Türk futbolu son aylarda hakem camiasında yapılacak değişiklikleri konuşuyor.
Merkez Hakem Kurulu Başkanı (MHK) Ferhat Gündoğdu, Kulüpler Birliği ve TFF ile oluşturulan çalışma grubunda alınan kararları yapılan değişiklikleri anlattı.
Futbol kamuoyunda tartışmalara neden olan hakem atamaları, Video Yardımcı Hakem (VAR) görüşmeleri, Süper Lig hakemlerinin yenilenmesi, akraba ilişkileri, saha ve VAR hakemlerinin ayrılması ve devamlılığı olacak bir sistem üzerinde yenilikler yapıldığını aktaran Gündoğdu, kamuoyunu aydınlatacak açıklamalarda bulundu.
MHK'nın attığı adımların son döneme damga vuran hakem tartışmalarının önüne geçip geçmeyeceği ise merak konusu oldu.
Spor yazarı ve hakem yorumcusu Ömer Faruk Ünal, hakemlik camiasında yapılan yenilikleri Independent Türkçe'ye değerlendirdi.
"Problemimiz 'hakem' problemi değil 'hakem yönetimi'"
Kulüpler Birliği-TFF-MHK ortaklığında yapılan değişikliklerin Türk futbolunda hakem tartışmalarının önüne geçmeyeceğini düşündüğünü ifade eden Ünal, bugünkü durumla ilgili olarak iyimser olmadığını söyledi.
Hiçbir olumlu bir şey olacağını tahmin ettiğini ve "Hiçbir şey değişmez" diyen Ünal, "Çünkü bizim problemimiz hakem problemi değil. Altını kara kara çiziyorum, 'Bizim problemimiz hakem problemi değil hakem yönetimi problemi. Hakemlerin yönetiminde problem var" dedi.
Hakemlerin çaldıkları veya çalmadıkları düdüklerde problem olmadığını ama asıl sorunun TFF'de ve kulüplerde olduğunu aktaran Ünal, "Elle oynamayı, penaltı kararı ihlalini kulüp başkanlarından daha iyi bilen kimse yok. Türkiye'de başkanlar biliyor, hakemler hiç bilmiyorlar. Çünkü kulüp başkanları raconu kesiyor elle oynamada. Ya siz hayatınızda bir tane hakem semineri görmediniz, bir tane düdük çalmadınız. Bunların bir tanesi Avrupa'da 90 dakika bir maç izlemez. Bu hafta Real Madrid'in maçı vardı. Enes Ünal gol attı. Bir tane kulüp başkanı o maçı izlememiştir. O maçtaki elle oynamayı olsa da bilmezler. Sadece kendi maçlarına bakarlar. Onun için Türkiye'de elle kulüp başkanlarından daha iyi bilen kimse yok" diye konuştu.
"Son hakem semineri bir skandaldır, hakem semineri mi yoksa Kulüpler Birliği toplantısı mı oldu?"
Hakem hatalarının olmayacağının garantisini kimsenin veremeyeceğini, böyle bir güvencenin skandal olduğunu dile getiren Ünal, şu örnek üzerinden eleştiri yaptı:
Geçen hafta Ahmet Nur Çebi'nin TFF çıkışındaki açıklaması skandaldır. Çıkışta 'Hakem hatası olmayacak. Ben bunu müjdeliyorum. Önümüzdeki sezon hakem hatası olmayacak' dedi. Bunun garantisini kim verebilir veya bunun nasıl ikna oldunuz? Böyle bir kararı kim, nasıl verebiliyor? Dünyada ne Collina böyle bir garanti verebilir, ne UEFA, ne IFAB, ne de FIFA... Hiç kimse, hiçbir kurum, futbolu yöneten, futbolu anlayan birisi hakem hatası olmayacak diye garanti veremez. Ama bizim kulüplerimiz bunu yapıyorlar. Fakat ilginçtir Ahmet Nur Çebi bunu açıkladığı günün akşamı Türkiye Kupası'nda Beşiktaş-Altay maçı vardı. Altay'ın yüzde yüzlük penaltısı verilmedi. Bu insanların işine geliyor olabilir. Riva'ya giden eli boş dönmüyor. Bu kötü bir şey.
TFF'nin ev sahipliğinde düzenlenen ve yeni kararların alındığı hakem seminerini "skandal" olarak nitelendiren Ünal, "Son hakem semineri bir skandaldır. Kulüp başkanları orayı istila etmişti. FIFA Kokart töreni vardı. Sahnede 25 kadar federasyon yöneticisi ve kulüp başkanı ve sadece iki tane hakem vardı. Biri Halil Umut Meler, diğeri Zorbay Küçük. Bir hakem semineri mi yoksa Kulüpler Birliği toplantısı mı oldu anlayamadım" ifadelerini kullandı.
"MHK'dakiler, VAR'la ilgili 'doğru ya da yanlış' demek için yetkili değiller"
MHK'nın düzenlediği hakem seminerinin ardından başkan Ferhat Gündoğdu'nun "VAR kayıtlarını dinleyip kamuoyuna görüşümü açıklayabilirim" sözlerine de değinen Ünal, "Sayın Merkez Hakan Kurulu Başkanı'nın VAR sertifikası var mı? Kendisi VAR eğitimi almış mı? Bir VAR uygulamasının doğru olup olmadığına karar verebilecek yetkinlikte bir Merkez Hakan Kurulu var mı şu anda karşımızda? Şu an MHK'daki 9 kişinin hiçbiri VAR'da hakemlik yapmamış. Hiçbiri VAR eğitimi almamış. Hiçbirinin VAR sertifikası yok. Hiçbiri de uluslararası veya yerel bir VAR eğitiminden geçmemişler. Bu ekibin VAR'la ilgili bir tercih yapması, VAR kararına 'doğru ya da yanlış' demek için yetkili insanlar değiller. Türkiye'de hiçbir dönem, hiçbir haftada MHK Başkanı'na güven duyulmaz ancak maçı kazanan takımlar ya da lider olan takımlar, Merkez Hakem Kurulu Başkanına güven duyar. Bu da yetmez. Geçen sene iki kupa kazanan Beşiktaş hakemlerden de Merkez Hakem Kurulu'na en fazla şikayetçi olan kulüptür. En fazla şikayetçi olan kimdi? Sergen Yalçın'dı, Beşiktaş kulübüydü ki iki tane kupaları vardı" değerlendirmesinde bulundu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
"Yapay zeka Atilla Karaoğlan'a 4 kez Rizespor maçı veriyorsa o yapay zekadan şüphelenirim"
Kulüpler Birliği Vakfı'nın hakem atamalarının kurayla yapılması talebi, MHK tarafından geri çevrildi ve MHK Başkanı Gündoğdu, atamaların yapay zekadan destek alınarak üç kişiyle yapıldığı şeklindeki açıklamasını değerlendiren Ünal, şöyle konuştu:
"Kurayla atama işi çok saçma sapan bir şey, olmaz. Bunu şöyle benzetebiliriz: Bir takımın dört stoperi var, iki stoper oynayacak bu hafta. Bir teknik direktörün o dört stoperden hangi ikisi oynasın diye kura çekmesinden farkı yoktur kurayla hakem atamasının. Kurayla olmaz bu iş. Bu ne kadar saçmaysa hakem tayinini kura ile yapmak o kadar saçma. Şimdi MHK Başkanı diyor ki: Yarı otomatik bir atama sistemi, bir algoritma... Bu zaten yapıldı. Daha önce vardı, kullanmıyorlardı. Oğuz Sarvan, Zekeriya Alp döneminde uygulanan bir sistem. Sistem şöyle: Bir bilgisayar programı var. Hakemle ilgili bilgileri yüklüyorsunuz. 'Şu şehirde memuriyet yaptım, uzun yıllar kaldım. O şehir takımının maçına çıkmak istemiyorum' diyor. Ya da Arda Kardeşler'in kardeşi Erce, Trabzonspor'da yedek kaleci. Onu Trabzonspor maçına çektiği zaman kırmızı ışık yanıyor. Bu vardı ama bu mevcut MHK bunu daha da işlevsel hale getirecek veya kendisi uygulayacak. Çünkü uygulanmadı bu. Yani bu iş kağıt-kalemle olmayacak. Ne yapılacak? Bu şuradan çıktı: Atilla Karaoğlan'ın son 4 maçından 3'ü Rizespor maçıydı. Demek ki bunlar henüz bu sisteme geçmemiş, daha geçecekler. Yoksa yapay zeka Karaoğlan'a 4 kez Rizespor maçı veriyorsa o yapay zekadan şüphelenirim."
"Bunlar çok süslü, ambalajı güzel laflar, lig başladığı zaman sahada göreceğiz"
TFF-MHK-Kulüpler Birliği ortak görüşüyle yapılan hakem atama sistem değişikliğinin fayda sağlamayacağını düşünen Ünal, şu ifadeleri kullandı:
Bu çözüm değil. Bizim kulüplerimiz hiçbir hakemden, hiçbir atamadan memnun değiller. Yapay zeka sizin maçınıza diyelim ki Arda Kardeşler'i verdi. Kulüplerimiz bundan niye tatmin olmuyor? Biz de hakemler açıklanıyor, anında dört büyüklerin maçına atanan hakem TT oluyor. İşte geçmiş maçları, beş yıl önce gösterdiği kartlar çıkıyor. Onun için bunlar böyle çok süslü, ambalajı güzel laflar. Bakıyorsunuz federasyon ikna olmuş, kulüp başkanı ikna olmuş, Ahmet Ağaoğlu, Ferhat Gündoğdu'ya müthiş iltifatlar ediyor, yere göğe sığdıramıyor. Takımın 18 puan önde olursa tabii ki MHK Başkanına çok saygı duyarsın. Biz lig başladığı zaman sahada göreceğiz bunları. MHK'nın şansı 'Üç Büyükler'in yarıştan kopmuş olması.
"Bugün 1. Lig'den aldığın hakeme 'Gel, al sana Beşiktaş, Trabzonspor, Fenerbahçe maçı' diyemezsin"
Gelecek sezon Süper Lig hakemlerinin yüzde 40'ının yenileneceği söylemiyle ilgili de görüşlerini paylaşan Ünal, "Şimdi 27 Süper Lig hakemimiz var. 27'nin yüzde 40'ı eğer öyle anladıysak. 10 gidip 10 gelmesi demek. Bir hakemin 'Dört Büyükler'in maçına çıkabilmesi için minimum 3-4 sezona ihtiyaç var. Sizin Süper Lig'e aldığınız bir hakeme hemen 'Beşiktaş, Trabzonspor, Galatasaray maçı vereyim' imkanınız olmuyor. Yakın tarihte Tugay Kaan Numanoğlu'na Serdar Tatlı Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi vermişti, adamın ilk ve son derbisi oldu. Bugün ne kadar şikayetçi olsanız da Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus, Halil Umut Meler, Mete Kalkavan daha önce derbileri yönettikleri için altından kalkabiliyorlar. Yanlış karar verseler bile maçtaki kontrolü kaybetmiyorlar ama genç bir hakeme derbi verdiğiniz zaman her an için maç kontrolünden kaçabilir, çıkabilir. Bunu beklemek lazım. Bu beklenebilecek bir şey. Buna karşı tedbirli olmak lazım. Bu hakemler böyle kolay yetişmiyor. Bugün Atilla Karaoğlan, Ali Şansalan, Erkan Özdamar'a büyüklerin maçını verebiliyorsun ama üçüncü senenin sonunda. Bugün 1. Lig'den aldın bir hakemi buraya. Bunlara 'Gel, al sana Beşiktaş, Trabzonspor, Fenerbahçe maçı' diyemezsin. Öyle kolay bir şey değil. Zaman, süreç meselesi. Ama biraz süslü laflar bunların hoşuna gidiyor, kulüpler kendi cephelerinden düşünüyorlar" şeklinde konuştu.
"Yeni bir şeymiş gibi anlatmaları çok saçma, zaten var"
Gündoğdu'nun 1 olan gözlemci sayısının 3'e çıkarıldığını ancak gözlemci raporunun resmi olacağını diğer iki raporu kendisinin değerlendireceğiyle ilgili beyana da değinen Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu yeni bir şey değil. Bunu yeni bir şeymiş gibi anlatmaları çok saçma. Zaten var ama bu kulüplerin çok hoşuna gidiyor. Bir maça 8 gözlemci tayin etsen ne olur? MHK konuşuyor da geçtiğimiz iki ay içinde, bir maçta üç tane siyah-beyaz hata yapan hakemin ertesi hafta maçı vardı. 3 gün sonra maçı vardı. Erkan Özdamar, Fenerbahçe'nin tertemiz golünü iptal etti. Bu akşam Beşiktaş-Antalya maçında VAR'da oturacak. Bu gözlemci notlarının veya hakem kararlarının, gözlemci notlarının hiçbir önemi yok. Fazla gözlemci çok önemli değil. Yani şöyle bir diyelim ki bir hakem bir maçta çok kötü yani. Türkiye'de de kamuoyunda ittifak var kötü yönetildiğine dair. Gözlemci de çok geçerli not vermiş. Yeter mi? Veyahut da hakem çok iyiydi, gözlemci notunu kırmış. Bu yeterli mi? Yani bu gözlemci notları dünyada sadece Türkiye'deki insanları meşgul ediyor. Hiç önemli bir şey değil. Burada raconu kesen MHK Başkanı. Eğer hata yapan hakemi dinlendiriyorsa anlarım ama hata yapana o hafta bir daha maç veriyorsa, hata yapmayan hakem, haftalarca dinleniyorsa ben o zaman sana inanmam, saygı duymam. Ligin 7. haftasından beri Rizespor-Galatasaray maçının hakemleri maç alamıyorlar. Bunun gözlemci notuyla ne alakası var? FIFA kokartlı iki hakem 13 haftadır maç alamıyorsa, sen kamuoyunda nasıl insanların yüzüne bakıp da 'şunu yapacağım, bunu yapacağım' diyorsun.
"Dünya henüz bunu birbirinden ayırmış değil, ayrılmış olması da meseleleri çözmez"
MHK'nın Kulüpler Birliği'nin önerisi ile VAR hakemleri ile müsabaka hakemlerinin birbirinden ayırma kararını da yorumlayan Ünal, görüşlerini şöyle aktardı:
Şu anda bizim sistemde VAR kadrosunda 7 hakemimiz var. Bu çok kolay ve pratik bir iş değil. Bugün Hollandalı, İtalyan VAR hakemleri hem düdük çalıyor hem de maç yönetiyor. Dünya henüz bunu birbirinden ayırmış değil. Bunun birbirinden ayrılmış olması meseleleri çözmez, bir şey ifade etmez. 5 yıl sonra bu iş biraz daha oturur, o zaman düşünülebilir ama biz şimdi iki hafta önce 2022'de FIFA kokartı alacak hakemleri açıkladık, UEFA'ya gönderdik, onaylandı. Orada bizim 6 hakemimiz VAR kadrosunda. Yani hem saha hem de VAR kadrosunda. Cüneyt Çakır, Ali Palabıyık, Abdülkadir Bitigen hem VAR, hem saha hakemi. 6 isim var orada. E şimdi öyle bir şey olsa bunu IFAB kabul etmez. Demek ki henüz dünya o noktaya gelmemiş. UEFA 'Maçın patronu sahadaki hakemdir' diyor. Monitöre bakarak yönetmeyeceksiniz. Her zaman esas olan sahadaki hakemdir. İsmi zaten Video Hakem değil Video Yardımcı Hakem. Özünde, ruhunda bir yardımcı. Ama biz bunu öyle değilmiş gibi yapıyoruz. O nedenle yakın tarihte bu ikisinin birbirinden ayrılacağını tahmin etmiyorum. Henüz Avrupa'da da deneme safhasında. İki kadro birbirinden kolay kolay ayrılacak gibi gözükmüyor.
© The Independentturkish