Uluslararası ilişkilerde gri alanın ortadan kalkması

Gerek aklın ve uluslararası hukukun (kırılgan da olsa) kullanımının, gerekse sırf bir ulusal gururun egemen olması için aşırı güç kullanımının kendisine bir yer bulduğu yeni bir uluslararası düzenle karşı karşıyayız!

Fotoğraf: AP

Savaşın (herhangi bir savaşın) ilk kurbanlarından biri gerçektir, çünkü her tarafın kendi çıkarlarının arkasına gizlenmiş bir argümanı vardır.

Dolayısıyla, Moskova ve Washington'un büyük veya küçük bir rol oynadığı Avrupa ve Ortadoğu arenasındaki "jeopolitik" sahnede, öncekinden farklı bir çatışmada neler olabileceğini tahmin edecek kesin cevaplar yoktur.

Cevaplar yok, ancak işlerin nasıl sonuçlanabileceğine dair sorulması gereken sorular vardır.


Gözlemci, pek çok seçkinin yoğun "hayal kırıklığının" doğal bir sonucu olarak Arap gözlemcilerin olay karşısında nasıl bölündüğünü fark edecektir.

Seçkinlerden bazıları Vladimir Putin'i övüp, onun stratejik ve "hukuki" mantığını kabul ederken, Joe Biden ve müttefiklerini değişen uluslararası gerçekliği anlamadıklarını söyleyerek kötüledi.

Şarku'l Avsat gazetesinin yazarlarından Memun Fendi'nin "sanki bir futbol sahasında gibiyiz!" şeklinde tanımladığı birçok duygu da buna eşlik etti.


Gördüklerimizin özü, bir yanda güçlünün zayıfı ezmesi, diğer yanda totaliter bir projenin demokratik bir projenin önüne geçirilmesidir.

Bu ikisi de bir yandan nispeten zayıf, diğer yandan komşularının kendisine yönelik iştahı açık olan Arap ülkelerinin koşullarıyla bağdaşmamaktadır.

Bu politikacılar çok garip, zamanın değiştiğini fark etmeyerek farklı zamanlarda aynı hataları tekrarlarlar.

Nitekim tanklar Kiev'e doğru yürüdüğü anda, dünya Adolf Hitler'i hatırladı.


Tankların Ukrayna'ya doğru harekete geçmesiyle, Batı kampının Ukrayna'yı NATO üyeliğine kabul etmekten kaçınması (tereddüt etmesi) nedeniyle Rusya ile Batı kampı arasında bir süredir korunan gri alan kaybolmaya başladı.

Savaş ilanı, Batılı ülkeler ve müttefikleri tarafından uygulanan ekonomik yaptırımları tetikledi.

Yaptırımlar büyük olasılıkla artacak ve gri bölgenin gölgesinde Rusya'ya verilen genişleme iznini daraltacak, inisiyatif gücünü kısıtlayacaktır.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Suriye'de Ruslar, bundan sonra tamamen Suriye rejiminin tarafını tutmalı, dolayısıyla İsrail'in İran mevzilerine herhangi bir hava saldırısı düzenlemesini engellemeliler. Bu da oradaki İran varlığıyla koordinasyon gerektiriyor.

İsrail, kısa bir tereddütten sonra tarafını seçerek Batı kampına katıldı ve bu nedenle tehdit altında olduğunu hissedebilir, dolayısıyla bölge ve ötesinde iki taraf ve müttefikleri arasında bir çatışma olasılığı mevcut.

Bunun anlamlarından biri, ABD ve Batı'nın Suriye dosyasında hareketlenme dahil olmak üzere bu Ortadoğu dosyasıyla ilgili politikalarını geliştirmesi ve daha önce benimsemiş olduğu yerinde sayma politikasını terk etmesidir.


Gri dönemde Libya'da göz ardı edilen Rus müdahalesinin yanı sıra, Rusya'nın birçok Afrika ülkesindeki etkisinin de aktif olarak azaltılmasına çalışılacaktır.

Yani Rusya, varlığının gönülsüzce de olsa kabul edildiği birden fazla cephede yalnızca stratejik değil, aynı zamanda ekonomik açıdan da savaşmak zorunda!


Batılı ülkelerin (Fransa ve Almanya) savaşın patlak vermesinden önceki çabaları ve liderlerinin Moskova'ya gidişi Kremlin'de yanlış anlaşılmış olabilir.

Kremlin uzlaşma teklifini kabul edebilirdi, ancak muhtemelen Münih'in İkinci Büyük Savaş'tan hemen önceki tutumunu tekrarladı!

Dünya, Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra ideolojik kuluçka makinesinin ortadan kalkmasının Rusya'yı yarı liberal hale getireceğine inanıyordu, ancak despotizmin köklerinin daha derin olduğu ortaya çıktı.


Bireyler, özellikle de nüfuzlu ve Vladimir Putin'in kuluçka makinesi olan oligarkları hedef alan muazzam ekonomik baskı ve bu sınıfın Batı'daki sermayesi üzerinde güçlü bir baskı oluşturmak için genişletilmesi, oligarkları Rusya içinde memnuniyetsizliklerini göstermeye zorlayacaktır.

Bugünün Rusya Federasyonu, dünün Sovyetler Birliği değildir.

Rejimin sıkı kontrolüne rağmen, Rusya içinde muhalefetin büyümesini sağlayacak kanallar var.

Kaldı ki tanklar Ukrayna'ya doğru hareket eder etmez dünya bu muhalefetin bir bölümüne tanık oldu!

Bu muhalefetin genişleme imkânı var, özellikle de yaptırımlarla doğrudan hedef alınan yeni Rus kapitalistlerinin maruz kaldıkları zarar nedeniyle bu muhalefetin safını tutmaları durumunda.


O halde önümüzdeki sahne ve güçler dengesi değişiyor, Batı'nın son 30 yıldır Rusya'ya karşı uyguladığı "yatıştırma" politikası sona eriyor.

Sahne aniden mi değişecek?

Hayır, elbette değişim zaman alacak ve Ukrayna'daki savaşın sonucuna bağlı olacak!

Birinci senaryo, Moskova'nın ilhak etmesi ve Ukrayna rejimini tamamen değiştirmesi halinde, bir süre sonra da olsa en azından güney bölgelerinde bir Ukrayna direnişinin başlayacağını öngörüyor.

Ayrıca bu senaryo, Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra Rusya'nın çevresinde ortaya çıkan diğer ülkelere, bir sonraki kurban olabilecekleri ve sahip oldukları kırılgan bağımsızlığının gasp edilebileceği mesajı da verecek.

Bu nedenle, Moskova için mesele daha karmaşık hale geliyor ve yutabileceğinden büyük bir lokma ısırmış gibi görünüyor.


İkinci senaryo, tarafların, herkes için kabul edilebilir orta çözümlere ulaşmalarıdır ki, bu durumda Rus rejimi (emperyal) hedeflerine kısmen ulaşamamış, Ukrayna'nın tarafsız deklare edilmesiyle, çevre ülkelerin bağımsızlığına ve demokratik gelişimine daha fazla fırsat ve alan tanımış olacak.

Ancak buna rağmen, iyi niyeti uzun bir süre sorgulanabilir.
 


Dolayısıyla ilk şok atlatıldıktan sonra şimdi ihtimaller birden fazla senaryoya açık ve olayların gelişimi uluslararası ilişkilerde bundan sonraki rotaları belirleyecek.

Burada Arap ülkelerinin tutumlarını gözlemekte de fayda var.

Arap ülkelerinin bir kısmı bu işgal karşısında şoke oldular ve bilmek isteyenlere bu adıma karşı olduklarını bildirdiler.

Çünkü bu, her güçlünün komşusuna saldırması -ki mazeretler mevcut ve boldur- kötülüğünün kapısını aralayacak.

Bazıları da olayların nasıl gelişeceğini görmeyi bekleyerek sessiz kaldılar.

Ne var ki Arap çevrelerinde asıl tartışılması gereken şey, tüm bu krizin bize etkisinin ne olacağıdır?


Son söz;

Ukrayna'dan sonra büyük olasılıkla uluslararası ilişkiler eskisi gibi olmayacak.

Gerek aklın ve uluslararası hukukun (kırılgan da olsa) kullanımının, gerekse sırf bir ulusal gururun egemen olması için aşırı güç kullanımının kendisine bir yer bulduğu yeni bir uluslararası düzenle karşı karşıyayız!

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Adem İpekyüz

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU