Gazze sınırına yakın yerleşim birimlerinde oturan İsrail vatandaşları, 30 Mart 2018’de Gazze Şeridi’nden başlayıp İsrail ile olan doğu sınırına doğru devam eden Büyük Dönüş Yürüyüşünde kullanılan yanıcı balonlardan dolayı Hamas'ı Birleşmiş Milletler'e (BM) şikayet etmeye hazırlanıyor.
Yanıcı balonlar ve patlayıcı maddeler yaz başından bu yana yüzlerce yangına yol açmıştı.
BM’ye başvurma düşüncesi, Gazze Şeridi yakınlarındaki yerleşimlerin yerel yerel meclis başkanları tarafından ortaya atıldı.
Meclis başkanları, "2007 yılından bu yana Gazze Şeridi’nin egemenliğini silah gücüyle elinde bulunduran Hamas Hareketinin işlediği insan hakları ihlallerini" gerekçe göstererek patlayıcı maddeler ve balonlar kullanımının uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgulayacak.
Rahatsızlık
Independent Arabia'ın Gazze muhabiri İzzeddin Ebu İşa'nın haberine göre yanıcı balonları İsrail tarafına gönderenler, 12 yıldan bu yana Gazze’ye dayatılan kuşatmayı protesto etmek için bu yöntemi seçiyorlar.
Ancak balonlar, İsrail hükümetinin yanı sıra Gazze'ye yakın bölgelerde yaşayan yerleşim sakinleri için de bir rahatsızlığa sebep oldu.
O kadar ki yerleşimcilerden bir kısmı, bu sebepten ötürü bölgeden ayrılmaya karar verirken diğer bir kısmı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Hamas ve yanıcı balonları gönderenler ile başa çıkma politikasına karşı protesto gösterileri düzenledi.
Aynı şekilde yerleşim sakinlerinden oluşan topluluklar, hükümetlerinin onlara destek sunmamasını ve onlardan vazgeçmesini gerekçe göstererek bir dizi protesto gösterisine hazırlanıyor.
Provokasyon, güvenlik tehdidini beraberinde getiriyor
Bu durumun doğal olarak kendisini kışkırttığı Netanyahu, Hamas’ı, İsrail’in güvenliğini tehdit etmeye devam ettiği takdirde Gazze Şeridi’nde kapsamlı bir askeri operasyon başlatmakla tehdit etti.
Netanyahu’nun ofisindeki bir yetkili, “Gazze’den bu tarafa yanıcı balonlar atılmaya devam edilirse İsrail, Hamas Hareketine karşı askeri seçenek de dahil olmak üzere birtakım yaptırımlarda bulunacak ve BM’ye başvuracak” ifadelerini kullandı.
Bununla birlikte İsrail, balonlara karşı tepki koymaktan geri durmadı.
Bu doğrultuda hem Gazze denizine güvenlik kordonu koydu hem de Gazze Elektrik Şirketi’ne özel mazot teminini engelleyerek iyileştirmeyi, balon gönderimlerinin durdurulması şartına bağladı.
BM yetkilisi bir ekibin müdahalesinden sonra Mısır gözetiminde Hamas ile imzalanan sözleşmelerin yeniden yürürlüğe sokulması karşılığında balonların tam anlamıyla durdurulmasına dair yeni bir anlaşma imzalandı.
İsrail uzmanı Ahid Fervane’ye göre Gazze çevresindeki yerleşimlerin yerel meclis başkanlarının, BM’ye Hamas aleyhinde şikâyet başvurusunda bulunulması ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden Hamas’a karşı cezai önlemler alınmasının talep edilmesi yönündeki çağrısı, Hamas'ı uluslararası planda suçlu gösterdiği için Filistin hareketi ile yüzleşmek isteyen İsrail hükümetinin bir yönlendirmesi.
İsrail’in delili
İsrail, BM’ye sunacağı şikâyet dilekçesinde şu ifadelere yer verecek:
Yerleşimlerde bulunan sivil nüfus, yanıcı balonların yarattığı teröre ve Gazzeli grupların kendilerine yönelik saldırganlığına maruz kaldıkları zorlu koşullar altında yaşıyor.
Fervane’nin ifadesine göre bu İsrail’e yönelik BM ya da Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden bir suçlama ve İnsan Hakları Konseyi’nden bir kınama almadan önce, Hamas tarafından saldırganlığa maruz kalan bir kurban imajı çizerek Filistinlileri suçlu göstermek için atılan önleyici bir adım.
BM’ye başvurmak için uluslararası hukuku çiğnenmesi gerekiyor. İsrail açısından yanıcı balonlar, sivillerin korunmasına yönelik maddeler içeren Cenevre Anlaşması’nı ihlal ediyor.
