Yeni Türkiye’de medya andıçlarını TSK yerine STK’lar mı yapıyor?

SETA Çalışma Grubu'nun "Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları" ismiyle yayımladığı raporda yer alan fişleme notları, 28 Şubat'ın ünlü medya andıcını hatırlatıyor

Tarih 25 Nisan 1998’i gösterdiğinde o günlerde Türkiye’nin en etkili iki gazetesi olan Hürriyet ve Sabah’ta bir “haber” yayınlandı.

Bu haberlerde, PKK yöneticilerinden biri olan Şemdin Sakık’ın ifadeleri olduğu söylenen sözler yer alıyordu. İddiaya göre Sakık bazı gazetecilerin PKK’dan para aldığını söylemişti. 

Milli Gazete ve Akit gazetesinin PKK’ya “aleyhte yayın yapmama sözü verdiği” gibi absürt iddialar da Sakık’ın ifadelerine dayanılarak haberleştirilmişti.

 

 

Gazeteciler kovuldu, Birdal vuruldu

Bu iddialar büyük gazetelerde yayınlandıktan sonra PKK’dan para almakla suçlanan Cengiz Çandar ve Mehmet Ali Birand gibi tecrübeli gazeteciler çalıştıkları gazetelerden kovuldu.

Televizyon gazeteciliğinin duayen ismi Birand’ın onlarca gazeteci yetiştiren “okulu” 32. Gün programı yayından kaldırıldı.

İfadelerde adı geçen dönemin İnsan Hakları Derneği Başkanı Akın Birdal ise suikasta uğradı.

Aradan geçen sürenin ardından bu belgenin, 28 Şubat post-modern darbesini hazırlayan Batı Çalışma Grubu’nun liderlerinden Çevik Bir ve Erol Özkasnak’ın hazırladığı andıçla hazırlanarak bu gazetelere servis edildiği ortaya çıktı.

28 Şubat paşaları susturamadığı gazetecileri andıçla tasfiye etti

Genelkurmay’ın bu faaliyetinin, susturamadığı gazetecileri tasfiye etmek amacıyla gerçekleştirildiği anlaşıldı.

O dönem Genelkurmay İkinci Başkanı olan Yaşar Büyükanıt yıllar sonra andıç skandalının mağdurlarından biri olan Birand’a yaptıklarının hata olduğunu itiraf etmişti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

O günden bu yana Türkiye’de 7 genel seçim yapıldı.

Andıç olayından 4 yıl sonra yapılan seçimlerde, 28 Şubat’ın mağdurları tek başına iktidara geldi.

16 yıldan uzun bir süredir Türkiye’yi AK Parti yönetiyor. 

21 yıl sonra değişen bir şey yok

28 Şubat’ın andıçının üzerinden geçen 21 yılın ardından, AK Parti’ye yakın bir “sivil toplum kuruluşu” benzer bir andıç yayımladı.

O STK'nın adı SETA.

Kurumun ısrarla “bilimsel araştırma” dediği bu raporda, yabancı basın kuruluşlarının Türkçe servislerinde çalışan tüm editör, muhabir ve kameramanlar isim isim yer aldı. 

İsim listelerinin altında gazetecilerin sosyal medya hesaplarında kimi takip ettikleri, hangi haberleri paylaştıkları, kimin paylaşımlarını beğendikleri gibi bilimsel araştırma nosyonundan uzak veriler vardı.

SETA Çalışma Grubu

Raporu hazırlayan üç kişilik ekibin başında, SETA’nın Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar var. Diğer iki isim genç “araştırma asistanları.” Muhtemelen gazetecilerin tweetlerinden ekran görüntüsü alma angaryası bu iki gence yüklenilmiş bir “vazife.”

Yazdıkları geniş bir kesim tarafından takip edilen ekonomist Mahfi Eğilmez, BBC Türkçe için ekonomi yazıları kaleme alıyor. Fişleme dosyasında Eğilmez hakkında“Ekonomiyle ilgili yazdıkları genelde olumsuz bir durum özeti sunmaktadır” deniliyor.

Fişleme notları

DW Türkçe çalışanı Melis Yüksel için “Twitter hesabında genellikle dünya gündemine dair haberleri paylaşmıştır” denilen mezkur raporda Nevşin Mengü için ise “Kıraathanelerde kek ve çay dağıtımı konusunu İran’ın 40. yıl kutlamaları üzerinden dahi hatırlatarak “kek mühim…” tweetiyle her iki tarafı da kinayeli bir dille yermiştir” deniliyor.

 

 

Voice of America’nın Türkçe yayınlarında çalışan Begüm Dönmez’in iş hayatına İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın çevirmenliğiyle başladığı, sosyal medyadan DW Türkçe BBC Türkçe’nin az sayıda haberini paylaştığı ve genel olarak dış politikayla ilgili haberler hazırladığı söyleniyor.

“Sputnik Türkçe’ye katkıda bulunanlar” listesinde yer alan Hürriyet gazetesi muhabiri İsmail Saymaz’ın sosyal medyadan Karar gazetesinin haberlerini ve özellikle Mehmet Ocaktan’ın yazılarını beğendiği ve paylaştığı, aynı listedeki gazeteci Akif Beki’nin, Yıldıray Oğur’un tweetlerini sıkça paylaşması dikkat çekici olduğu da vurgulanıyor.

Beki’nin kısa CV’sinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Başbakan iken Beki’nin de Başbakanlık Basın Müşaviri olduğu hususu ise kendine yer bulmuyor.

Euronews Türkçe çalışanı Rengin Arslan ise raporda şöyle fişleniyor:

Twitter hesabında Türkiye’de basın özgürlüğünün olmadığı ve ülkenin kötü yönetildiğini belirtmiştir. İstanbul Havalimanı’yla alakalı olumsuz ve sert tweetleri mevcuttur. Hükümet karşıtlığıyla bilinen “Cumartesi Anneleri” ve “Barış Akademisyenleri”ne dair çeşitli haberlere Twitter hesabında yer vermiştir.

Rapora göre SETA Çalışma Grubu’nun en çok sevdiği basın organı ise Çin Uluslararası Radyosu. 

Çin Radyosu, “Mega Projelere Verilen Tepkiler” başlığı altında şöyle “analiz” ediliyor: CRI Türk Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün açıldığı dönemde yayın hayatına henüz başlamadığı için konuya dair haber metinlerine rastlanmamıştır. Mecranın Türkiye’nin bir diğer önemli projelerinden olan İstanbul Havalimanı’nın açılışını ise ülkenin gelişiminin önemli bir parçası olarak değerlendirdiği ürettiği haber içeriklerinden anlaşılmaktadır.

 

 

Raporda, bazı gazetecilerin “Sosyal medyada gündemde olan tartışmalı kadın cinayetleri, istismar, tecavüz haberlerine karşı tepki gösterdiği”, “Türkiye’de kadın haklarının yetersiz olduğu yönündeki görüşleri beyan ettiği” gibi ifadeler de bulunuyor.

Rapordaki hatalar

Raporda birçok maddi hata da var. Independent Türkçe Ekonomi Muhabiri Gökçen Tuncer'in İsviçre'de yaşadığı yazıldı. Ancak Tuncer hayatı boyunca hiçbir zaman İsviçre'ye gitmedi. Tuncer sadece yüksek lisans eğitimi için İsveç'de bulundu.

Independent Türkçe Muhabiri Lale Elmacıoğlu'nun Independent Türkçe'den önce EKOTÜRK'te bir program sunduğu ifade edilmiş. Oysa Elmacıoğlu, 2007 yılından bu yana farklı TV kanallarında ana haber dahil birçok bülten ve programın sunuculuğunu yaptı. Editör ve muhabir olarak görev aldı.

Editörlerimizden Merve Bayrakçı'nın "AK Parti'nin kadın hareketi ile ilgili toplantılara katıldığı" iddia ediliyor ancak Bayrakçı'nın katıldığı program Medeniyet Derneği'nin "Siyaset, Sanat ve Sivil Toplum Hareketlerinde Kadın" başlıklı konferans.

Muhabir Cihat Arpacık'ın ise gazeteciliğe Yeni Şafak'ta başladığı yazılı. Bu da hatalı bir bilgi. Arpacık, mesleğe Yeni Şafak'tan yaklaşık 6 yıl önce Milli Gazete'de başladı.

Andıç raporunda TV5'in 2018 yılında açıldığı öne sürülüyor. Ancak TV5, SETA'dan çok önce 2004 yılında yayın hayatına "merhaba" dedi.

Raporu hazırlayan Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) 2006 yılında düşünce kuruluşu olma iddiasıyla kuruldu.

Şu anda başkanlığını Sabah, atv ve A Haber’i de içinde barındıran Turkuaz Medya Grubu’nun CEO’su Serhat Albayrak yürütüyor. 

Raporu hazırlayan İsmail Çağlar Twitter hesabından raporu savundu.

Raporda gazetecilerin isim listelerine ve sosyal medyada beğenip paylaştığı gönderilere kadar yer veren Çağlar amaçlarının “Türkiye’deki gazeteciler” olmadığını öne sürdü.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU