Türk lirasının değer kaybının ardından ünlü markaların sahte ve taklit ürünlerinin Türkiye'den yurtdışına satışı fırladı.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) Haziran 2021'de yayımladığı bir rapora göre Türkiye, Çin ve Hong Kong'un ardından sahte ürün ticaretinde üçüncü sırada yer alıyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Rapor, ilk iki ülkenin payının giderek azaldığını ancak Türkiye'nin payının son üç yılda üç kat arttığını ortaya koyuyor.
Birleşik Krallık'ın önde gelen gazetelerinden Guardian, konuyu mercek altına aldı.
Liranın değer kaybının ardından Avrupa'dan euroyla alım yapan kişilerin, bu tür ürünlere yönelik talebinin arttığı yazıldı.
Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi de geçen yılın sonunda bir rapor yayımladı. Buna göre Türkiye'den gelen sahte malların değeri, 2019'dan 2020'ye üç kat artarak yaklaşık 134 milyon euroya ulaştı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye'de yasal ihracat da döviz krizi sürecinde yüzde 33 artarak 225 milyar doları buldu. TÜSİAD'ın eski başekonomisti Ümit İzmen, "Sahte mal ihracatının, yasal ihracata göre daha az artması için hiçbir neden yok" dedi.
Sahte ürün üretiminin genellikle küçük bir suç olarak algılandığını söyleyen İzmen, şöyle konuştu:
Ama bütün bunların arkasında organize bir suç şebekesi var. Hiç olmadı her gümrük noktasında bir kişiye rüşvet vermeniz gerekiyor.
Haberde, Bulgaristan Gümrük İdaresi'ne ait internet sitesinin, Türkiye'den gelen ve sahte mal yüzünden yakalanan araçların raporlarıyla dolu olduğunun altı çizildi.
"Bir ton daha satabilirim ama dikkat çekmek istemiyorum"
Öte yandan çok sayıda ürün sınırları aşıp Avrupa'ya ulaşıyor. Adı açıklanmayan bir sahte mal üreticisi, İstanbul'da bu işle uğraşan çok sayıda nakliye şirketi olduğunu söyledi:
Taklit ürünleri taşımak için ekstra ücret alıyorlar. Gümrükte çalışanları tanıyorlar. Sınırın her tarafında ağları var.
Guardian, TikTok'ta 155 binden fazla takipçisi olan bir mağazanın sahte Gucci, Louis Vuitton ve Nike ürünlerini sergilediğini yazdı. Gönderilerin altında İngilizce, İtalyanca, Bulgarca ve Almanca gibi pek çok dilde binlerce yorum olduğuna dikkat çekildi.
Adı açıklanmayan dükkan sahibi, satışların geçen yıl ikiye katlandığını ifade etti:
Dolar veya euro olarak kazanmak çok iyi. Yabancılar, kaliteli replika Nike eşofmanını 30 euroya satın alıp kendi ülkelerinde 90 euroya satabiliyor.
Dükkan sahibi, yurtdışına ayda yaklaşık 300 paket gönderdiğini öne sürdü:
Henüz hukuki açıdan henüz bir sorun yaşamadım. Bir ton daha satabilirim ama dikkat çekmek istemiyorum.
Fikri mülkiyet hukuku uzmanı Zeynep Seda Alhas, "Ekonomi kötü gittiği için sahte ürünlerin patladığını gördük" dedi:
Türk lirasının değer kaybetmesi, taklit ürünlerin ihracatını daha da kârlı hale getirdi.
Avukat Alhas, sahte ürün üreticilerine yönelik baskınların geçen sene ikiye katlandığını ve ele geçirilen ürünlerin sayısının yaklaşık üç kart arttığını ifade etti.
Alhas, çalıştığı avukatlık bürosunda eskiden kolluk kuvvetlerinde görev yapan kişilerin de aralarında olduğu bir araştırma ekibi kurulduğunu söyledi. Ekibin, alıcı gibi davranarak sahte mal üreten fabrikalarla temasa geçtiğini ve baskın yapılmasını sağlamak için aylarca delil topladığı belirtildi.
Avukat Alhas, siparişlerin internet üzerinden verilmesi ve postayla küçük paketler halinde gönderilmesi halinde sahte ürünleri yakalamanın neredeyse imkansız olduğunu vurguladı.
Independent Türkçe, Guardian
Derleyen: Uğurcan Yıldız