AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK toplantısı sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Gazeteci Sedef Kabaş'ın katıldığı bir televizyon programında kullandığı bir atasözü nedeniyle "Cumhurbaşkanı'na hakaret suçundan" tutuklanmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Çelik, "Biz dünyanın çeşitli yerlerinde aşırı sağcıların, faşistlerin Cumhurbaşkanımıza karşı yaptıkları nefret suçunu Türkiye'de de görmeye başladık. Gazeteci sıfatını taşıyan Sedef Kabaş'ın yaptığı kabul edilemeyecek ahlaksız bir şeydir" dedi.

O ifadelerin kullanılmasını "ahlak yoksunluğu" ve "pespayelik" olarak niteleyen Çelik şöyle devam etti:

Keşke çok kaliteli muhalefetimiz olsa. Hakaretle muhalefeti birbirine karıştırmak doğrusunu söylemek gerekirse fikir hürriyetini istismar etmekten başka hiçbir şeye yaramaz. Cumhurbaşkanımızın şahsına yönelik sözleri meşru görenlere şunu sormak lazım: Aynı sözler sizin liderlerinize söylense, çalıştığınız kuruma söylense bunu kabul eder misiniz? Bu asla kabul edilemeyecek, kabul edenin fikir hürriyetinden bir şey anlamadığını gösteren örnektir. Teşkilatlarımız bu ahlaksız yaklaşım karşısında suç duyurusunda bulunmuştur. AK Parti, hukuki mücadelesini sürdürecek. Hakaret siyasetine asla geçit vermeyeceğiz.

"Cumhurbaşkanımıza  karşı galiz ifadeler kullanılırken, CHP susuyor"

Çelik konuşmasında, "Cumhurbaşkanına hakaret" maddesinin kaldırılmasına dönük kanun teklifine ilişkin de konuştu.

"CHP eğer dikkatli bir şekilde bu nefret söylemine karşı davranış geliştirebilseydi o zaman ben bu konuyu tartışırdım" diyen Çelik, "Cumhurbaşkanlığı makamına hakareti sistematik hale getirmek, Avrupa'daki faşistlerin söylemini kullanarak, onları tercüme ederek Cumhurbaşkanına saldırmak sistematik hale gelen bir durum olduğu için hakaret ve nefret siyasetinin önünü açmak olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı.

Çelik şöyle devam etti:

TV programında da görüldü, o şahıs bu galiz ifadeleri kullanırken, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne karşı bu ifadeleri kullanırken oradaki CHP'li vekiller susuyorlar. Biri, 'Bu üslubu doğru bulmuyrouz' dese, o zaman dersiniz ki burada samimi bir yaklaşım var. Bu sadece bizde olan bir yasa değil. Dünyanın her tarafından devlet başkanlarına, cumhurbaşkanlarına hakaretin cezai müeyyidesi var.  Bu ifadelerin kullanılması suç olarak düzenlenmiş. Bazı genel başkanların bu konuya ses çıkarmayan, yargının aldığı karara odaklanan bir yaklaşım ürettiklerini gördük. Bu ahlaksız hakareti yapan şahsın konuştuğu video üzerinden değil de tweeti üzerinden bir uygulama yapılmış gibi gösteriyorlar. O yayını izleyen biri bunu söyleyemez. AB ülkelerine bakın. Keşke bu yasanın işlemesine neden olacak ortam olmasa. Sistematik olarak nefret siyaseti pandemisi oluşturmaya çalışıyorlar. 

Independent Türkçe