Geçtiğimiz perşembe günü yayınlanan "İran, ABD İHA’sını düşürdü" haberi, iki taraf arasındaki gergin ilişkileri daha fazla tırmandırarak, bir soğuk savaş başlattı.
Bununla birlikte bazı analistler, olayın bu gelişmeyi önlemeye yönelik olabileceğine inanıyor.
Ama nasıl?
İran, Başkan Barack Obama tarafından tasarlanan ve Başkan Donald Trump tarafından yürütülen yaptırımların neden olduğu ekonomik acıyı hissetmeye başlarken, bugün, İran liderliği, karşılık vermemenin bir seçenek olmadığını biliyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Peki bu karşılık nasıl olabilir?
Mevcut seçenekler arasında hareketsiz kalmak da var, ancak bu, İran İslam Cumhuriyeti’nin kendisini savunabilecek kadar güçlü olmadığı iddialarına yol açar. Bir şey yapmamak, içerideki rejim muhaliflerinin, gelecek yıl genel seçimlere kadar yaptırımlardan kaynaklanan ekonomik zorlukları sömürmesine yol açar.
Aynı şekilde diğer bir seçenek ise sıcaklığı yavaş yavaş tırmandırmak. Zira olası bir savaşı tetikleme riskiyle karşı karşıya kalan İran, kazanamayacağının farkında.
İran liderliği ise üçüncü bir seçeneği tercih etmiş gibi görünüyor; "Büyük Şeytan"a askeri bir intikam başlatmak üzere malzeme vermeden, yurt içi ve dışındaki rejim yandaşlarının moralini yükseltmek amacıyla medyanın dikkatini çekmek için sansasyonel adımlar atmak.
Bu politika, Fuceyre yakınlarındaki petrol tankerine yapılan saldırıda da açıkça görüldü. ABD’ye ait bir uçağı düşürmek, bu silsiledeki sonuncu adım. Bu olaylara, Basra’daki ABD petrol şirketine ait tesislere ve Irak’ın Musul kentindeki ABD askeri danışmanlarından oluşan bir gruba karşı yapılan 2 füze saldırısını da eklemek gerekiyor. Yemen’deki Husi isyancıların füze saldırılarının aniden yoğunlaşması, daha geniş bir bağlamda da olsa aynı politikanın bir parçası olarak görülebilir.
Tüm bu olaylarda 4 boyut dikkat çekiyor:
Birincisi; Hepsi uzakta gerçekleşti. Ama Tahran’ın oynadığı son kartlardan biri olarak nitelenen Hürmüz Boğazı’ndan çok büyük bir uzaklıkta değil. Burada olası bir saldırı, İran’ın boğazı kapatma veya istediği gibi açık tutma gücüne sahip olduğu iddiasını ortaya çıkaracak.
İkincisi; Tüm durumlar, akıllıca bir inkar unsuru içeriyor. Tüm gözlemciler, İran’ın tek başına bu tür saldırılar başlatabileceğini belirtse de yasal bir mahkemeyi ikna etmek için somut kanıtlar bulmak zor.
Üçüncüsü; Tüm saldırılar, can ve mal kayıplarını önleyecek şekilde dikkatlice planlandı. Burada, Fuceyre’de saldırıya uğrayan petrol tankerlerinin boş ve yüklenme yolunda olduğu unutulmamalı. Küresel pazarlara uzanan yolda bulunmuyorlardı. Tankerler, mürettebatın istirahate çekildiği bir vakitte saldırıya uğradı ve bu da insanlara zarar verme riskini azalttı.
Dördüncüsü; Bu saldırılar, İran İslam Cumhuriyeti’nin Umman, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Irak’ı kapsayan nispeten büyük bir coğrafi alanda faaliyet gösterme yeteneğini gözler önüne sermeyi amaçlıyor. ABD’nin bölgedeki ticari ve askeri varlığının tezahürlerinden bahsetmeye gerek yok.
Peki İran neyi hedefliyor?
Muhtemel hedefler arasında, Trump yönetimine İran’a karşı daha sert bir tavır sergilememesi için baskı yapmak umuduyla, Ortadoğu’da yeni bir savaşın başlaması riskine karşı uluslararası kamuoyunun seferberliği de bulunuyor. Bu strateji, ABD başkanlık seçimlerinin yapılacağı gelecek ilkbahara kadar bir boşluğu doldurabilir. Zira Trump, ikinci bir başkanlık dönemine yakın bir zamanda yeni bir savaş riskine girmeyecek.
Diğer bir hedef ise, Trump’ın savaş davullarının sesleriyle birlikte yeniden seçilme çabalarını kuşatmak için gerilimi artırmaya ve gürültü yapmaya devam etmek. Bugün Tahran, piyasaya "Trump’ın John Bolton, Mike Pompeo gibi savaş ateşlemek isteyen isimlerin çevrelediği bir barış adamı" olduğu yönünde bazı ifadeler sürüyor. Trump, bir anda iki kişiden vazgeçmeye karar verirse, Tahran kısmi bir zafer elde edecek ve gelecek ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarını beklemeye koyulacak.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Şarku'l Avsat'tan Independent Türkçe için çeviren: Kübra Şahin