Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve yakın çevresinin, ülkedeki şirketleri hukuksuzca ele geçirdiği yönünde iddialar ortaya atıldı.
ABD merkezli Washington Post'un (WP) Suriyeli şirket yöneticilerine dayandırdığı habere göre Esad, mali açıdan güçlenmek için pek çok şirkete el koydu.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
4 Aralık'ta yayımlanan makalede 10 yıldır süren iç savaş yüzünden ekonomik anlamda zor günler geçiren Esad'ın hem yabancılara hem de akrabalarına ait şirketleri hedef aldığı yazıldı.
WP'ye konuşan uzmanlar askerlerin maaşını karşılamak, kontrol edilen bölgelere yakıtla gıda göndermek ve kendisine sadık Suriyeli seçkinleri ödüllendirmek için Esad'ın paraya ihtiyaç duyduğunu ifade etti.
Haberde, mal varlıklarına "yolsuzlukla mücadele" kisvesi altında el konulduğu belirtildi.
İddiaya göre Esad yönetimi onlarca şirketi kolluk kuvvetleri ve yasalar üzerinden baskı uygulayarak ele geçirdi. Pek çok kuruluş, vergi veya gümrük kanunlarının çiğnendiği gerekçesiyle ağır para cezalarına çarptırılarak yıldırıldı. İş insanlarıyla şirket yöneticilerinin gözaltına alındığı ve hayır kurumlarına para bağışlamaya zorlandığı öne sürüldü. WP, bu hayır kurumlarındaki paranın Esad'a gittiğini bildirdi.
Gazete ayrıca GSM operatörlerine odaklandı. Habere göre Esad rejimi, bu sektörü 2018'de hedef almaya başladı.
Adı açıklanmayan Suriyeli bir yönetici, GSM operatörlerine destek hizmeti veren bir şirketin, sahipleri kontrolü bırakmadığı sürece müşterilerini kaybedeceği tehdidiyle karşı karşıya kaldığını söyledi.
Kaynak, şirketin çalışmaya devam ettiğini ancak bir süre sonra anlaşmalarının Al-Burj Investment Company adlı bir şirkete devredildiğini öne sürdü. WP, söz konusu şirketin, Esad'ın son dönemde gözüne giren Yaşar İbrahim'in kontrolünde olduğuna işaret etti.
İddiaya göre Esad yönetimi bir sonraki yıl dikkatini sektördeki daha büyük şirketlere kaydırdı. Mevcut Lübnan Başbakanı Necip Mikati'nin kurduğu bir şirketi 2008'de satın alarak Suriye pazarına giriş yapan MTN bunlardan biri.
Ülkeye büyük yatırımlar yapan MTN, GSM sektörünün yüzde 45'ini elinde tutuyordu. Ancak 2019'un sonlarına doğru Suriye Telekomünikasyon ve Devlet Posta Düzenleme Kurumu, şirketin lisans için 40 milyon dolar (yaklaşık 550 milyon TL) ödemesi gerektiğini, aksi takdirde lisansın iptal edileceğini bildirdi. Öte yandan şirket, 2015'te 20 yıllık lisans almıştı.
WP'ye konuşan bir yönetici, MTN buna karşı çıkınca rejimin baskısının yoğunlaştığını öne sürdü.
"Asıl amaç bilgi almak değildi. Amaç bir mesaj göndermekti"
Zira Mayıs 2020'de MTN'nin 5 yöneticisi gözaltına alındı. Bu olaydan bir gün sonra altıncısı da yakalandı. Şirketin CEO'su daha önce ülkeyi terk etmişti.
Kaynaklar, gözaltına alınan isimlerin üç hafta boyunca sorguya çekildiğini ve tehdit edildiğini öne sürdü:
Asıl amaç bilgi almak değildi. Amaç bir mesaj göndermekti.
MTN daha sonra Suriye operasyonunun yüzde 75 hissesini, Esad'ın ortağı İbrahim'in kontrolündeki TeleInvest adlı şirkete satmak için görüşmelere başladı. TeleInvest, halihazırda yüzde 25'lik hisseye sahipti.
Bir yönetici, İbrahim'in hisse satışı için gereken parayı veremeyeceğinden endişe duyulduğu için anlaşmanın ertelendiğini öne sürdü. İddiaya göre ABD bu esnada İbrahim'e yaptırım uygulayınca anlaşma bozuldu.
Ancak WP, bu esnadan itibaren Esad yönetiminin, MTN'nin kontrolünü ele geçirmek için farklı taktikler izlediğini yazdı.
