Uluslararası Af Örgütü 154 ülkeyi kapsayan 2021 Raporu’nu tüm dünyada aynı anda açıkladı.
Raporun Türkiye kısmında en öne çıkan sorunlar kadınlara karşı artan şiddet ve yargı bağımsızlığının zedelenmesi olarak gösterildi.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Lobi ve Savunuculuk Direktörü Ruhat Şena Akşener, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmamasının rapordaki en net eleştirilerden biri olduğunu söyledi.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Türkiye’nin AİHM kararlarını uygulaması gerekiyor"
Voice of America'dan Hilmi Hacaloğlu'nun haberine göre; Akşener, "2020’de olduğu gibi 2021’de de ciddi sorunlar var. Toplanma özgürlüğü ve ifade özgürlüğü ana başlıklardan biri. İfade özgürlüğüne yönelik hem yargısal hem de polis şiddeti baskıları var. Çok kişi muhalif görüşlerini dile getirdiği için, toplanma özgürlüğünü kullandıkları için bu tip baskılara ve cezai uygulamalara maruz kaldılar. Yargı bağımsızlığı odak noktalardan biri. Yargı sisteminin bütünüyle kusurlu olması ihtimal dahilinde. Yargı bağımsızlığı olmayınca adil yargılamaya ilişkin güvenin kalmadığı ve bunun hem belki bir noktada torba yasalarla reform paketleri ile çözülmeye çalışıldıysa da işe yaramıyor. Gezi davası başka davalarla birleştirildi. Osman Kavala davası ile birleştirildi. Tekrar yargılama süreci başladı. AİHM kararlarının uygulanmaması hem Osman Kavala hem de Selahattin Demirtaş’la ilgili bu tip örnekler arasında yer alıyor. Oldukça eleştirel şekilde yer alıyor. Türkiye’nin AİHM kararlarını uygulaması gerekiyor’" dedi.
"İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasıyla kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık arttı"
Rapor, Türkiye’nin geçtiğimiz yıl İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmasıyla kadına yönelik ayrımcılık ve şiddet arasında bağ kuruyor.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Lobi ve Savunuculuk Direktörü Akşener, "2021 yılında kadın hakları ve LGBTİ haklarına yönelik baskılar da oldu. Ayrımcılıkla ilgili özellikle çok ciddi ihlaller gördük geçtiğimiz sene. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasıyla birlikte kadın haklarına yönelik ihlallerin arttığını, daha doğrusu engellemeye yönelik önemli mekanizmasının ortadan kalktığı için kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın arttığını gördük" diye konuştu.
VOA Türkçe