Geçtiğimiz Ocak ayında yapılan 1. İslam ve Sol Çalıştayı büyük ilgi çekmişti.
Oldukça ses getirmişti.
Açılış konuşmasını yaptığım bu çalıştayda, siyasi görüşleri, yaşam tarzları farklı çevrelerin temsilcileri, kanaat önderleri bir araya gelmişlerdi.
İslam ve sol konusunu değerlendirmişlerdi.
İslam ve sosyalizm, İslam ve kapitalizm ilişkisi hakkındaki görüşlerini dile getirmişlerdi.
Bunun devamı gelmeli.
İslam ve Sol’un yanı sıra İslam ve İktidar, İslam ve Bilim, İslam ve Demokrasi gibi konu başlıkları olan çalıştaylar düzenlenmeli.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Mesela İslam ve iktidar ilişkisi…
İktidara gelen, gücü eline geçiren İslamcıların değişmesinin, bozulmasının nedir nedeni?
Gördük işte, iktidarı, gücü, devleti ele geçirmek İslamcıları bozuverdi.
İktidara gelmeden önce mücahit olanlar, iktidara gelince müteahhit oluverdiler.
Müslümanlar süslüman oluverdiler.
Mazlumlar zalim oluverdiler.
Kısacası İslamcılar kul hakkı, haram, rüşvet, faiz yiyen, çalıp çırpan, hakkı olmayana el uzatan, komşusu açken tok yatan, gösteriş, şatafat, israf içinde yaşayan, işi ehline vermeyip adamını kayıran, ayaküstü kırk yalan söyleyen, ahlaksızlığı yaşam tarzına dönüştüren, vicdansız, merhametsiz, adaletsiz, zalim insanlar haline geliverdiler.
Dünya alem gördü İslamcıların bu hale gelişini.
Müslüman ülkelerde iktidara gelen İslamcıların hali genel olarak böyleydi.
Müslüman aleminin genel hali ise şöyleydi.
Müslüman aleminde hukuksuzluk mezhebi en büyük mezhepti!
Müslüman aleminde hırsızlık cemaati en büyük cemaatti!
Müslüman aleminde rüşvetçilik tarikatı en büyük tarikattı!
Müslüman aleminde zalimlik tekkesi en büyük tekkeydi!
Müslüman aleminde ahlaksızlık zaviyesi en büyük zaviyeydi!
Güya İslamcıların iktidarında bu durum değişecekti.
Güya İslamcıların iktidarı diğer iktidarlardan farklı olacaktı.
Güya İslamcıların iktidarında adil düzen kurulacaktı.
Güya İslamcıların iktidarında adaletsizliğin yerini adalet alacaktı.
Güya İslamcıların iktidarında ahlaksızlığın yerini ahlak alacaktı.
Güya İslamcıların iktidarında zalimliğin yerini müşfiklik alacaktı.
Güya İslamcıların iktidarında Harun gibi gelenler Karun gibi olmayacaktı.
Güya İslamcıların iktidarında rüşvet, yolsuzluk olmayacaktı.
Güya İslamcıların iktidarında çalıp çırpma, hırsızlık olmayacaktı.
Güya İslamcıların iktidarında iş ehline verilecek; adam kayırmacılık, torpilcilik olmayacaktı.
Güya İslamcıların iktidarında komşusu açken tok yatılmayacaktı.
Güya İslamcıların iktidarında kimsesizlerin kimsesi olunacaktı.
Güya İslamcıların iktidarında ihtiyaçlarından fazlasına sahip olanlar, ihtiyaçlarından fazlasını ihtiyacı olanlara dağıtacaklardı.
Güya İslamcıların iktidarında toplumsal barış sağlanacak, farklılıklar bir arada barış içinde yaşayacaktı.
Güya İslamcıların iktidarında ahlak, dürüstlük, adalet, vicdan, merhamet, infak, müşfiklik, iyilik, paylaşma en yüce değerler olacaktı.
İktidarda İslamcılar olup da böyle olan bir Müslüman ülke var mı?
Şimdilik İslam ve iktidar konusunu geçelim.
İslam ve bilim konusuna gelelim.
Bilimde neden bu kadar geri İslam alemi?
Hristiyanlar, Yahudiler, Şintoistler, Budistler, Hinduistler, ateistler, deistler bilimsel, teknolojik buluşlar yaparlarken, niçin bilimsel, teknolojik buluşlar yapamıyor İslam alemi?
Niye insanlığa hizmet eden, insanların hayatını kolaylaştıran bilimsel, teknolojik buluşlara hiçbir katkı sunamıyor İslam alemi?
Bırakın bilimsel, teknolojik buluşlar yapmayı, 63 ülkeden ve 1 milyar 700 milyona yakın nüfustan oluşan İslam aleminin toplam üretimi, 80 milyonluk nüfusa sahip Almanya’nın üretimini bile neden bulmuyor?
İslam ve Bilim konu başlığı altında bu konuya kafa yormak gerekiyor.
Bir diğer kafa yorulması gereken konu ise İslam ve demokrasi ilişkisi.
Niye ülkelerinde batılı ülkelerdeki gibi bir demokrasi kuramıyor İslam alemi?
Malumunuz Müslüman ülkelerde, batılı ülkelerdeki gibi demokrasi, hukuk devleti, insan hak ve özgürlükleri bulunmuyor
Maalesef Müslüman ülkeler sivil ya da askeri diktatörlüklerle, şeyhliklerle yönetiliyor.
“Devlet de benim, hukuk da benim, bu ülkede her şey benim” diyen diktatörler, şeyhler tarafından yönetiliyor.
Bir adam, bir aile, bir zümre tarafından yönetiliyor.
Neyse uzatmayalım; her bakımdan sefil, rezil halde İslam alemi.
İslam aleminin bu durumdan nasıl kurtulacağına, bir araya gelip kafa kafaya verip kafa yormak gerekmez mi?
* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish