Güney Kore diktatörü Chun Doo-hwan öldü: "Gwangju Kasabı" mı, ekonomik kalkınmanın öncüsü mü?

"Başkan olmak istememiştim"

Chun Doo-hwan, 1983'te Myanmar'ı (o dönemki ismiyle Burma) ziyaretinde suikasttan kurtuldu. Kuzey Koreli ajanlar bombayla saldırı düzenledi ancak Doo-hwan trafiğe takıldığı için patlama alanında bile değildi (Reuters)

Güney Kore'nin eski diktatörü Chun Doo-hwan, 90 yaşında hayatını kaybetti.

Yetkililer, son zamanlarda Alzheimer ve kan kanseriyle mücadelede eden Doo-hwan'ın bugün öldüğünü açıkladı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Peki "Gwangju Kasabı" adı verilen bu eski diktatör kimdi?

Doo-hwan, Kore yarımadasının Japonya'nın kontrolünde olduğu dönemlerde, 6 Mart 1931'te Yulgok-myeon adlı kasabada 4 çocuklu bir ailenin evladı olarak doğdu.

Liseyi bitirdikten sonra okul ücretini karşılayamayacağını düşünüp üniversiteye gitmekten vazgeçen Doo-hwan, Kore Askeri Akademisi'ne katıldı. Burada futbol takımının kaleciliğiyle kaptanlığını yapmasının yanı sıra boks öğrendi.

New York Times'ın (NYT) haberine göre eski diktatör, Güney Kore lideriyken maç aralarında milli futbol takımının teknik direktörünü arayıp taktik veriyordu.

Doo-hwan, 1961'de darbeyle iktidara gelen General Park Chung-hee'nin saflarında yer alınca askerler arasında prestijini artırdı.

Chung-hee'nin 18 yıl süren diktatörlüğü 1979'da öldürülmesiyle sona erdi. Suikastla ilgili soruşturmayı yürüten Doo-hwan, üst düzey askeri yetkililerle anlaştı ve istihbarat teşkilatlarının kontrolünü ele geçirdi. Genelkurmay Başkanı General Jeong Seung-hwa tutuklandı.

Seung-hwa daha sonra yaptığı bir açıklamada "Darbe, Doo-hwan'ın kendi açgözlülüğünü tatmin etmekten başka bir amacı olmayan kirli bir isyandı" dedi.

O dönem Chung-hee'nin yanında görev yapan Park Jun-kwang da şöyle konuştu:

Doo-hwan'ın kontrolü kolayca eline alması ve şartlardan ustaca yararlanması beni şaşırtmıştı.

Diktatör Doo-hwan döneminde ülke ekonomik anlamda iyileşti. Zira enflasyonun düştüğü Güney Kore, yılda ortalama yüzde 10'luk büyüme oranıyla dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasında yer aldı.

Ancak sıkıyönetim uygulanan Güney Kore'de muhalifler çok kötü muamelelerle karşılaştı. Parlamentoyu kapatan Doo-hwan, muhalif isimleri hapishanelere attı.

"Gwangju Kasabı"

Gwangju kentinde halk 1980'de askeri lideri protesto etmeye başladı. Ancak yönetimin buna cevabı sert oldu. Askerler cop, süngü ve silahlarla göstericilere müdahale etti.

Resmi sayılara göre olaylarda 191 kişi yaşamını yitirse de kurbanların aileleri binlerce kişinin öldürüldüğünü söylüyor.

Doo-hwan daha sonra ülkede basın kuruluşlarını ya kapattı ya da devlet kontrolünde birleştirdi. Hatta televizyon kanallarında akşam haberleri Doo-hwan'ın o gün ne yaptığı hakkındaki haberlerle açılmaya başladı.

Ayrıca "sosyal arınma" denen programla on binlerce muhalif, suçlu ve evsiz "rehabilitasyon" için kışlalara gönderildi. NYT'nin haberine göre burada yüzlerce kişi yaşamını yitirdi.

1987'de işkence gören Park Jong-chul adlı öğrencinin ölmesinin ardından ülkede büyük protestolar düzenlendi. Baskılara dayanamayan Doo-hwan istifa etmek zorunda kaldı.

Aralıkta yapılan seçimle Doo-hwan'ın darbede de yer alan arkadaşı Roh Tae-woo iktidara geldi.

1993'e kadar iktidarda kalan Tae-woo da geçen ay kanser nedeniyle hayatını kaybetmişti.
 


Öte yandan Tae-woo'dan sonra göreve Devlet Başkanı Kim Young-sam, darbe dönemiyle ilgili yasal süreci başlattı.

1996'da vatana ihanetten hüküm giyen ikiliden Doo-hwan'a idam, Tae-woo'ya 22,5 yıl hapsi cezası verildi. Ancak ikili başkanlık affıyla kurtuldu.

Güney Kore Yüksek Mahkemesi bir yıl sonra Doo-hwan'ın rüşvet yoluyla topladığı 220 milyar wonu (yaklaşık 2,5 milyar TL) geri ödemesine karar verdi. Ancak eski diktatör bu cezayı ödeyecek parası olmadığını öne sürdü. Bu cezanın karşılanması için bir buzdolabı ve iki köpeğe dahi el konuldu. Ancak şimdiye kadar bu meblağın yarısı toplanabildi.

"Başkan olmak istememiştim"

Doo-hwan 2016'da yayımlanan bir röportajda "Gwangju Katliamı"nda askerlere, göstericileri öldürme emri vermediğini öne sürmüştü. "Gwangju olayıyla hiçbir alakam yok" diyen Doo-hwan, şöyle konuşmuştu:

Bir asker olarak ülkenin zor durumda olduğunu düşünmüştüm. Başka bir yolu olmadığı için başkan olmak zorunda kaldım. Başkan olmak istememiştim.

 

Independent Türkçe, New York Times, Reuters, DW, Yonhap, AA, Sputnik Türkçe

Derleyen: Uğurcan Yıldız

DAHA FAZLA HABER OKU