belediyede çalıştığı görevleri ve odadaki görevleri sıralı disiplin amirlerini bilgisi dahilindedir. İzinsiz ve özürsüz mesaiye uymama gibi bir durum söz konusu değildir’ diyor. 

Candan, “Sinan Aygün gibi rant üzerinden haksız kazanç sağlayan kişinin düzenine dokunduğumuz için aslında canı çok yandı. Bunlar Ankaralının kentlilerin sırtından kazanılmış haksız kazançlardır” diye konuştu. 

Danıştay,  gizli emsal artışını iptal eden kararı onadı

2021 yılı, TOGO Kuleleri’nin hikayesinde de kritik bir dönemeçti. 

Danıştay 6. Dairesi, 11 Nisan 2019'da Mimarlar Odası'nın açtığı ve yerel mahkeme ile istinaf mahkemesinin gizli emsal artışını iptal ettiği kararı kesin olarak 19 Ocak 2021’de onadı.

19 Şubat’ta konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Oda, şu ifadelere yer vermişti: 

Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin kamu yararına aykırı ve kent suçu TOGO ikiz kulelerinin inşasına ilişkin imar planı değişikliğine dair açtığı davada,  plan değişikliği Ankara 17. İdare Mahkemesi’nin 2016/4368E. 2018/763K. sayılı kararı ile iptal edilmişti. 
 

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ve müdahil Sinan Aygün Gayrimenkul Yatırım A.Ş. ile TOGO Gayrimenkul Yatırım A.Ş.’nin istinaf başvurusu üzerine iptal kararının yürütmesi durdurulmuş, yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış ve nihayetinde belediyenin ve müdahillerin istinaf başvuruları 11 Nisan 2019 tarih ve 5. İdari Dava Dairesi 2018/799E. 2019/385K.sayılı kararı ile reddedilmişti. 

Red kararı belediye ve müdahiller tarafından temyiz edilmişti. Danıştay 6. Daire, 19 Ocak 2021 tarihinde 2019/1642E. 2021/24 K sayılı kararı ile belediyenin ve TOGO’nun temyiz talebini reddetti.

Yıkılacak mı, tıraşlanacak mı?

23 Mart 2021’de KRT yayınına katılan ABB Başkanı Mansur Yavaş, kaçak yapılaşmayla elde edilen rantın 500 milyon liradan aşağı olmadığını söyleyerek, “Çünkü Sinan Aygün 800 milyon liralık tazminat davası açacağını söylüyormuş. Herkes her türlü hakkını kullanabilir” dedi. 

“20 bin metrekare inşaat yapılacak yere 120 bin metrekare inşaat yapıyorsunuz. İki kule arasında bir de AVM sıkıştırılmış" diyen Yavaş, Danıştay kararının düzeltmesi olamayacağını söyleyerek şu ifadeleri kullandı: Bu saatten sonra Belediye Meclisi’nin 1,5 emsali 1,6 bile olsa hepimizin üzerinde şahibe oluşacaktır. Dolayısıyla burada hukuk uygulanacaktır. 

Programda Gazeteci İsmail Saymaz’ın “Yıkacak mısınız?, Tıraşlayacak mısınız?” sorusu üzerine “Evet traşlanacak” diyen Yavaş, iki seçenecekten bahsetti: 

Alt katta AVM yapılan yerin (Yukarıda bahsedilen Ankara’nın en derin temel çukuru) tümünü otopark yapabilir ve 15 kata kadar çıkma izni verilebilir. 

Ya da ‘AVM daha değerli’ derlerse sadece 20 bin metrekarelik kapalı alan da kullanılabilir. 

 

Yavaş: Sinan Aygün beni görevden aldırtmak için iftira attı

Aynı programda önemli bir iddiada da bulunan Yavaş, Aygün’ün rüşvet iftirasıyla kendisini görevden aldırtmak istediğini söyledi.

Kendisine tuzak kurulduğunu ifade eden Yavaş “Beni görevden aldırtmak istedi ilk defa burada söylüyorum. Bir tezgah kurdular böyle. Büyükşehir belediyesi bizden rüşvet istiyor deyip bir tezgah kurdular. İnşallah beni böyle söyledi, bana iftira attı diye iddia ederde onla da mahkeme görüşürüz” diye konuştu.

Gazeteci Barış Yarkadaş’ın “Sinan Aygün kiminle irtibat kurdu? Bu söylediğinize göre bilginiz de var mutlaka” sorusunu cevapsız bırakan Yavaş “İzin verin bunu zamanında açıklayalım. Ben diyorum ki gayet açık konuşuyorum. Versin beni mahkemeye böyle bir niyetim yoktu diye. Ben de ispat edebilirsem ederim edemezsem de kendisine tazminatını veririm. Bu kadar net konuşuyorum” dedi.

Aygün'den Gökçek'e: Ya abi CHP’liyi bırak ben tüccarım”

5 Mayıs 2021’de Beyaz TV yayınına katılan Sinan Aygün ise kaçak yapılaşma olmadığını yineleyerek, “Akıl var mantık var 120 bin metrekare inşaatın 100 bin metrekaresi kaçak olur mu?” dedi. 

TOGO inşaatına ait emsal izninin 2,10 olduğunu söyleyen Aygün, “O bölgenin en düşük emsali benim emsalim. Milli Kütüphane’den başlayıp Beysukent kavşağına kadarki hatta 2,50, 3, 3,30 emsal izni olan yapılar var” diye konuştu ve eski ABB Başkanı Melih Gökçek ile aralarında geçen bir görüşmeyi şöyle anlattı:
 

Ben 2,50 olarak başvurdum. Yanına eklerini de koydum. O gün sağolsun Melih bey dedi ki “Siyaseten sana da 2,50 verirsem AK Parti’den CHP’liye…” “Ya abi CHP’liyi bırak ben tüccarım”. Melih Bey’le bir gerildik. 
 

Fotoğraf: Twitter/ @tcbuyuksehir

2 verdi bana önce. “Ya abi benim hakkımı niye vermiyorsun? Yan taraf 2,50, sağım 2,50, karşı köşe 2,50, öbür taraf 2,50. Niye vermiyorsun?” dedim. “Ya dedi siyaset…” “Ya abi bunun siyaseti olur mu?”… Neyse “2,10, başka da vermem” dedi. “Vermem” deyince ne diyeyim? Ben mahkemeye gitsem 2,50’yi alırdım.

Sinan Aygün: Ben okul inşaatına başlamıştım, Dikmen'de duruyor

Okul meselesiyle ilgili de konuşan Sinan Aygün, okul yapma kararının Melih Gökçek döneminde alındığını hatta inşaatının başladığını söyledi:
 

TOGO Projesi yokken ben, bu okula babamın adını yapıp, valiliğe verecektim. Proje çıkınca Sayın Melih Gökçek, “Bunu bizim belediyeden geçir” dedi. “Olur, ben nasıl olsa hayrımı yapıyorum” dedim. Belediye de valilik de bir kamu kurumu. 

Ben bu okulu yaparken kimse “Bana 3 milyon ver, 5 milyon ver” demedi ki. 

Müteahhit 3-3,5’a mâl ediyor. Ben de kendilerine geldiklerinde (Yavaş’ın ekibindeki Meclis üyeleri) zaman dedim ki “Bir okulun maliyeti 3 milyondur”. Onlar diyor ki 25 milyondur. Nereden biliyorsun 25 milyonu?Mahkeme diyor ki, bunların okul istemesi yanlıştır. Esas okul işi irtikapa girer. 

Ben okulun inşaatına başladım. Hafriyatı yaptım, şantiyemi kurdum. Ruhsatını aldım, suyunu bağlattım. Duruyor Dikmen’de okul. Mustafa Tuna zamanında bana “okulu yapma” dediler.Bunlar da geldiler “okulun bedelini ver” dediler. 

Ankara Bölge İdare Mahkemesi Başkanı, Sezgin Baran Korkmaz’ın otelinde

Organize suç örgütü liderliğinden hüküm giyen Sedat Peker'in 10 bölümlük video serisi 2021’e damga vuran gündem maddeleri arasında yerini aldı. 

Şu an Birleşik Arap Emirlikleri’nde olduğu tahmin edilen Peker, Haziran 2021’in başında çektiği bir videoda bir isimden bahsediyordu: Ankara Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Esat Toklu. 
 

Peker, kara para aklama soruşturmasında aranan ve şirketi SBK Holding'e kayyım atanan, firari iş insanı Sezgin Baran Korkmaz’ın Bodrum’daki Paramount Oteli’nde Esat Toklu’nun da kaldığını, devletin Opel, Passat marka araba verirken kendisinin BMW X5’e bindiğini söylüyordu. 

Videonun hemen ardından Peker hakkında soruşturma başlatacağını söyleyen Toklu, “Hâkim ve savcıların yüzde 25’i benden daha pahalı arabaya biner” savunmasını yapmış, Paramount Oteli’nde ücretsiz değil 35 bin lira ödeyerek kaldığını belirtmişti. 

Ankara Bölge İdare Mahkemesi Başkanı, TOGO Kuleleri'nin altyüklenicisinin doğumgününde

Esat Toklu’yu TOGO Kuleleri ile tartışmalarıyla birleştiren ise sosyal medyada paylaşılan bir görüntü oldu. 

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, 9 Haziran 2021’de Twitter’dan yaptığı paylaşımda “Ankara Bölge İstinaf Mahkemesi Başkanı Esat Toklu, Togo Kuleleri’ni yapan firmanın patronunun mahkemesinden önce, patronun doğum günü partisine katılıyor. Hem de patronun ofisinde! Devletin hakimi, müteahhitin ofisine gider mi?” diyordu.
 

Başarır’ın bahsettiği “patron”, TOGO Kuleleri’nin alt yüklenici firmalarından Sucu Grup’un Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Sucu. 

Görüntülerde Uğur Sucu’nun önden, Esat Toklu’nun ise arkadan Uğur Sucu’nun ofisine girdiği görülüyor. 

Ali Mahir Başarır’dan hemen sonra, CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer de Twitter hesabından bir fotoğraf paylaştı. Fotoğrafta Esat Toklu'nun, Sinan Aygün’le bir açılışa katıldığı görülüyor. 
 

Sinan Aygün neden Sedat Peker'le görüntü verdi?

Sinan Aygün’ün eleştiri alan görüntülerinden biri de 2019’da viral olan, Sedat Peker’le TOGO Kuleleri’nden çıkarken görüntülendiği video. 
 

10 Haziran 2021’de TV100’e konuşan Sinan Aygün, TOGO inşaatına 16 Aralık 2019’da mühür vurulduğunu, Sedat Peker’in 30 Kasım 2019’da yurt dışına kaçtığını söyledi. 

“Ergenekon davasında iki ağırlaştırılmış müebbet ve 54 yılla yargılandım. O mahkemelerinin en iyi takipçisi CHP’lilerdi. Biz o zaman hâlâ FETÖ’cülerle uğraşıyorduk” diyen Aygün şöyle devam etti: 
 

Sedat Peker ile neden görüntü verdim? Biz o zaman hâlâ FETÖ’cülerle uğraşıyorduk. Biz şikayetçiydik. Sedat Peker’le dört sefer mahkemeye gittik geldik ama iki sefer aynı duruşmadaydık. 

Biz orada FETÖ’cü hakimlere ceza verdirmek için savunma yaparken, savunma öğlene doğru bitti. Sedat Peker’de dedim ki: Hemen bizim TOGO kulelerinin arkasında istinaf mahkemesi. Öğlen arasında TOGO kulelerine geldik. O gün şantiyede Allah ne verdiyse yemeğimizi yedik. Tekrar mahkemeye geri döndük. O görüntü, o görüntüdür. 

Yani sizin iddia ettiğiniz gibi belediyeyi korkutmak veya Mansur Yavaş’ı tehdit etmek için Sedat Peker’le orada beraber olmadık. O görüntünün tarihiyle TOGO kulelerinin tarihi arasında aylar var. 

