"Ben bu sınava karnımda bebeğimle çalıştım, gecemi gündüzüme kattım, 8 aylık gebeydim sınava girdiğimde, coviddim üstelik bebeğime bir şey olmasın diye ağlaya ağlaya çözdüm soruları. Bu mu adalet? Aldığım puanı hiç etmeye ne hakkınız var?"
Bu ifadeleri, Kamu Personeli Seçme Sınavı'ndan (KPSS) 91,5 puan alan ama mülakatta 51 puan verilen Almanca öğretmeni Binnur Karakoyun kullandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Öğretmenlik mülakat sonuçlarının açıklandığı 28 Aralık akşamından bu yana sosyal medyada yüzlerce benzer paylaşım yapıldı.
Tepkilerden biri KPSS'den 92,7 puan alan ama mülakatta verilen 58 puan ile elenen felsefe öğretmeni Şahistan Şen'e aitti. 3 kelime yazmıştı tepkisini: "Alın size adalet"
KPSS'den 96 alan bir başka bilişim teknolojileri öğretmenine 58 mülakat puanı, KPSS'den 87 alan biyoloji öğretmenine ise 55 mülakat puanı verildi. Üstelik bölümünde Türkiye birincisi ve alanında doktora yapıyor olmasına rağmen.
"Sağlığımızdan olduk kazanmak için. Gecemizi gündüzümüze kattık. Ülkede 76. olup derece yaptık. Ama gelin görün ki bir mülakatta 56 puanla elediler. Peki ya o kadar emeğimiz ne olacak?" diyen bir başka öğretmenin KPSS puanı 84'tü.
Bir kişilik atama yapılacak tekstil öğretmenliği alanında Türkiye birincisi olan Gülay Bulut, 55 mülakat puanıyla elendi.
Bulut, "Çalıştım kazandım ama sonuç. Elinize sağlık hayallerimi çaldınız" diyordu.
"Adil bir sınav" olarak görülüyordu
Uzun bir süre "adil bir sınav" olarak görünen KPSS, sonraki yıllarda mülakat sisteminin yaygınlaşmasıyla bu otoritesini kaybetti.
Öğretmen atamaları için mülakat sistemi ise 2016'da devreye sokuldu.
1998'de şekillenmeye başlanan, 1999'da ise Devlet Memurluğu Sınavı (DMS) adıyla ilk kez uygulanan merkezi bir sınav olan KPSS, dönemin hükümetinin "personel reformu"nun bir ürünüydü.
KPSS'nin amacı
O dönem Devlet Personel Başkanlığı'ndan sorumlu olan Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk, "Sınavın amacı devlet memurluğuna gerekli formasyona sahip olan kimseyi almaktır. En iyisini almak, en liyakatlisini" dedi.
"Torpilin" öteden beri var olduğunu belirten Türk, sınavla ilgili "Etkili biri siz işe giresiniz diye devreye giriyor, haliyle o sizin torpiliniz oluyor. İşte onu ortadan kaldırmaya niyetliydik" diye konuştu.
Mülakatın KPSS'de başarılı olanların bir de heyet önüne çıkması olduğunu aktaran Türk, "Bu sohbet şeklinde de olabilir, görevle alakalı soru sorma yöntemi de kullanılabilir. Asıl amaç adayın kendisini sözlü olarak nasıl ifade ettiğini anlamaktır. Ancak son dönemde bunun kötüye kullanıldığı anlaşılıyor. Adalet Bakanlığı yaptığım dönemde mülakat komisyonlarına kesinlikle tavsiyeleri ciddiye almayın talimatı vermiştim" ifadelerini kullandı.
"Maalesef partizan uygulamalar var. İktidar partisine yakın kimselerin etkisiyle o kişilerin göreve getirilmesi yanlıştır" diyen Türk, şunları söyledi:
"Devlet idaresi tarafsız olmalı. Hangi parti iktidarda olursa olsun, devlet yönetimi, bütün vatandaşlara, bütün bir yurda ayrım gözetmeksizin hizmet etmekle görevlidir. Aksi taktirde kamu hizmetleri aksar, bekleneni veremez."
© The Independentturkish