Türkiye'nin yakın siyasi tarihi onun 86 yıllık ömrüne sığdı: Arınç, Baş ve Turhan, Milli Görüş'ün "Oğuzhan ağabeyini" anlattı

Milli Görüş hareketinin ilk kadrolarının içindeydi. Siyasete Necmettin Erbakan'ın yanında başlamış, ölümüne kadar onunla devam etmişti

1973'te milletvekili olarak parlamentoya giren Asiltürk, iki kez bakanlık 18 yıl da milletvekilliği yaptı

Bir süredir tedavi gören Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, bugün (1 Ekim 2021) hayatını kaybetti. Asiltürk, Milli Görüş hareketinin kurucusu ve lideri Necmettin Erbakan'ın 27 Şubat 2011'deki vefatının ardından bu göreve gelmişti. Son olarak bu görevle Milli Görüş'e bağlı kurumları koordine eden Asiltürk'ün, Milli Selamet Partisi'nden (MSP) bu yana devam eden hareketli bir siyasi yaşamı vardı.

1973 seçimlerinde MSP'nin Ankara milletvekili olarak parlamentoya giren Asiltürk, 1980'deki askeri darbeye kadar TBMM'de görev yaptı. Bu süre zarfında Adalet Partisi lideri Süleyman Demirel'in başbakanlığındaki 1. Milliyetçi Cephe Hükmeti'nde Sanayi Bakanlığı, 1975'te CHP lideri Bülent Ecevit başbakanlığında kurulan CHP-MSP koalisyonunda ise İçişleri Bakanlığı yaptı.

 

FAmFXBvXsAA00JY.jpeg
Asiltürk (sağda) siyasette hep Erbakan'ın yanında yer aldı  

 

12 Eylül'ün ardından tutuklandı

12 Eylül askeri darbesinin ardından tutuklanan Asiltürk, 1 yıl Racai Kutan, Süleyman Arif Emre, Yasin Hatipoğlu, Ali Oğuz, Şevket Kazan gibi Milli Görüşçülerle birlikte Kirazlıdere Tutukevi'nde kaldı.

Yargılanan Asiltürk suçlamalardan beraat etti ama 12 Eylül öncesi tüm siyasetçiler gibi siyaset yasağı aldı.

1987'deki referandumla siyaset yasakları kaldırılınca 3 yıl sonra yapılan seçimlerde Refah Partisi listelerinden Malatya milletvekili olarak tekrar meclise girdi.

Sırasıyla yapılan 1995 ve 1999 seçimlerinde de milletvekili seçilen Asiltürk, hepsi Milli Görüş partisi olan MSP, RP ve Fazilet Partisi çatısı altında toplamda 18 yıl milletvekili olarak kaldı. 

Hep "gelenekçi" kaldı

Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül'ün liderliğinde, Necmettin Erbakan'a karşı başlatılan "Yenilikçi Hareket" kamplaşmasında tavrını Erbakan'dan yana koydu.

Siyaset yolundaki birçok arkadaşı, AK Parti'ye katılmayı tercih ederken o diğer "gelenekçilerle" birlikte Erbakan'ın yanında kalmayı tercih etti.

Son yıllarda Saadet Partisi'nin AK Parti'ye yaptığı muhalefetin yönteminden rahatsız olduğu söylenen Asiltürk'ün, Saadet Partisi'nin kongresinin yapılmasını istediği de belirtiliyordu.

Asiltürk tam da bu süreçte Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmüş, görüşmenin ardından Saadet Partisi'nin Cumhur İttifakı'na katılacağı iddia edilmişti.

Bu durum, Asiltürk'ün siyasetteki etkisini devam ettirdiği yorumlarına da neden oldu.

 

FAmJocnXMAAIgOb.jpeg
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ocak ayında Oğuzhan Asiltürk'ü evinde ziyaret etti / Fotoğraf: Cumhurbaşkanlığı

 

Arınç: Erbakan hocayı etkilemek kolay değildir, o etkilemiştir 

Siyasete Milli Görüş partilerinde başlayan ama "yenilikçi"lerden yana tavır koyan önemli isimlerden biri de önceki TBMM Başkanlarından Bülent Arınç'tı.

Asiltürk'ün vefatıyla ilgili Independent Türkçe'ye konuşan Arınç, üzüntü olduğunu kaydetti.

Manisa'da uzun süre il başkanlığı yaptığını ifade eden Arınç, Asiltürk'ü 1973'te Sanayi Bakanlığı görevindeyken tanıdığını söyledi.

"1980 darbesinden sonra hepimiz gibi o da siyasi yasaklı oldu ama Refah Partisi'nde rahmetli Erbakan ile birlikte siyasete devam etti" diyen Arınç, "Refah ve Fazilet kapatıldığında milletvekiliydi. Saadet Partisi'nin kurulmasıyla biz de Sayın Erdoğan, Gül ve bazı arkadaşlarla AK Parti'yi kurduk ve siyasette yollarımız ayrıldı. Ama zaman zaman görüşürdük, selamlaşırdık. Birbirimize olan sevgi ve saygımızı bugüne kadar devam ettirdik" dedi. 

Asiltürk'ün, siyaset anlayışında farklı bir kişilik olduğunu dile getiren Arınç, şunları kaydetti:

"Eskilerin tabiriyle 'nevi şahsına münhasır' bir insandı. İnançlarında ısrarlıydı, etkiliydi. Erbakan Hoca'yı etkilemek çok kolay değildir ama rahmetli Asiltürk düşünceleriyle, görüşleriyle onu etkilemeyi bilmiş ve adeta bir odak noktası haline gelmişti. İstikametinden hiç sapmadı, inançlı bir mümindi. Hem kendisi hem de ailesi inandığı gibi yaşadı. Asiltürk, son zamanlarda 'Milli Görüş lideri' olarak anons edildi. Bu, kendi iç meseleleridir. Ben onu bilmem. Rahmetli Erbakan'dan sonra Milli Görüş liderliğinin nasıl kendisine geçtiğini ya da bu unvanı nasıl kullandığını çok önemli de görmüyorum ama Oğuzhan Bey Milli Görüş'te örnek bir insandı. Son zamanlarında da siyasette etkili olmaya çalışıyordu. Konferanslarla Saadet Partisi'nin gençlik kuruluşu olan Anadolu Gençlik Derneği'nde verdiği sohbetlerle öğretilerine devam ediyordu. Allah rahmet eylesin. Kendisi hakkında her zaman olumlu fikirler taşıdım. Ölümü her fani için bir gerçektir."    

"Realist bir siyasetçiydi"

Uzun süre Refah ve Fazilet partilerinde önemli görevler yapan Mustafa Baş, Asiltürk'ün realist bir siyasetçi olduğuna vurgu yaptı. 

"Oğuzhan ağabeyimizle 12 yıl boyunca Başkanlık Divanı'nda beraber çalıştık. Öncelikle realist bir insandı, politikayı hayallerle yapmazdı. Olayları akılcı bir şekilde tahlil ederdi" ifadelerini kullanan Baş, "Uzun konuşmalar yapmazdı, söyleyeceğini kısa ve öz söylerdi. Ülke dengelerini gözetmeye çok dikkat ederdi. Halkın eğilimlerini düşünerek hareket eder ve öyle görüş verirdi. Olaylara tek pencereden bakarak tahliller yapmazdı. Birçok açıdan tahlil ederdi" diye konuştu. 

 

FAmLcjyXMAUq_jD.jpeg
Fotoğraf: Milli Gazete

 

"Her şeyden önce bir dava adamıydı"

Milli Görüş hareketinin gençlik kolu Anadolu Gençlik Derneği ve Milli Gençlik Vakfı'nın Genel Başkanı Salih Turhan, Asiltürk'ü "Her şeyden önce bir dava adamıydı" diye anlattı.

"Oğuzhan ağabey istikamet üzere yürüyen bir liderdi. Çok sade yaşayan bir insandı. Şatafatı, lüksü, konforu hiç sevmezdi. Kendi evine gittiğinizde de o sadeliği hissedersiniz. Yapılan bir işle alakalı herhangi bir israfın olmasına tahammül edemezdi" diyen Turhan, şunları söyledi: 

"İslam'ı her açıdan hayatına tatbik etmek isteyen, muvahhit, mücahit bir mümindi. Ayrıca rahmetli Erbakan Hocamızın mücadelesini son nefesine kadar, hiç taviz vermeden devam ettirdi. Milli Görüş hareketinin 1969'da ortaya koyduğu yol haritası neyse aynı şekilde devamı noktasında büyük bir emek verdi. 

Oğuzhan ağabey, hem Yüksek İstişare Kurulu Başkanı'yken hem daha önceki dönemlerde gençliğe hep önem veren, gençliğin çalışmalarına kıymetli bulan biri oldu. Ne zaman bir sıkıntımız olsa ilk onun kapısını çalardık. Yeryüzündeki Müslümanların meselelerine de ümmetçi bakar, meseleleri yürekten takip eder, herhangi bir İslam beldesindeki bir problemle ilgili gözyaşlarıyla yardımcı olmanın yollarını arardı. Şefkatli bir insandı Oğuzhan ağabey. Sinirli gibi gözükse de çok müşfikti." 
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU