AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, geçen günlerde yaptığı açıklamada, "Milletimizin sıkıntılarının farkındayız, tebdil-i kıyafet ekiplerimiz vatandaşlarımız arasında dolaşıyor" şeklindeki sözleri tartışma yaratmış, muhalefet cephesinden AK Parti'li yetkililerin tepkiden çekindikleri için halkın arasına karışamadıkları eleştirisi gelmişti.
Bunun üzerine bir diğer AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ise eleştirilere cevaben tebdil-i kıyafet uygulamasının milletvekillerini ve parti yöneticilerini kapsamadığını saha çalışmasının daha çok eski yöneticilerce yürütüldüğünü söyleyerek, halkın arasına karışmakta sorun yaşamadıklarını, AK Parti'nin 20 yıldır her yere gittiğini öne sürmüştü.
AK Parti kanadından gelen açıklamalara karşın muhalefet iktidar yöneticilerinin sokağa çıkmadıkları iddiasında ısrarlı.
"AK Parti'li yetkililer kaleleri olan Mahmutpaşa'ya gidemez oldu" iddiası
Independent Türkçe'ye konuşan CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, tebdil-i kıyafet uygulamasının iktidar yetkililerinin halkın içine karışamamasından kaynaklandığını ileri sürerek, "Tebdil-i kıyafete ne gerek var. Baldız ve kaynını ara. Vatandaşın halini sor, onlar anlatır" dedi.
AK Parti yetkilileri başta olmak üzere iktidar cenahındaki siyasetçilerin birçok yerde sokakta dolaşamayacak hale geldiğini öne süren Tekin, "Mahmutpaşa, AK Parti'nin kalesiydi. Şu an bir AK Parti'li yetkili açık kimliğiyle gidip benim gibi oralarda gezemez. Geçen yıl yıkılan Rami esnafına 2010 yılında ziyaret ettiğinde bizi yuhalamışlardı. Şimdi bir AK Parti'li yetkili oraya gidemez. Tanıdığım bir AK Parti'li milletvekili var. Bizzat kendilerinin bile bakanlara hatta bakan yardımcılarına ulaşamamaktan yakınıyor. Bir yere gitmesi için görev vermişler gitmemiş. Sorduklarında verdiği cevap şu: Gidip bu yaşta dayak mı yiyeyim" diye konuştu.
"Ülke için 3 beyazı artırmak, sağlık için azaltmak gerekiyor"
II. Dünya Savaşı'nda buhran döneminde dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'ye "Nasıl idare edeceksiniz?" diye sorulduğunu hatırlatan Tekin, şunları kaydetti:
"İsmet Paşa, 'Çok şükür 3 beyazımız var' diyor. Bu 3 beyaz; un, şeker ve pamuk. O dönemde Türkiye hem kendi un ihtiyacını karşılıyor hem de çevre ülkelere gönderiyor. Bugün un bir yılda 80 liradan 190 liraya çıktı. Türkiye 3 beyazına yeniden kavuşmalı. Ülke için 3 beyazı artırmak, sağlık için ise 3 beyazı azaltmak gerekiyor."
© The Independentturkish