 

"Sedat Peker’le görüntü verdiğim zaman Mansur Yavaş benim en iyi dostumdu"

Korkusuz Gazetesi Yazarı Barış Yarkadaş’ın “Sedat Peker’i kapıya kadar uğurladınız, o görüntüyü verdiniz, o zaman da ihtilaf vardı. İhtilaflı bir mahkeme varken siz neden Mansur Yavaş’a karşı Sedat Peker’le bir görüntü verdiniz?” sorusu üzerine Aygün, “Sedat Peker’le görüntü verdiğim zaman Mansur Yavaş benim en iyi dostumdu. Makamına gidip geliyordum. Mansur Yavaş’la 13 Aralık 2019’da hiçbir problemimiz yoktu. Problemimiz 16 Aralık’ta oldu” cevabını verdi. 

"Bina traşlayan parasını verir"

Gazeteci ve TV programcısı Gürkan Hacır’ın “11 Nisan 2019’da Mimarlar Odası Ankara şubesinin açtığı yerel mahkemeyle istinaf mahkemesinin gizli emsal artışı kararını onadı mı onamadı mı?” sorusu üzerine ise Aygün şunları söyledi:
 

Bu kararda taraf ben değilim. Davayı belediye kaybetti. İmar planlarını belediye yapar. Şahıslar değil. Mimarlar Odası, belediyeye dava açtı. 
Savunmayı belediye kendisi yaptı. Davayı kaybeden belediyedir. 

Belediyeye “Sen imar planını yanlış yapmışsın kardeşim” dediler. Burası traşlanır mı? Tabii ki traşlanır. Parasını vereceksiniz. Benim inşaatım ruhsatlı. Projeye uygun. Ruhsata aykırı plana aykırı 1 cm bulurlarsa vallahi billahi kendimi aşağı atarım ben. 

Hakimler Savcılar Kurulu’na şikayet edilen Esat Toklu, Danıştay üyeliğine seçildi

ARTI TV’de yayınlanan Söz Sırası programına katılan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Sedat Peker’in Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin yargı süreçlerine dair söylemlerini ve Uğur Sucu’nun doğumgünü görüntülerini hatırlatarak, “Esat Toklu’yu, Hakimler Savcılar Kurulu’na şikayet ettik” dedi: 
 

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, dava açma ehliyetini Anayasadan almış bir örgüt olarak “Togo İkiz Kuleleri’nde dava açma ehliyeti yoktur” diyen Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin Başkanı Esat Toklu’yu, Hakimler Savcılar Kurulu’na şikayet ettik. 

Çünkü bu süreçte davalı kişilerle, onların taraflarıyla birlikte bir arada görüntüler vererek, doğum günü kutlamalarına katılarak bizim davamızın Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nden nasıl dönüş yaptığının araştırılması için... 

Evet, kent ve rant ilişkileri her taşın altından çıkıyor. Sedat Peker’in videolarından çıkıyor, belediye meclis kararlarından çıkıyor, koruma kurulu kararlarından çıkıyor. 

Muhtemelen önümüzdeki süreçlerde bu rantın arkasındaki ilişkiler de gün yüzüne çıkacak ve biz de o güne kadar mücadeleye devam edeceğiz.

Esat Toklu, 17 Aralık 2021'de Danıştay üyeliğine seçildi.

Mimarlar Odası: Yıkım sürecinin takipçisi olacağız

Tarihler, 28 Nisan 2022’yi gösterdiğinde ise Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin hâlihazırda mühürlü olan kuleler için yıkım kararı aldığı kamuoyu ile paylaşıldı. 

Açıklamada, “Belediye Meclisi’nde emsalin 1.5 oranına düşürülme kararı tüm siyasi partilerin oy birliğiyle alınmasına rağmen; yıkım kararının alındığı bugünkü encümen toplantısına AK Partili ve MHP’li üyeler katılmadı” ifadeler yer aldı. 

Twitter hesabından konuyla ilgili açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, yıkım sürecinin takipçisi olacaklarını söyledi.