Rusya ve Ukrayna arasında giderek artan tansiyon ve olası bir savaş senaryosunun yarattığı tedirginlik uluslararası kamuoyunun gündeminden düşmüyor.
İki ülke arasında süren gerginlik, geçen yıl mart ve nisanda başlamıştı.
Bu dönemde NATO'nun Ukrayna'nın da katıldığı büyük tatbikatlar gerçekleştirmesi, ABD'nin temmuzda Karadeniz'de Ukrayna'yla ortak tatbikatları ve NATO'nun kasımdaki geniş çaplı tatbikatlarına Rus yetkililerden sık sık tepkiler gelmişti. Bunun üzerine de Rusya, Ukrayna sınırına asker yığmış ve bölgede askeri hareketlilik başlamıştı.
Ukrayna'ya savaş açmayacağını belirten Kremlin'in, komşusunun sınırına 100 bin civarında asker konuşlandırması büyük tepki topladı. Öte yandan ABD, Avrupa Birliği (AB) ve NATO, Ukrayna'ya destek vereceklerini açıklarken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hükümetine karşı söylemlerini de gittikçe sertleşiyor.
Peki Rusya-Ukrayna gerginliğinde ön plandaki 10 ülke hangi tarafta duruyor? Yetkililerin bu hafta yaptıkları açıklamalar üzerinden sizin için derledik.
ABD: Rusya şubatta saldırabilir, Ukrayna'nın yanındayız
ABD, Rusya'nın Ukrayna'yı istila etme olasılığına karşı Putin hükümetine en sert tepki gösteren ülke oldu.
ABD Başkanı Joe Biden yönetimi Ukrayna'ya silah yardımı yaparken, savaş durumunda Rusya'ya ciddi yaptırımlar uygulanabileceğini de açıkladı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Emily Horne ise bu hafta yaptığı açıklamada, Biden'ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, "Rusya'nın Ukrayna'yı gelecek ay işgal edebileceğine dair açık bir ihtimal var" dediğini paylaştı.
Üst düzey bir Ukraynalı yetkiliyse, tarafların muhtemel bir Rus saldırısının risk düzeyi konusunda anlaşamadığı için görüşmenin iyi gitmediğini aktardı.
ABD ayrıca istila durumunda Kuzey Akım 2 boru hattı projesinin durdurulabileceğini de açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price, Rusya'nın Ukrayna'ya savaş ilan etmesi durumunda projenin durdurulmasını sağlamak için Almanya'yla görüşeceklerini söyledi.
Rusya: Savaş istemiyoruz ama çıkarlarımızı koruruz
Rusya, birçok kez Ukrayna'ya savaş açılmayacağına dair açıklama yaparken, sınıra yaklaşık 100 bin asker yığması uluslararası kamuoyundan büyük tepki topladı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bu haftaki açıklamasında "Mesele Rusya'ya kalırsa, biz savaş çıkmasını istemiyoruz. Fakat çıkarlarımızın kabaca görmezden gelinmesine de izin vermeyeceğiz" dedi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Vladimirovna Zaharova da bu hafta yaptığı açıklamada ülkesinin Ukrayna'ya saldırma niyeti olmadığını savunarak "Halklarımız arasında bir savaş düşüncesi bile kabul edilemez" ifadelerini kullandı.
Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'la görüşmesinde Batılı ülkelerin Rusya'nın Ukrayna meselesinde güvenlikle ilgili endişelerini görmezden geldiğini söyledi.
Ukrayna: Batı medyası abartıyor, panik yapmayın
Zelenski, Batılı ülkelerin ve medyanın Rusya'yla yaşanan gerginliği abarttığını savundu.
Ukrayna Devlet Başkanı, Batılı ülkelere "panik havası yaratmamaları" çağrısında bulunarak "Bu paniğe ihtiyacımız yok. Ukraynalılara pahalıya mal oluyor" dedi.
Zelenski, Rusya'yla çatışma ihtimalinin tamamen ortadan kalkmadığını belirtirken, Beyaz Saray'ın "büyük çaplı savaş riskini abartarak vurgulamasının hata olduğunu" söyledi.
Biden'ın söylemlerinin de tansiyonun yükselmesine neden olduğunu belirten Zelenski, "Sokaklarda tank yok. Fakat burada yaşamayan biri için medya, sanki savaş çıkmış ve sokaklarda ordular geziyormuş gibi bir hava yaratıyor. Böyle bir durum yok. Bu kadar paniğe gerek yok. Şu anki durumun öncekinden daha gergin olduğunu düşünmüyorum. Tansiyonun artmasının ihtimal dahilinde olmadığını da söylemiyorum" ifadelerini kullandı.
Almanya: Savaş açılırsa Kuzey Akımı 2'nin iptali masada
Rusya ve Ukrayna arasında çıkabilecek olası bir savaşta Almanya'yı endişelendiren konuların başında Kuzey Akım 2 doğalgaz boru hattı projesi geliyor.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz geçen hafta, "Rusya'nın Ukrayna'ya saldırması durumunda Kuzey Akım 2 boru hattı projesini durdurma kararının tartışılabileceğini" söylemişti.
Kuzey Akım, Rusya'dan gönderilen doğalgazın Baltık Denizi'nin altından geçerek doğrudan Almanya'ya ulaşmasını ve buradan Avrupa'daki diğer ülkelere dağıtılmasını amaçlayan bir proje. Kuzey Akım 1 hattı 2011-2012 arasında tamamlanırken, Kuzey Akım 2'nin 2018'de başlayan inşası sürüyor. Mevcut boru hatları Ukrayna üzerinden geçtiği için Kuzey Akım projesiyle Rusya'nın Kiev'i devre dışı bırakarak gücünü artırabileceği endişeleri doğmuştu.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, bu hafta ABD'nin Kuzey Akım 2 projesini durdurma uyarısına ilişkin açıklamasında, söz konusu doğalgaz hattı da dahil güçlü bir yaptırım paketi üzerinde çalıştıklarını, Ukrayna'yı istila etmenin Rusya için ciddi sonuçlar doğuracağını söyledi.
Öte yandan Alman yetkililerden doğalgaz projesinin durdurulmasına yönelik net bir açıklama yapılmadı.
Ayrıca Almanya'nın Ukrayna'ya 5 bin miğfer göndereceğini söylemesi de alay konusu oldu.
Almanya kararın potansiyel çatışma bölgelerine ölümcül silah göndermeme politikası gereğince alındığını belirtirken, Kiev Belediye Başkanı Vitali Kliçko "Sırada ne var, yastık mı göndereceksiniz?" dedi.
Türkiye: Arabulucu olabiliriz
NATO üyeliği ve Rusya'yla kurduğu hassas ilişkiler, Ukrayna krizinde Türkiye'yi zor bir pozisyona sokuyor. Ankara şimdiye dek iki ülke arasında net bir taraf seçme politikası izlemek yerine arabulucu rolünü üstlenmek istediğini belirtti.
Perşembe günü düzenlenen Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından yayımlanan bildiride, "Gerilimin artmasının hiç kimse menfaatine netice doğurmayacağına dikkat çekilerek, taraflara tansiyonun düşürülmesi çağrısında bulunulmuştur" ifadeleri kullanıldı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bu hafta yaptığı açıklamada Türkiye'nin arabulucu rol oynayabileceğini söyleyerek "İki lideri arzu ederlerse ülkemizde bir araya getirerek, barış ortamının yeniden tesisine giden yolu açabiliriz" dedi.
Birleşik Krallık: Rus anneler oğullarını tekrar göremez
Birleşik Krallık (BK) Başbakanı Boris Johnson, Rusya'nın Ukrayna'yı istila etmesi durumunda NATO'daki askerlerinin sayısını artıracağını söyledi.
Johnson, bu haftaki açıklamalarında olası bir savaş durumunda "Rusya'daki birçok annenin oğlunun tekrar evine dönemeyeceğini" belirterek ABD, Fransa, Almanya, İtalya, Polonya ve AB'nin Kremlin'e ciddi ekonomik yaptırımlar uygulamak için görüş birliğine vardığını ifade etti.
Başbakan, "Estonya'daki NATO savaş birliklerinin lideri Britanya Ordusu. Eğer Rusya, Ukrayna'yı istila ederse Avrupa'daki müttefiklerimizi korumak için yeni NATO birlikleri göndeririz" dedi.
Ukrayna'ya silah yardımı da yapan BK, istila durumunda kısa sürede harekete geçebilecek 8 bin 500 askerin hazır durumda bulunduğunu belirtti.
Fransa: Ukrayna'yı destekliyoruz, iki ülke de tansiyonu azaltmalı
Macron hem Kremlin hem de Kiev'le görüşerek bölgedeki tansiyonu azaltmaya çalışıyor. Fakat son kertede iki ülke arasındaki gerilimde Ukrayna'ya destek vereceklerini açıkladı.
Fransa Cumhurbaşkanı, Zelenski'yle yaptığı telefon görüşmesinde ülkeye desteğini yinelediğini belirtti.
Ayrıca Macron, Rusya ve Ukrayna arasındaki tansiyonun azaltılması gerektiğine dair Putin'le fikir birliği sağladıklarını da söyledi.
Bölgede herhangi bir çatışma yaşanmasını istemediğini belirten Macron, diplomatik kanalların kullanılması gerektiğini vurgularken, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve bağımsızlığının korunması için gerekli desteği sağlayacaklarını da belirtti.
Çin: Rusya'nın güvenlik endişeleri çözülmeli
Bu hafta ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'la telefon görüşmesi yapan Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Rusya'nın "makul güvenlik endişeleri ciddiye alınmalı ve çözüme kavuşturulmalı" dedi.
Wang, tüm tarafların tansiyonu yükseltmekten çekinmesini tavsiye ederken, 2015'teki yeni Minsk Protokolü'nün uygulanması gerektiğini savundu.
Protokol, Ukrayna'nın Donbass bölgesinde Rusya yanlısı ayrılıkçılarla hükümet güçleri arasında yaşanan çatışmaları sonlandırmak için imzalanan bir ateşkes anlaşması. İlk Minsk Protokolü 2014'te Rusya, Ukrayna ve Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı (AGİT) arasında imzalanmıştı.
Çin, Ukrayna'ya silah göndererek ve NATO'nun genişlemesini sağlamaya çalışarak ABD'nin protokolü ihlal ettiğini savunuyor.
Öte yandan Kremlin, Putin'in haftaya Çin'in başkenti Pekin'de başlayacak olimpiyatlarda açılış törenine katılacağını ve ziyaretinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile Ukrayna meselesini de görüşeceğini açıkladı.
Belarus: Rusya'ya saldırılırsa Putin'in yanındayız
Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, Ukrayna-Rusya gerginliğinde Moskova'nın yanında olduklarını belirtti.
Bölgede askeri bir çatışma ihtimalinin yalnızca iki durumda gerçekleşeceğine işaret eden Lukaşenko, "Savaş olacak mı olmayacak mı? Evet, olacak ancak sadece iki durumda: Belarus'a doğrudan saldırı yapılırsa, Belarus'a karşı sıcak bir savaş başlatılırsa. İkinci durum, müttefikimiz Rusya doğrudan saldırıya uğrarsa. Belarus da buna katılır ve bunun temeli bizim müttefiklik anlaşmalarımızdır" dedi.
Letonya: Putin otoriter politikalarını güçlendirmeye çalışıyor
Letonya Savunma Bakanı Artis Pabriks, Ukrayna'ya insani yardım ve askeri teçhizat gönderdiklerini söyledi.
Pabriks, Rusya'yı bölgede tansiyonu yükseltmekle suçlayarak "Kendi otoriter politikalarını gerekçelendirmek için gerginliği artırmak zorunda kalıyorlar" dedi.
Independent Türkçe, Guardian, New York Times, Politico, Deutsche Welle, Times of Israel, RFERL, Global Times, Reuters, France 24, TASS, BBC, AA
Derleyen: Yasin Sofuoğlu