AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MKYK ve MYK toplantılarına ilişkin yaptığı açıklamada, laiklik prensibinin sadece bir düzenleme olarak değil, "toplumsal barış ilkesi olarak da Anayasa’daki yerini koruyacağını" ifade etti.
Çelik, "AK Parti, laik devlet düzenini savunmaktadır” dedi.
Çelik, “İdlib'de çıkacak yeni bir gerginlik göçlerin tekrar başlamasına neden olacaktır” diyerek, “Cumhurbaşkanımızın Soçi'de Putin ile yaptığı görüşme son derece önemlidir. Bu siyasi çözüm, siyasi çözümün zemininin korunması için İdlib dahil diğer bölgelerde istikrarın sağlanması lazım. İdlib'de ateşkes ihlallerini de değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı
"Anayasadaki yerini koruyacak"
Çeşitli tartışmalar vesilesiyle yeni anayasa çalışmaları bağlamında kendisine sorular geldiğini belirten Çelik, "Tabii herkes yeni anayasa ile ilgili görüşlerini söyleme hakkına sahiptir. Buna herhangi bir şey diyeceğim yok ama AK Parti olarak daha önce de söylediğim gibi herhangi bir şekilde, özellikle laiklik prensibi konusuna odaklanıldığı için söylüyorum, laiklik prensibinin anayasada yer alması gerektiğini ve vazgeçilmez olduğunu ifade etmiştim. Laiklik prensibi sadece bir düzenleme olarak değil, aynı zamanda da bir toplumsal barış ilkesi olarak anayasadaki yerini koruyacaktır" ifadesini kullandı.
"Laik devlet prensibini güçlü bir şekilde savunuyoruz"
Partisinin burada laik devlet düzenini savunduğunu bildiren Ömer Çelik şunları kaydetti:
Nitekim sayın Cumhurbaşkanımız Mısır'a gittiğinde de laik devlet düzeni önerisinde bulunmuştur. Demokrasi ve laiklik arasındaki ilişkinin gerçek prensiplere dayanan dengeli bir ilişki olması gerektiğini partimizin kuruluşundan beri ortaya koyduk. İki şeye karşıyız, bunu da ifade ettim. Bir tanesi herhangi bir şekilde laiklik prensibine karşı her türlü açıklamaya karşı olduğumuzu, partimizin görüşünün bu olmadığını ifade etmiştim. Aynı şekilde de geçmişte laiklik adı altında demokrasiyi boğan, vatandaşlarımızın değerlerine saldıran, vatandaşlarımız üzerinde bir mengene oluşturan, insanların başta eğitim hakkı olmak üzere hak ve hürriyetlerden faydalanmasını engelleyen bir laikçilik anlayışı üretilmiştir. Bunun da laiklikle ilgisi yoktu. Rahmetli Nur Vergin hocamız bunun adını 'laikçilik' koymuştu. Bu da laikliğin bir istismarıydı, herhangi bir şekilde laiklik ilkesiyle bağdaşmıyordu. Türkiye'de demokrasiyi sakatlamak için vesayete alan açmak için uydurulmuş ama maalesef Türkiye'ye çok karanlık günler yaşatmış uygulamaların bir ideolojik referansıydı.
"Laikçilik" şeklindeki katı uygulamalara, üniversitelerdeki gençlere o sıkıntıyı yaşatan uygulamalara, çeşitli yerlerde ülkenin demokrasisini sakatlamak için oluşturulan uygulamalara da karşı olduklarını ifade eden Çelik, "Laik devlet prensibini güçlü bir şekilde savunuyoruz. Hem rejimimiz açısından gerekli olduğunu hem de toplumsal barış ilkesi olarak gerekli olduğunu net bir şekilde değerlendiriyoruz, altını çiziyoruz. Yakın coğrafyamız için de aslında pek çok devlette olması gereken bir prensip olarak, bir uygulama olarak değerlendiriyoruz" dedi.
Independent Türkçe