Bireysel eylemler
Öte yandan Filistinliler açısından yanıcı balonlar bir çok baımdan haklı bir protesto eylemi.
Büyük Dönüş Yürüyüşü Liderlik Heyeti Üyesi Talal Ebu Zarife, “Bireysel yöntemler, yürüyüşlere katılanları bağlar. Yürüyüş liderliği onlar hakkında karar almaz. Söz konusu kişiler, İsrail’in imzalanan anlaşmalardan yan çizdiğini her gördüklerinde yakıcı balonlara başvurdular. Onların bu kararı, bireysel olup organize edilmiş değildir” şeklinde konuştu.
Yakıcı balonların gönderilmesi, organize edilmemiş ve kontrolsüz olduğundan uluslararası hukuk tarafından cezalandırılamaz.
Zira belirli bir grupla bağlantılı olmayıp, balonları rastgele, nereye düşeceğini bilmeden atan öfkeli gençlerin öngörülemez bir davranışı.
Hukukçu Yaser ed-Deyravi’ye göre ise balonların sadece yerleşim bölgelerine düşüp bir zarara sebep olması da şart değil; pekala Gazze bölgesine de düşüp yangınlara sebebiyet verebilir. Bu, başlatma veya durdurma noktasındaki karar aşamasında dahli olmayan Hamas aleyhinde şikayette bulunmanın mantıksız olduğu anlamına geliyor.
Barışseverler
Buna ek olarak yakıcı balon eylemlerine katılanların yasal bir statüsü de bulunuyor. Nitekim Ceza Mahkemesi Başsavcılığı, onların barışsever olduğunu, İsrail için herhangi bir risk taşımadıklarını, öfkelerini barışçıl yollarla ifade etme hakkına sahip olduklarını, onlara yönelik herhangi bir saldırının da bir savaş suçu sayılabileceğini belirtiyor.
Deyravi’ye göre, balonlar, öfkenin dışavurumunda barışçıl yollar kapsamında yer alıyor. Uluslararası anlaşmalar ve yasalarla da garanti altına alınmış durumda. Zira gösterilerde balon kullanımının yasak olduğuna dair açık veya örtük bir ibare bulunmuyor. Bu demek oluyor ki halen meşru ve barışçıl bir araç.
Balonlar değil yerleşimler hukuka aykırı
Deyravi, bir meselenin BM’ye taşınması ve Güvenlik Konseyi’ne ya da uluslararası mahkemelere ihale edilmesi için, bir örgütün üstlenmesi gerektiğini hatırlatıyor.
Ancak bu balon göndericileri için geçerli bir tanımlama değil. Aksine, şu bilinen durumun yansıması olabilir: Yahudi yerleşimciler, BM yasalarına aykırı topraklar üzerinde ikamet ediyorlar. Yerleşimlerin uluslararası yasalara aykırı olduğunu ve yasal olmadığını belirten Uluslararası Adalet Mahkemesi’nin istişare görüşüne göre yerleşimlerdeki konutlar, uluslararası kabullere aykırı ve yasalarca cezalandırılacak bir suç olarak görülüyor.
Deyravi, İsrail’in BM’ye başvurması konusunda da şu değerlendirmede bulunuyor:
BM, önüne getirilen bu davaya bakamaz zira İsrail’i bir işgal yönetimi olarak niteliyor. Ona göre balon fırlatıcıları, işgal altında bir kurtuluş yolu arıyor.
Hukukçu Deyravi, Netanyahu’nun Gazze’de askerî bir operasyon başlatma yönündeki son tehdidine dairse, “Böyle bir şey, açıktan açığa yasalara ve Dördüncü Cenevre Anlaşması’na yönelik bir muhalefettir. Zira uluslararası güvenlik ve barışı tehdit ediyor. Böylesi eylemler yasa tarafından cezalandırılır” ifadelerini kullanıyor.
Hamas ve İsrail arasında bir ateşkese varmak için yapılan anlaşmalar arasında yakıcı balonların kullanımının durdurulması da söz konusu.
Nitekim bu, Mısır’ın gözetiminde iki taraf arasında yapılan ve Gazze’ye yönelik kuşatmanın hafifletilmesini de kapsayan sözleşme maddelerinden biri sayılıyor. Fetih Hareketi yetkililerinden Abdullah Abdullah’a göre ise bu sözleşmeler, Filistin resmi duruşunun dışında kalıyor. Bu tür anlaşmaların Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) gözetiminde olması gerekiyor.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
https://www.independentarabia.com/node/37471
Independent Türkçe için çeviren: Aybüke Gülbeyaz