Suriye Telekomünikasyon ve Devlet Posta Düzenleme Kurumu, MTN'yi, lisans şartlarını ihlal etmekle ve vergi kaçırmakla suçladı. Bu sayede açılan davada şirketin kontrolü, bu yılın mart ayında TeleInvest'e geçti. MTN ise ağustosta, Suriye'deki operasyonlarını durdurduğunu açıkladı.
"Esad'ın eşiyle kuzeni karşı karşıya"
Haberde 56 yaşındaki Esad'ın, kuzeni Rami Mahluf'la yaşadığı anlaşmazlıklara da yer verildi. Petrol, bankacılık ve emlak gibi sektörlerde faaliyet gösteren Mahluf'un en değerli varlığı, Suriye Telekom Şirketi'ydi (Syriatel).
Habere göre Esad, ülkede krizin geçen sene derinleşmesiyle Mahluf'a saldırmaya başladı. Bazı Suriyelilerse Mahfuz'un ailesinin şatafatlı yaşamıyla gösteriş yapması yüzünden Mahluf'un hedef alındığını düşünüyor.
Ayrıca bazı iddialar, Esad'ın eşi Esma Esad'a işaret ediyor. Buna göre Esma, Esad yönetiminin varlıklarının üzerinde çocuklarının kontrolünün olmasını istiyor.
Zira WP, Mahluf'un "imparatorluğunun", El Bustan Derneği'nin yöneticiliğine Esma'nın getirilmesiyle dağılmaya başladığını belirtti. Mahluf'a ait bu dernek, savaşta öldürülen rejim yanlılarının ailelerini desteklediğini iddia ediyor.
Ancak WP, bu derneğin milislere finansman sağlamak için bir kanal olduğunu öne sürdü. ABD de bu gerekçeyle derneğe yaptırım uyguluyor.
Suriyeli iş insanları, Esma'nın, oğlu Hafız için Mahluf'u devre dışı bırakmayı planladığını da söyledi. İddiaya göre Esma, oğlu Hafız'ın babasının siyasi varisi olmasını istiyor.
52 yaşındaki Mahluf, Suriye Telekom Şirketi'ne geçen yıl el konulunca gücünü kaybetti.
Haberde, bunun ardından Samir Foz isminin ön plana çıktığı yazıldı. İç savaş sırasında zenginleşen Foz'un, babasından kendisine çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren bir holdingin miras kaldığı belirtildi.
ABD yönetimine göre Foz'un, Türkiye ve Karayipler ülkesi Saint Kitts ve Nevis vatandaşlığı var. ABD, Şam'da yatırımcısı olduğu bir inşaat projesi yüzünden Foz'a yaptırım uygulamaya başladı.
Bu dönemden sonraysa Foz'un yerini Yaşar İbrahim aldı. Ancak İbrahim'in, Şam'daki etkisinin nasıl arttığı bilinmiyor.
Adı açıklanmayan bir Suriye ekonomisi uzmanı, İbrahim'in babasının, Beşar Esad'ın babası Hafız Esad'ın danışmanı olduğunu öne sürdü. Uzman, İbrahim ailesinin Esad gibi Alevi olmasının da etkisini artırmayı sağladığını söyledi.
Bazı kaynaklarsa, İbrahim'in iki kız kardeşiyle Esma Esad'ın yakın olduğunu ve İbrahim'in bu sayede yükseldiğini düşünüyor.
"Esad yönetimi yardım paralarına el koyuyor"
WP, Esad rejiminin yardım paralarına el koyarak ve uyuşturucu ticaretiyle de para kazandığını yazdı.
ABD merkezli Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi (Center for Strategic and International Studies-CSIS), yardım kuruluşlarının Suriye'ye götürdüğü paranın yarısından fazlasına Esad yönetiminin cebe indirdiğini öne sürmüştü. CSIS, yardım kuruluşlarının malzeme satın almak için Suriye lirasına ihtiyaç duyduğunu ancak Şam'ın döviz kurlarını şişirerek parayı ele geçirdiğini iddia etmişti.
WP, Suriye yönetiminin büyük miktarda Captagon denen amfetamin hapı ürettiğini iddia etti.
New York Times da Esad ve yakınlarının kurduğunu iddia ettiği uyuşturucu endüstrisinin, milyarlarca dolar değere ulaştığını yazdı. Suriye'nin yasal ihracatını geride bırakan sektörle, ülkenin "uyuşturucu devletine dönüştüğü" savunuldu.
Haberde, faaliyetlerin tüm ülkeye yayılan üretimhanelerde, hapların ihraç edilmek üzere gizlendiği paketleme tesislerinde ve onları yurt dışındaki ağlarda dağıtan kaçakçılık ağı üzerinden yürütüldüğü yazıldı.
Independent Türkçe, Washington Post, AA
Derleyen: Uğurcan Yıldız